"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 228 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idarenin yapmış olduğu değer tespit çalışmasında 2015 yılı verileri baz alınarak hesaplanma yapıldığını, davacı idarenin müvekkilinin taşınmazında var olan ağaçları eksik ve yaşlarını yanlış tespit ettiğini, müvekkilinin taşınmazın olduğu bölgede bu taşınmazın sulanması amacıyla yaklaşık 1.000 metrelik boru döşediğini, bu yöredeki taşınmaz için kapitalizasyon faiz oranın en az 0,03 ve 0,04 olması gerektiğini ileri sürmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare lehine göl alanı olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; DSİ Genel Müdürlüğünün yargı harçlarından muaf olduğunu, Mahkemeye gönderilen 2016 yılı ... ilçesi maliyet cetvellerinin, Tarım ve Orman Bakanlığının TAMSİS (Tarımsal Maliyet Sistemi) veri tabanında yer almayan denetimden geçmemiş veriler olduğunu, bu verilerin Bakanlığın belirtmiş olduğu formattaki veriler olmayıp, asgari ortalama ve maksimum değerleri içermeyen yüksek hesaplanmış veri ve fiyatları içerdiğini, bilirkişilerden yeni veriler doğrultusunda ek rapor aldırılmasını talep etmelerine rağmen yerel mahkemece bu taleplerinin yerinde görülmeyerek keşfin yapıldığı tarihte ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğündeki mevcut, ancak Bakanlığın ve İl Müdürlüğünün onayından geçmemiş verilere göre hesaplama yapılarak karar verildiğini, dava konusu taşınmaz büyük bir arazi olup tamamında sebze vb. ürünlerin üretilmesinin mümkün olmadığını, taşınmaz kuru tarla olup, herhangi bir sulanabilirlik özelliği olmamasına rağmen sulu olarak değerlendirildiği, ... Tarım ve Orman Müdürlüğünün 2016 yılı tarımsal verileri geriye dönük son beş yılın verilerinin 3 (üç) kat üzerinde olduğu, ... ilinin ilçelerinde yapılan kapsamlı bilimsel çalışmada arazilerde geçerli ortalama kapitalizasyon faiz oranının %8,0 olarak tespit edildiğini, kapitalizasyon faiz oranının %8 olarak değerlendirmeye alınması gerektiğini, kamu yararı kararının son ilân tarihindeki uydu fotoğrafları dava dosyası içerisinde bulunmakta olup fotoğrafta görülmeyen ürün ve mütemmim cüzler için bilirkişilerce hesaplama yapıldığını, bu hususun Yargıtay içtihatlarına aykırılık teşkil ettiğini, 3-4 yaşındaki omca gibi ürünlerde, verim verme yaşına gelmeyen ağaçların değerlendirilmesinde maliyet yönteminin kullanılması gerektiğini, dava konusu taşınmaz üzerindeki yapıların değerinin, bilimsel esaslar ve Yargıtay içtihatlarına uygun şekilde hesap edilmediğini, dava konusu taşınmazın tamamının bağ ve bahçe niteliğinde olmadığını ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; masrafların bir çok kaleminde 1/3 oranını aşacak şekilde hesap yapıldığını, ortalama verim esas alınarak yapılan hesabın hatalı olduğunu, taşınmazın bulunduğu yerde eskiden beri tütün üretiminin de yapıldığını, bilirkişi kurulunun bu hususu da baz alarak hesaplama yapması gerektiğini, 3 yıllık münavebe planı ile mısırın tek yıllık ürün olarak hesaplanmasının hatalı olduğunu, İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinin dosya içerisinde bulunan tarımsal ürünlere ilişkin veri cetvelindeki çelişkinin giderilmesi gerektiğini, taşınmazın bulunduğu yerde eskiden beri çok yaygın olarak ipek böcekçiliği üretimi yapıldığını, dut ağaçlarında bu şekilde ipek böceği koza üretimi yapıldığını, dut ağaçlarının bu özelliği dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekirken bu durumun dikkate alınmamasının hukuka aykırı olduğunu, %50 objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, münavebe ürünü olarak mısırın baz alınarak hesap yapılmasının hatalı olduğunu, TAMSİS verilerinde çelişkiler bulunduğunu, kayısı hesabının ceviz hesabından daha yüksek çıktığını, TAMSİS verilerine göre hesaplama yapılmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza dava tarihinde geçerli olan resmi veri listesi esas alınarak, yöre koşullarına uygun münavebe ürünleri seçilmek, sulu arazi için % 4 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanmak suretiyle net gelir yöntemine göre değer biçilmesinin doğru olduğu belirterek tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarının yanı sıra yapı bedelinin doğru hesaplanmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 228 ada 4 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazın sulama kaynağı ve yeterliliği hükme esas alınan bilirkişi raporunda açıklanmıştır.
4. Münavebeye alınan ürünlerin değerlendirme yılına ait resmî verilerinde sulu arazi koşullarına ait verim değerlerinin bulunduğu ve aynı münavebe planının aynı yöreden gelen Dairemiz denetiminden geçen dosyalarda da uygulandığı tespit edilmiştir.
5. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı uygun görülmüştür.
6. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
7. Dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan yapı yönünden, kıymet takdir raporunda eksik imalatlar nedeniyle %15 değer azalışı verildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise yapının yapıldığı bölge ve yapım şartlarının zorluğu gibi hukukî olmayan gerekçelerle eksik imalatların neler olduğu açıklanmadan eksik imalat bedelinin maktu olarak %10 belirlendiği, böylelikle kıymet takdir raporu ile hükme esas alınan raporda çelişki bulunduğu anlaşılmaktadır.
8. Bu nedenle söz konusu yapıların iç ve dış özellikleri ayrıntılı olarak incelenip; elektrik, içme suyu, kanalizasyon tesisatlarının olup olmadığı, su ve elektrik aboneliklerinin bulunup bulunmadığı, ıslak ve kuru zemin kaplamaları, mutfak dolabı, banyo, tuvalet, çatı kaplaması vs gibi bir meskende olması gereken tüm unsurların hangilerinin bulunmadığının tek tek ayrıntılı olarak açıklanarak bulunan eksik imalatların dava konusu taşınmaz üzerinde oluşturacağı değer kaybını gerekçeli olarak açıklayan şekilde ek rapor alınması, sonucuna göre hüküm kurulması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.