"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ilçesi ... Mahallesi 103 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.06.2013 tarihli ve 2013/18 Esas, 2013/360 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin 36.689,93 TL olarak tespitine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (kapatılan ) 18 Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucu; davaya konu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunun kabulü ile bu niteliğine göre kamulaştırma bedelinin saptanması gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi kurullarının tarım arazisi niteliğini esas alan raporlarına itibarla hüküm kurulmuş olması dava konusu taşınmazın üzerindeki yapının III/A sınıfında (2013 yılı 490 TL/m² ) ve 24 yaşında olduğu anlaşıldığına göre, yıpranma paylarına ilişkin oranları gösteren cetvel dikkate alınarak yapının tespit edilen değerinden %25 oranında yıpranma payı düşülerek nihai değerinin bulunması gerekirken, yapı yaklaşık birim fiyatını 475,00 TL/m² alarak yıpranma payı düşmeden hesap yapan 1.bilirkişi raporu ile yıpranma payını %24 alarak hesap yapan 2.bilirkişi raporunun ortalaması alınmak suretiye fazla değere hükmedilmesi ve kamulaştırılan taşınmaz üzerinde bulunduğu belirlenen ağaçların değerlendirme tarihi itibarıyla (2013) cins, yaş ve maktu birim fiyatlarının İlçe Tarım Müdürlüğünden getirtilerek bedeline hükmedilmesi gerekirken, idarece yapılan 2009 yılına ait kıymet takdir raporunda belirlenen yaş ve 2012 verilerine göre düşük bedele hükmedilmesi, dava konusu taşınmazın tapu kaydına göre davalı ...'ın hissesindeki mevcut ipoteğin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince birinci bozmaya uyularak verilen Karar
Mahkemenin, 29.11.2016 tarihli ve 2016/89 Esas, 2016/489 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne toplam kamulaştırma bedelinin 205.875,03 TL olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal alınan taşınmaz 3194 sayılı İmar Kanun'unun 15 ve 16 ncı maddeleri uyarınca oluşmuş imar parseli, dava konusu taşınmazın ise kadastro parseli olduğu anlaşıldığından, dava konusu taşınmazın mukayese sonucu bulunan m² değerinden düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda indirim yapılarak, kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerektiği hususu gözetilmeden hesaplama yapan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olmadığından yeniden keşif yapılarak alınacak rapora göre hüküm kurulması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin 131.815,15 TL olarak tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; hükme esas alınan raporda emsal gösterilen taşınmazın özel amaçlı satış olduğunu, emsalle davaya konu taşınmazın kıyaslamasının ayrıntılı olarak yapılmadığını ve tespit edilen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya uygun olmadığını, bozma kararına uygun bedel belirmediğini, taşınmazın kamulaştırma bedeline olumlu katkı sağlayacak özellikleri ve konumunun dikkate alınmadığını ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 rarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Tespit edilen bedele faiz hükmü kurulmaması ve iade edilen bedele de faiz işletilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1 Davacı idare vekilinin tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Davalı tarafın Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile;
a) Mahkeme kararının, hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak "tespit edilen bedelin 36.689,93 TL'lik kısmına davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrası olan 12.05.2013 tarihinden ilk karar tarihi olan 26.06.2013 tarihine kadar, kalan 95125,22 TL'sine davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrası olan 12.05.2013 tarihinden ikinci karar tarihi olan 29.11.2016 tarihine kadar faiz uygulanmasına," cümlesinin yazılması,
b) Hüküm fıkrasının 4 ve 5. paragrafında yer alan “03/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak ” ibaresinin çıkartılarak yerine “davalı tarafından bankadan çekilmişse çekildiği tarihe kadar varsa işlemiş mevduat faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, çekilmemişse varsa işlemiş nemalarıyla” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,16.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.