Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11737 E. 2023/1062 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin kamulaştırmasız el atma yoluyla kullandığı taşınmazın bedelinin davacıya ödenmesi gerektiği iddiasına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza el atıldığı ve davacının bedelsiz terk muvafakati bulunmadığı, 15 metre altı yollardan ilçe belediyesinin sorumlu olduğuna dair kararın iptal edildiği, emsal karşılaştırması ve önceki emsal kararlar gözetilerek belirlenen bedelin uygun olduğu gerekçesiyle, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2006 ada 4 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduklarını, davalı belediyenin bahse konu arsada imar uygulaması yaptığını, düzenleme ortaklık payı kesintileri haricinde dava konusu yapılan hisseler yönünden bedelsiz terk edilecek şerhi koyulduğunu, davacıları ve murislerinin bedelsiz terk işlemine muvafakatleri bulunmadığını, ayrıca bedelsiz terk edilecek şerhi konulan taşınmaza fiilen el atıldığını ve yol olarak kullanıldığını, 3194 sayılı İmar Kanunu'na göre imar uygulaması sırasında düzenleme ortaklık payı kesintisi dışında ayrıca bir kesinti yapmanın yasal olmadığını beyanla fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla el atma tazminatının dava tarihinden itibaren yürütülecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; usul yönünden yargı yolu itirazları olduğunu, dava konusu parseli kapsayan 76010/A sayılı parselasyon planının özel parselasyon planı olduğunu, taşınmaz maliklerinin talebi üzerine Ada Planlama ve Harita Kadastro Mühendisi ... tarafından hazırlandığını, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) imar mevzuatı uygulama veya özel parselasyon yapılan yerler başlığı altındaki 35 inci maddesinde "İmar mevzuatı gereğince düzenlemeye tabi tutulan parsellerden düzenleme ortaklık payı karşılığı olarak bir defaya mahsus alınan yol, yeşil saha ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan yerlere, özel parselasyon sonunda malikin muvafakati ile kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış bulunan yerler için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve karşılığı istenemez" hükmü doğrultusunda davacıların iddialarının kabul edilemeyeceğini, dava konusu taşınmazın 12 m² genişliğinde olan 1061. sokak ve 1063. sokak üzerinde kaldığını, 15.12.2017 tarihli Belediye Meclis Kararına göre ilçe belediyelerinin tasarrufunda olduğundan işbu davanın ... aleyhine yönlendirilmesi gerektiğini, esas incelemeye geçilecek ise Büyükşehir Belediyesi aleyhine usul ve hukuka aykırı olarak açılan işbu davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; görev itirazı, zamanaşımı itirazı ve husumet itirazında bulunduklarını, dava konusu taşınmazın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığınca yapılan ... Parkı içinde toplandığını, bu yerin de 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'na göre Ankara Büyükşehir Belediyesinin yetki ve sorumluluğunda olduğunu, dava konusu parselin mevcut hâli ile yol ve kaldırım olarak kullanıldığını, tapuda terkin edilmesi gereken yerlerden olduğundan kamulaştırma işlemlerinin yapılamadığını, bu planın tescilinden sonra davalı Belediyece bu alanda ... Parkı Islah İmar Planı yapıldığını ve önceki planda bedelsiz terk ve düzenleme ortaklık paylarından karşılanan ve dağınık şekilde bulunan parkların birleştirilerek hâlen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığınca yapılan parkın (... Parkı) içinde toplandığını belirtilerek davanın esasına geçilmeden öncelikle görev, zamanaşımı, husumet, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, aksi hâlde ise haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin davalı ... Başkanlığından dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın idarî yargıda görülmesi gerektiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde 15 metre altında yollar olduğu ve ilçe belediyesinin sorumluluğunda bulunduğunu, dava konusu taşınmazın, davacılar ve murisleri tarafından yapılan özel parselasyonda bedelsiz olarak yola terkin ettikleri kısım olduğundan bedelinin istenemeyeceğini, taşınmazın kadastro parseli olduğunu, imar parseli olarak değerlendirilemeyeceğini, bedelin yüksek olduğunu, maktu harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılıp vergi değerleri de kıyaslanmak suretiyle bedelinin tespit edilmesinde, taşınmazın paydaşları tarafından açılan davada Haziran 2018 değerlendirme tarihi itibarıyla tespit edilen 1.535 TL/m² birim bedelin Yargıtay 5. Hukuk Dairesi denetiminden geçtiği göz önünde bulundurulduğunda metrekare fiyatının uygun olduğu, hükme esas alının teknik bilirkişi raporu ve ek raporda davaya konu bedelsiz terk olarak ayrılan taşınmaz bölümünün imar uygulaması sırasında ayırma çapı düzenlenmediğinden nereye tekabül ettiğinin, hangi cadde ve sokak üzerinde kaldığının tespit edilemeyeceğinin, zeminde kaybolduğunun, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgulama sisteminde yolda gösterilmiş ise de teknik bir dayanağının bulunmadığı bildirilmiş, taşınmazın paydaşları tarafından Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/380 Esas, 2019/441 Karar sayılı dosyasında açılan davada ise yapılan keşif sonucu alınan teknik bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz bölümünün tapuda yaşamakla birlikte fiilen imar adaları arasında 946.35 m²lik kısmının 15 metre genişliğin üstünde olan 426. caddede, 790.65 m²lik kısmının 15 metre altındaki 1061. ve 1063. sokakta kaldığının tespit edildiği ve her iki idare yönünden de sorumluluk alanlarına göre davanın kabulüne karar verilmiş, iş bu karar Dairemizin 2019/3024 Esas sayılı ilâmı ile uygun bulunarak Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2021/10982 Esas sayılı ilâmı ile onarak kesinleştiği anlaşılmış ise de 15 metre altı yollardan ilçe belediyelerinin sorumlu olacaklarına dair Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 15.12.2017 tarihli ve 2017/2445 sayılı meclis kararının yine aynı belediye meclisinin 08.10.2019 tarihli ve 1250 Karar sayılı kararı ile iptal edildiği hususu dikkate alındığında sorumlu idarenin davalı ... olduğunun kabulü ile bilirkişi kurulunca belirlenen bedelin iş bu idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu, ancak davalı ... yönünden açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilerek maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi, dava konusu taşınmazda bedeline hükmedilen davacılar payları ile murislerinden intikal edecek payların iptali ile tapudan terkinlerine karar verilmesi gerektiğinden bahisle yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; istinaf sebeplerinin tekrar etmiş ayrıca davacıların payına düşen miktarların hükümde açık şekilde yazılması gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Paydaş dosyasında dava konusu taşınmazın 1063 üncü ve 1061 inci sokaklar üzrinde kalan kısım ile ilgili davalı ... hakkında kurulan kabul kararı Dairemiz denetiminden geçmiş ise de dosya içindeki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın İmar İdare Heyeti kararı ile bedelsiz terk edilen alan olarak ayrıldığı ve ayırma çapı düzenlenmediğinden zeminde hamur hâlinde bulunduğu, Ankara Büyükşehir Belediyesinin İmar İdare Heyetinin yerine kaim olduğu göz önünde bulundurulduğunda ve 15 metre altı yollardan ilçe belediyelerinin sorumlu olacaklarına dair Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin 15.12.2017 tarihli ve 2017/2445 sayılı meclis kararının yine aynı Belediye Meclisinin 08.10.2019 tarihli ve 1250 Karar sayılı kararı ile iptal edildiği hususu da dikkate alındığında husumetin davalı ... olduğunun kabulü doğrudur.

3. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesi doğru olup aynı taşınmaza ilişkin olarak açılan ve Dairemiz denetimimden geçen güçlü delil nitekliğindeki davada değerlendirme tarihi 2018 yılının Haziran ayında 1.535,00 TL olarak belirlenen metrekare birim fiyatı dikkate alındığında hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen bedel uygundur.

4. Dosya içinde davacıların bedelsiz terke ilişkin muvafakatları bulunduğuna dair belgeye rastlanmadığı gibi paylarına düşen bedellerin ayrıca gösterilmemesi infazda tereddüt yaratmayacağı anlaşıldığından paylarının karşılığına hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

5. Dosya içeriğine göre dava konusu taşınmaza 1983 yılından sonra el atıldığının kabulü ile nispî harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi doğrudur.

6. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.