"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman sınırları içerisinde kalan muhdesat bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Akçakoca ilçesi, ... Mahallesi 101 ada 84 parsel sayılı taşınmazın orman sınırları içerisinde kalan muhdesat bedelinin tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; Büyük İstanbul'un içme ve kullanma suyunu temin maksadıyla Bölge Müdürlüğüce inşa edilen Melen Barajı göl alanında kalan, tapu kaydında Maliye Hazinesi olarak görünse de tamamı orman sınırları içinde kalan ve nitelik olarak orman vasfında tescil edilen, taşınmaz olduğunu, taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu (6831 sayılı Kanun) gereğince ilgili İşletme Şefliği tarafından idare adına orman sınırları dışına çıkarılmadan orman irtifak hakkı tesis edilerek ekli teslim tesellüm tutanağı ile idaremize verildiği, buna göre orman sınırları içinde kalan ve muhdesat talebinde bulunulan alanın 6831 sayılı Kanun gereğince ilgili Orman Müdürlüğü ve İşletme Şefliğince muhdesatın varlığının İdareye bildirilmediği, muhdesat varlığının söz konusu edilmesi halinde ilgili Orman Müdürlüğünün dahili davalı olarak davaya dahil edilmesi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne ve tespit edilen muhdesat değerinin davalı taraftan tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanun gereğince ilgili işletme şefliği tarafından idareleri adına orman sınırları dışına çıkarılmadan orman irtifak hakkı tesis edildiğini, orman sınırları içinde kalan ve muhdesat talebi ile açılan dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanun gereğince ilgili orman müdürlüğü ve işletme şefliğinin muhdesatın varlığını idarelerine bildirmediğini, muhdesatın varlığı söz konusu edilmesi halinde ilgili orman müdürlüğünün dahili davalı olarak davaya dahil edilmesi gerektiğini, Düzce Ticaret Borsası ile Akçakoca İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin uyuşmadığını, arazinin değeri belirlenirken münavebeye alınan ürünlerin net gelirleri düşük tutularak taşınmazın bedelinin yüksek hesaplandığını belirtmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki Akçakoca Kadastro Mahkemesi ilamı ile 1992 yılında orman vasfıyla tescil edilen dava konusu taşınmaza tescilden önce dikilen ağaç bedellerinin davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılması üzerine, tazminen istenilmesinin hukuken mümkün olduğu anlaşılmakla İlk Derece Mahkemesince net gelir usulüne göre kıymet takdiri yapan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabul kararı verilmesinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacılar ile davalı idare arasında el atılan taşınmazın muhdesat değerinin tespiti ile tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmazdaki muhdesatların bulunduğu kısma net fındık geliri esas alınarak değer biçildikten ve zemine ekilebilecek münavebe ürünlerinin net gelirine göre biçilen değer düşüldükten sonra muhdesat bedelinin tespit edilmesi uygun görülmüştür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.