Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11032 E. 2023/3961 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal karşılaştırması ve paydaş dosyasındaki metrekare birim bedeli de dikkate alınarak taşınmazın değerinin belirlenmesinin doğru olduğu, taşınmazın toplam alanı ve el atılan alanın değişmesi nedeniyle fen bilirkişisinden alınan ek rapor doğrultusunda bedelin tespitinde bir isabetsizlik görülmediği değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davalı idare vekili yönünden esastan reddine, davacılar vekili yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya her paydaş için değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın her paydaş için değeri kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davacı ... yönünden hüküm altına alınan bedel Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla, işbu davacı yönünden davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı idare vekilinin davacı ... dışındaki davacılar yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, 71 Evler Mahallesi 2900 (yeni 16771 ada 6) parsel sayılı taşınmaza fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın 10.03.1954 tarihli ve 244 sayılı Menafi-i Umumiye kararı ile kamulaştırılarak 1954 tarihinde el atıldığını, dava hakkının sona ermiş olduğunu, el atma tarihindeki niteliğine göre değer biçilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; lehlerine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarında çelişkili metrekare birim bedellerinin belirlenmiş olduğunu, paydaş dosyasında belirlenen metrekare birim bedelinin hatalı olarak belirlendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın paydaşı tarafından açılan ve Yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleşen davada, 29.03.2013 tarihi itibarıyla 600,00 TL üzerinden değer biçildiği ve bu bedel eldeki dava tarihine endekslendiğinde 696,00 TL/m² birim bedeline ulaşıldığından, bu miktar da göz önüne alınarak taşınmaz bedelinin yeniden belirlenmesi konusunda, istinaf incelemesi sırasında bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış, düzenlenen ek raporda; yeniden yapılan inceleme sonunda dava konusu taşınmazın birim bedelinin 696,00 TL üzerinden davacıların paylarına düşen toplam bedelin 261.939,60 TL olduğuna dair rapor sunulduğunu, ek raporun Dairece de doğru bulunmakla birlikte, dava konusu parsel davacılar murisi ve diğer paydaşlar adına kadastro yenilemesi sonunda 1.647,38 m² yüzölçümünde ve 16771 ada 6 parsel olarak yeniden tescil edildiği ve bu durumda el atılan bölüm de değişmiş olacağından, yeni parsele göre el atılan bölümün tekrardan belirlenmesi konusunda istinaf incelemesi sırasında kadastro bilirkişisinden ek rapor alınmış, düzenlenen ek raporda; 16771 ada 6 parselin C harfi ile gösterilen 915,60 m²lik kısmından fiilen yol ve kaldırım geçirildiğine dair rapor sunulmakla, ek raporlara göre 696,00 m² birim bedeline ve fiilen el atılan 915,60 m² yüzölçümündeki kısmın davacılar payına düşen kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin Dairece resen yapılan hesaplamaya göre 318.628,00 TL olduğu belirlenmek suretiyle, taleple bağlı kalınarak, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuş, ayrıca 02.01.2023 tarihli ek karar ile tapu kaydındaki takyidatların hüküm altına alınan bedele yansıtılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf aşamasında ileri sürülen itirazların dikkate alınmadığını belirterek istinaf dilekçesini aynen tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, 71 Evler Mahallesi 2900 (yeni 16771 ada 6) parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak paydaş dosyasında tespit edilen metrekare birim bedeli de dikkate alınmak suretiyle değer biçilmesi doğru olduğu gibi, taşınmazın yenileme çalışmaları nedeniyle toplam alanı ile el atılan alanın değişmiş olması sebebiyle, fen bilirkişisinden ek rapor alınarak sonucuna göre taşınmazın el atılan kısmının bedelinin belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı İdare Vekilinin Davacı ...'e İlişkin Temyizi Yönünden

Davalı idare vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibarıyla REDDİNE,

2. Davalı İdare Vekilinin Diğer Davacılara İlişkin Temyizi Yönünden

Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.