Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11422 E. 2023/7950 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydındaki yüzölçümünün hatalı olması sebebiyle alıcı tarafından Hazine aleyhine açılan tazminat davasının kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro işlemlerinden kaynaklanan hatalardan Hazinenin sorumlu olduğu ve taşınmazın gerçek bedelinin tespiti için yapılan bilirkişi incelemesinin doğru olduğu gözetilerek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi yerinde görülerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/466 Esas, 2022/1828 Karar

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/83 Esas, 2019/430 Karar

Taraflar arasındaki tapuda kayıtlı taşınmazın tapu kaydındaki yüzölçümünün hatalı yazılması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 inci maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı Hazine vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.09.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü yetki belgesine istinaden davacı vekili Avukat İsa İleri ile davalı Hazine vekili Avukat ... gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, Kestel ilçesi, ... Mahallesi ... parsel sayılı taşınmazı parçalı olarak toplam 10.550,00 m² yüzölçümlü olarak satın aldığını, taşınmazın tapu kaydına 01.02.2018 tarihinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 41 inci maddesi şerhi konulduğunu, taşınmazın gerçek yüzölçümünün 9911,82 m² olrak Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları (LİHKAB) tarafından bildirildiğini, alım sürecinde LİHKAB'ın iki kez farklı ölçümleri ile taşınmazın alanına ilişkin müvekkilini yanılttığını, hisse hatası olduğu bildirilen eksilen kısmın güncel bedelinin ödenmesi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı idareye yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tapu alanı ile hesaplanan alanının farklı olduğunu, tapu kaydına yüzölçümü hatası ile ilgili şerh konulduğunu, yüzölçüm düzeltme işlemine ilişkin raporun davacıya tebliğ olduğunu, buna karşı bir dava açmadığını, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat davasının şartlarının oluşmadığını, kadastro çalışması sırasındaki işlemlerin bu dava kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabülüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın hatalı kadastro tespitinden kaynaklanan tazminat davası olduğunu, husumetin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına yöneltilmesi gerektiğini, davacının yüzölçüm düzeltim davası açabilecekken açmadığını, davacının iyi niyetli olmadığını LİHKAB tarafından hatalı düzenlenen ilk rapora dayanarak dava açmadığını, ıslah dilekçesindeki bedele ıslah tarihinden, dava dilekçesindeki bedele 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi gereğince yapılan düzeltme tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu yeri davacı satın alırken bölgenin yetkili LİHKAB firmasına taşınmazın aplikasyonunu yaptırmış ve firma yüzölçümü küçüklüğünden bahsetmeyip yan parsel ile tecavüzlü olduğunu tespit etmiş, satın aldıktan sonra ise aplikasyon krokisinin yanlış olduğunu kabul etmiş, daha sonra 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesine göre yapılan işlem sonucu yüzölçümü hatası tespit olunarak düzeltme yapılmış olduğundan kadastro işlemlerinden kaynaklanan hatadan devlet sorumlu kabul edildiği belirtilip İlk Derece Mahkemesince verilen karar usul ve kanuna uygun bulunarak davalı vekilinin istinaf itirazları esastan reddedilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.

3. 3402 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Bursa ili, Kestel ilçesi, ... Mahallesi ... parsel sayılı, 10.550,00 m² yüzölçümlü, şeftali bahçesi vasıflı taşınmazda davacı parça parça pay satın alımları ile taşınmazın tamamına 01.12.2017 tarihinde, tapu kaydında yüzölçüm hatasına ilişkin herhangi bir şerh yokken, malik olmuştur. Hatta pay satın almadan önce yetkili LİHKAB firmasına ilk yaptırdığı ölçümde yüzölçümünün doğru olduğu, sadece komşu taşınmazın dava konusu taşınmaza tecavüzlü olduğu bildirilmiş, ancak taşınmazın tamamına malik olduktan sonra aynı firma tarafından yapılan ölçümde dava konusu taşınmazın asıl alanının 9.911,82 m² olduğu, ilk ölçümün hatalı olduğu bildirilmiş, akabinde Bursa Kadastro Müdürlüğü yüzölçümündeki hata ile ilgili teknik rapor düzenlemiş, dava konusu taşınmazın tapu kaydına 01.02.2018 tarihinde 3402 sayılı Kanun'un 41 nci maddesine göre şerh konulmuş, davacı eldeki davayı 12.02.2018 tarihinde açmış, 10.05.2018 tarihinde ise (dava açıldıktan sonra) yapılan işlem sonucu yüzölçümü hatası düzeltimi yapılmıştır.

3. Kadastro işlemlerinden kaynaklanan hatalardan Devlet sorumlu kabul edilmesinde, arsa vasıflı dava konusu taşınmaza hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri ve dosya kapsamına göre emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aleyhine temyiz olunan davacı yararına 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin temyiz edenden alınmasına,

Davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.