Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11264 E. 2023/214 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Usulsüz ipotek ve ipotek alacağı temliki nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zarardan dolayı 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazminat istenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Yabancı para üzerinden yabancı kredi kuruluşları lehine ipotek tesisinin ve alacağın temlikinin mümkün ve hukuka uygun olduğu, bu nedenle 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tazminat şartlarının oluşmadığı ve manevi tazminat koşullarının da gerçekleşmediği değerlendirilerek, davanın reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki ipoteğin ve ipotek alacağının temliki işleminin usulsüz tesis edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1007 nci (4721 sayılı kanun) maddesi uyarınca tazmini ile manevi tazminatın tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... ve İplik San.Tic. A.Ş. çalışanı olduğu, çalıştığı şirket hakkında iflas kararı verildiği, borçlu şirkete ait Yalova ili, ... ilçesi, ... köyü 881, 1037 ve 2210 ada 1 parsel sayılı taşınmazların icra dosyasında satışa çıkarılarak satıldığını, satış bedelinin ipotek alacaklılarına öncelikli olarak ödenmesi sebebiyle davacının borçlu şirketten alacağını tahsil edemediğini, International .... Şirketi lehine 1. ve 2. derece, ... Bankası A.Ş lehine 1. derece olmak üzere, ipoteğin tapuya tescil işlemleri neticesinde oluşan 52.400 TL maddi tazminatın ve 10.000 TL manevi tazminatın şirketin satışının gerçekleştiği 28.05.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 4271 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca Hazinenin sorumlu olduğunu belirterek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; harcın tamamlanması gerektiğini, davacının tapu kayıtlarında taraf olmadığını bu nedenle aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, alacağın temliki ve ipoteğin tapu siciline işlenmesi tarihinden itibaren zamanaşımı süresinin geçtiğini, ... Mal Müdürlüğünün aktif husumet ehliyetinin olmadığını, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci gereğince tazminat hakkının doğması için aranan şartların gerçekleşmediğini bu nedenle davacının zarara uğramasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini, davacının yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olmasını istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; TC. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığının 21.12.2016 tarihli ve 35973 sayılı resmi yazısının dosya arasına alınmadığını, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında belirtilen zamanaşımı süresinin kamu düzeni, zararın öğrenildiği tarih, yapılan işlemin tarihi, zararın dava edilebilirliği açısından hukuka uygun olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 2019/1352 Esas, 2019/679 Karar sayılı kararı ile davaya konu edilen Yalova ili, ... ilçesi, ... Köyü, 2210 ada 1 parsel, 881 parsel ve 1037 parsel sayılı taşnımazların İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2001/194 Esas sayılı dosya üzerinden yapılan satış dosyasının kesinleşme ve satışın tescil tarihli için yapılan geri çevirme kararı sonrası, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının ipotek alacaklısına karşı açacağı ipotek cetveline itiraz davası yerine 4271 sayılı Kanun'un 1007 nci kapsamında dava konusu yapılarak maddi ve manevi tazminat davası ile Hazinenin sorumlu olduğu iddiasıyla açtığı davada, maddi tazminat açısından 4271 sayılı Kanun'un 1007 nci uyarınca, manevi tazminat açısında ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56 ve 58 inci maddeleri kapsamında hukuka aykırılık teşkil etmediği bu nedenle davacının istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazlara konulan hukuka aykırı ipotekler nedeniyle tapu sicilinde yolsuz tescil nedeniyle devletin tazminat sorumluluğunun şartlarının gerçekleştiğini, davacının tahsil edemediği işçilik alacaklarının kesinleştiğini ve zarardan mal müdürlüğünün sorumlu olduğunu, bilirkişi raporuna yapılan itirazların dikkate alınmadığı ve bilirkişi tarafından hatalı değerlendirmeler yapıldığını belirterek davanın kabulüne karar verilerek, yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalının sorumlu olması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4271 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri

2. 4271 sayılı TMK'nın 1007 nci maddesi

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacının ... ve İplik San.Tic. A.Ş. çalışanı olduğu, şirket aleyhinde iflas kararı verildiği, Yalova ili, ... ilçesi, ... köyü 881 ile 1037 ve 2210 ada 1 parsel sayılı taşınmazların borçlu ... ve İplik San. Tic. A.Ş'ye ait olduğu, 16.02.1996 tarihli ve 190 yevmiye numarası ile İnternational .... lehine 881, 1037 ve 2210 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde Amerikan doları üzerinden ipotek tesis edildiği, yine aynı taşınmazlar üzerinde 24.09.1999 tarih ve 1599 yevmiye numarası ile fekki bildirilinceye kadar Türk Lirası üzerinden Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. lehine ipotek tesis edildiği, 2004 yılında ... İplik San. Tic. A.Ş. tarafından İnternational .... ile Türkiye Sınai ve Kalkınma Bankası'nın yukarıda belirtilen ipotekle güvence altına alınan alacakları noterlikte yapılan sözleşme ile temlik aldığı, 2005 yılında noterlikte yapılan sözleşmeler ile ... ve İplik San. Tic. A.Ş. yukarıda belirtilen tüm alacaklarını .... şirketine temlik ettiği, borçlu ... ve İplik San. Tic. A.Ş hakkında Kadıköy 4. Ticaret Mahkemesinin 27.07.2006 tarihli ve 2005/828 Esas sayılı dava dosyasında iflas kararı verildiği, İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2001/194 sayılı takip dosyasında borçlu ... ve İplik San. Tic. A.Ş.'ye ait olan taşınmazların 28.05.2007 tarihinde satıldığı, satışın 27.10.2008 tarihinde kesinleştiği, 10.11.2008 tarihli sıra cetveli uyarınca .... şirketine 28.8 milyon TL'nin ödendiği, bu nedenle alacağına kavuşamadığını, ipotek işlemi ve alacağın temliki işlemlerinin tapu müdürlüğünce usulsüz yapıldığı ve zarara uğratıldığı iddiasıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

3.İpotek işleminin yapıldığı 16.02.1996 tarihinde yürürlükte bulunan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi ve 29.12.1934 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 2644 sayılı Tapu Kanunu (2644 sayılı Kanun) hükümlerine göre yabancı para üzerinden yabancı kredi kuruluşları lehine ipotek tesisinin mümkün olduğu, 3678 sayılı Kanun'la 743 sayılı Kanun'a eklenen 766/a maddesinin birinci fıkrasına göre; "Yabancı para üzerinden gayrimenkul rehni tesisi, vadesi 5 yıl ve daha fazla olan dış kaynaklı krediler için mümkündür. Bu halde, her derecenin ifade ettiği miktar, rehin konusu alacağın tespit edildiği para türü üzerinden gösterilir. Ancak aynı derecede birden fazla para türü kullanılarak rehin tesis edilemez." hükmü ile özel düzenleme getiren 2644 sayılı Kanunu'nu 35 inci maddesinde yer alan; "Tahdidi mutazammın kanunî hükümler yerinde kalmak ve karşılıklı olmak şartı ile yabancı hakikî şahıslar Türkiye’de gayrimenkul mallara temellük ve tevarüs edebilirler." hükümleri incelendiğinde yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişiler lehine sınırlı ayni hak kurulması hususunda herhangi bir kısıtlama getirilmediği, yapılan işlemin hukuka uygun olduğundan 4271 sayılı Kanun'un 1007 nci madde gereği tazminat şartları oluşmadığı gibi manevi tazminat isteme koşulları yerine gelmediğinden bahisle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekilince yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile maddi ve manevi tazminat talebinin esastan reddine, davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazine'ye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.