Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11051 E. 2023/618 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmaz için açılan tescil davasında, davalının tapuda ferağ vermemesi nedeniyle açılan davada vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde davanın kabulünü zımnen kabul etmesine rağmen hukuki yarar yokluğu iddiasında bulunması ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması talebi gözetilerek, davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru bulunarak, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun (2942 sayılı Kanun) mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, eski 470 parsel yeni 135 ada 19 parsel sayılı 5.451,72 m² yüzölçümlü taşınmazın 3.229,00 m²lik kısmının usulüne uygun olarak kamulaştırıldığını, davalı tarafından kamulaştırma bedelinin artırılması davası açıldığını, kamulaştırmanın kesinleştiğini; ancak davalı tarafça tapuda ferağ verilmediğini, dava konusu taşınmazın 3.229,00 m²lik kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; mahkemece verilecek karar her ne olursa olsun avukatlık ücreti ve başka bir yargılama gideri taleplerinin olmadığını, davacı kurum tarafından bu dava açılıncaya kadar tapu devri için bir bildirim yapılmadığını veya yapılan bildirimin müvekkiline ulaşmadığını, dava açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, yargılama giderlerinden müvekkilinin sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine veya yargılama giderlerinin müvekkilden talep edilmemesi halinde tapu kaydının davacı idare adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile taşınmazın davalı adına kayıtlı bulunan 3.229,00 m²lik kısmının tapusunun iptali ile davacı idare adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesine dayalı tescil davasında, mahkemenin kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini; ancak lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmediğini, iş bu davanın kamulaştırma bedelinin tespiti davası olmayıp 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesine dayalı tescil davası olduğunu, 1990'lı yıllarda yapılan kamulaştırmalar sonrasında davalılar veya murisleri tarafından kamulaştırma bedellerini almış olmalarına ve aradan yıllar geçmiş olmasına karşın tapuda DSİ lehine ferağ verilmediğinden taşınmazın DSİ adına tescilinin mümkün olmadığını, dolayısıyla davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğini belirterek mahkeme kararının düzeltilmesine, İdare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, eski 470 parsel yeni 135 ada 19 parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı 3.229,00 m²lik kısmının dava konusu edildiği, taşınmazın davacı idare tarafından kamulaştırıldığı, kamulaştırma işleminin 21.11.1996 tarihinde Noter aracılığıyla davalıya tebliğ edildiği, davalının dava konusu taşınmazın 3.229,00 m²lik kısmına ilişkin Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/834 Esas sayılı dosyasında tezyidi bedel davası açtığını, verilen kararla kamulaştırma bedelinin 1.057.836,545 TL arttırılarak 1.251.576,545 TL'ye yükseltildiğini, kararın davalı idare vekilinin temyizi üzerine onandığı anlaşıldığından davanın kabulüne ilişkin mahkeme kararının usûl ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni ilkesi gereği kabulü ile dava konusu taşınmazın davacı idarece kamulaştırılması nedeniyle işbu davanın açıldığı, davalı vekilince dosyaya sunulan dilekçede açıkça dava kabul edilmediği gibi hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddini de istediği, bu duruma göre davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmolunması gerektiğinden İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak hükmün vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendi uyarınca yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini açıkça kabul ettikleri halde davanın reddinin istendiği gibi hüküm kurulduğunu. davaya cevap dilekçesinde idare adına tapuya tescilinin kabul edildiğini. yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına rağmen davacı taraf lehine vekâlet ücretine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu. dava açılmasına sebebiyet vermediklerini, davalıdan avukatlık ücreti veya başka bir yargılama gideri istenemeyeceğine dair beyanlarının dikkate alınarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2942 sayılı Kanunu’nun mülga 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun’un “Tapulu taşınmaz mallarda tescil” kenar başlıklı (mülga 24/4/2001 - 4650/21 md.) 17 nci maddesi şöyledir;

“Tebliğ edilen kamulaştırma işlemine karşı idari ve adli yargıya başvurulmadığı veya bu konuda açılan davaların kesin olarak sonuçlandığı ancak taşınmaz mal sahibinin ferağ vermediği hallerde, takdir edilen ve artırılan bedelin tamamı milli bankalardan birine yatırılarak makbuzu ilgili belge örnekleriyle birlikte mahkemeye verilir. Mahkeme iki tarafı derhal davet ederek, gelmemeleri halinde gıyaplarında, belgeleri inceleyerek, kamulaştırma usulüne uygun şekilde tamamlanmış ise, taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına tesciline karar verir ve tapu dairesine bildirir.

Kamulaştırması yapılan taşınmaz mal tahsis edildiği kamu hizmeti itibariyle sicile kaydı gerekmeyen bir niteliğe dönüşmüş ise, istek halinde sicil kaydının terkinine karar verilir.

Bu tescil ve terkin işlemi sırasında mal sahiplerinin bu taşınmaz mal nedeniyle vergi ilişkisi aranmaz. Ancak, ilgili tapu dairesi durumu vergi dairesine bildirir.

Bu Kanunun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktar, ödenecek ilk taksit bedelidir.”

3. 04.11.1983 tarihli ve 2942 sayılı Ana Kanun’a İşlenemeyen, 24.4.2001 tarihli ve 4650 sayılı Kanun’un 21 inci maddesi ile eklenen Geçici Madde 1 inci maddesi şöyledir:

“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, kamulaştırma kararı alınmış ancak henüz tebligata çıkarılmamış kamulaştırmalarda bu Kanun hükümleri, diğerlerinde önceki hükümler uygulanır.”

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 1734 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılan 3.229,00 m²lik kısmı için davacı idare tarafından usulüne uygun noter tebligatının yapıldığı, davalı tarafından açılan tezyidi bedel davası sonucu bedelin de arttırıldığı ve artırılan bedelin ödendiği anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

3.Dava konusu taşınmazın davacı idarece kamulaştırılması nedeniyle işbu davanın açıldığı, davalı vekilince dosyaya sunulan dilekçede açıkça dava kabul edilmediği gibi hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddinin de istenildiği gözetildiğinde davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmolunması yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz başvuru harcının Hazineye irat kaydedilmesine.

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.