Logo

5. Hukuk Dairesi2022/10998 E. 2023/3446 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve davalıların itirazlarının yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, taşınmazın vasfı, konumu, bilirkişi raporunda belirtilen özellikleri ve emsal dosyalar gözetilerek yaptığı değerlendirme ve belirlediği kapitalizasyon faizi oranının uygun olduğu, temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ve bir kısım dahili davalılar vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne dair karara karşı davacı idare ve bir kısım dahili davalılar vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan diğer davalıların hakkında aleyhe hüküm kurulmayan Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, istinaf yoluna başvurmayan davalıların temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.

Davacı idare ve bir kısım dahili davalılar vekillerinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 20 parsel de kayıtlı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile davacı ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Dahili davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..., dava konusu taşınmazın aynına yönelik olarak Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinde 2018/767 (eski Esas 2010/693 Esas) sayılı dosya ile açılmış olan muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının halen derdest olduğunu, bu dosyadan taşınmaza tedbir konulduğunu, bu dava sonucunda verilecek kararın mülkiyet durumunu değiştireceğini savunarak hak sahibinin haklarının korunması için gerekli tedbirlerin alınmasını, taleplerinin kabul edilmemesi halinde davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile ileride çıkacak hak sahipleri adına ödenmek üzere 3'er aylık vadeli hesaba aktarılarak ve vadeli hesapta nemalandırılmasına ileride çıkacak gerçek hak sahiplerine tapu kaydındaki payı oranında ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle davacı idare lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım dahili davalılar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen bedel ile idarenin kıymet takdir komisyonunun hazırladığı rapordaki bedel arasında idare aleyhine fahiş farkın bulunduğunu, bilirkişi raporunda münavebe ürünü olarak kabul edilen ürünlerin üretim masraflarının veri cetveline göre hesaplanmadığını, münavebeye alınan ürünlerin verim miktarları ve ürün fiyatlarının resmi verilerin aksine yüksek alındığını, buna karşılık üretim masrafları ile kapitalizasyon faiz oranı düşük alınarak taşınmazın bedelinin suni olarak yükseltildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda üretim masraflarına yer verilmediğini, aynı nitelikte arazilere farklı münavebe uygulandığını, kapitalizasyon faizinin dava konusu taşınmazda % 5-6 alınması gerekirken % 4 alındığını, hükümde ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda birçok hesap hatası yapıldığını, fark bedele kararın kesinleşme tarihine kadar yasal faiz işletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, kurumun 6200 sayılı Kanun'un 49 uncu maddesi uyarınca harçlardan muaf olmasına rağmen bu hususun dikkate alınmadığını ileri sürmüştür.

2. Dahili davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..., taşınmaz için takdir edilen 18,70 TL/m² birim fiyatının oldukça düşük olduğunu, tespit edilen tutarın verimli ve sulak tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığını, 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ve taşınmazın aynına ilişkin olan davanın niteliği gereği, kamulaştırma bedeline kararın kesinleştiği tarihe kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, davacı idare tarafından takdir edilen tutara 4 ayın bitim tarihinden karar tarihine kadar faiz işletildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dahili davalılara tebliğ edilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüşlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu tarım arazisi niteliğinde olduğunun kabulü ile zeminine 2942 sayılı Kanunu'nun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metoduna göre değer biçilmesi doğru olduğu gibi, taşınmazın vasfı, konumu, bilirkişi raporunda belirtilen özellikleri ve aynı bölgeden intikal eden dava dosyaları gözetilerek kapitalizasyon faizinin % 4 oranında alınmasının ve tespit edilen m² birim fiyatına objektif değer artırıcı unsur ilave edilmemesinin yerinde olduğu belirtilerek, İlk Derece Mahkemesinin kararıyla üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilen fark kamulaştırma bedelinin, işlemiş tüm nemasıyla birlikte kararın kesinleşmesi beklenmeksizin ileride çıkacak gerçek hak sahiplerine tapu kaydındaki payı oranında ödenmesine ilişkin hükümler yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare, bir kısım davalılar ve bir kısım dahili davalılar vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

2. Bir kısım dahili davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi ve 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Bir Kısım Davalılar Temyiz Yönünden

Bir kısım davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

B. Davacı İdare ve Bir Kısım Dahili Davalılar Temyizi Yönünden

Davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalı ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.