"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve vekaletsiz iş görmeye dayanan alacak istemlerine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Muğla ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 389 ada 456 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde fiilen kullanıldığını, kiralama yoluyla menfaat elde ettiğini, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı el atmanın önlenmesine, ecrimisil ve vekâletsiz iş görmeye dayanarak elde ettiği gelirlerin tespiti ile davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazda kamuya tahsis edilen alanların yine tapu maliklerinin ticari kazanç elde etmek için kullandıklarını, ifrazdan önce de taşınmaz üzerinden ticari rant sağladıklarını, taşınmaza Belediyece eylemli olarak el konulduğu iddiaları kabul edilebilir olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne, müdahalenin menine, dava konusu taşınmazın eski hale getirilmesine, mevcut yapı ve eklentilerinin kaldırılmasına, tespit edilen ecrimisil ve vekaletsiz iş görmeye dayanan alacağın davalı idareden tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde; davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, soyut ifadelerle düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, davacılar murislerinin 19.09.1996 tarihli dilekçeleri ile hiçbir kamulaştırma bedeli talep etmeyeceklerini beyan ettiklerini, ecrimisil koşullarının oluşmadığını, zamanaşımı definde bulundukları halde dikkate alınmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ecrimisile yönelik talep bakımından arsa niteliğindeki taşınmazın getirebileceği ecrimisil miktarı hesaplanırken, dava konusu taşınmazın işgalden önce ne şekilde kullanıldığı, ayrıca civar taşınmazların ecrimisil istenilen dönemdeki kullanma biçimleri araştırılarak, bu kullanma şekillerine uygun kira sözleşmelerinin taraflardan ibrazı istenmeli, ayrıca bilirkişilerin resen bulacakları emsaller de dikkate alınmak suretiyle, taşınmazın ilk dönem getirebileceği ecrimisil miktarı bulunduktan sonra, takip eden dönemler için, Üretici Fiyat Endeksindeki artış oranları dikkate alınmak suretiyle ecrimisil bedelinin hesaplanması gerekirken, bu yönteme uygun olmayan soyut ve subjektif şekilde ecrimisil hesabı yapan rapor esas alınarak hüküm kurulması doğru değil ise de davalı idare vekilince dosyaya sunulan davacılar tarafından dava konusu taşınmazın arsa olarak kiraya verildiğine dair kira sözleşmeleri incelenerek yapılan hesap sonucunda istinaf edenin sıfatı nazara alınarak ecrimisil ve alacak bedellerinin uygun olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın kesinleşmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve vekâletsiz iş görmeye dayanan alacak istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun "Kamulaştırılmaksızın kamu hizmetine ayrılan taşınmazların bedel tespiti" kenar başlıklı geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları.
5. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 414, 526 ve 530 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davacılar murislerinin 19.09.1996 tarihli dilekçelerinden, kamulaştırma bedeli talep edilmeyen kısmın tapuda terkini yapılmış olan toplam 2.691,00 m² olan kısımlara ilişkin olduğu, dava konusu 3.819,95 m² yüzölçümlü taşınmazı kapsamadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi doğrudur.
3. Arsa niteliğindeki Muğla ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 389 ada 456 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından usulüne uygun kamulaştırma yapılmadan fiilen el atıldığından davacının talebi dikkate alınarak müdahalenin meni ile eski hâle getirilmesine karar verilmesi ve bulunduğu bölgede benzer taşınmazların ve dava konusu taşınmazın el atmadan önce ne şekilde kullanıldığı, kira gelirine ilişkin emsal kira sözleşmeleri getirtilerek elde edilecek kiranın somut bulgularla tespit edilerek bu sözleşmelere göre ecrimisil bedeli belirlenerek davalı idareden tahsili ile davacılara ödenmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
4. Dava konusu taşınmazın davalı idarece vekaleti olmaksızın ilgili bankaya bankamatik yeri olarak kullanılması amacıyla kiraya verdiği anlaşıldığından vekaletsiz iş görme hukuki sebebine dayalı olarak 10 yıllık zamanaşımı içerisinde açılan davanın kabulü ile kira gelirinin davacılara ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
6. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan haczin hüküm altına alınan bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak; “Tapu kaydında bulunan haczin hüküm altına alınan bedele yansıtılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.