Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11862 E. 2023/2071 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, kentsel dönüşüm sebebiyle tahliye edildiğini iddia ettiği taşınmazı için davalı idareden ecrimisil istenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tahliyesinin kentsel dönüşüm projesi kapsamında zorunlu olarak yapıldığına dair davacı tarafça herhangi bir delil sunulamadığı değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin istinaf başvurusunun yetki yönünden kabulü ile kesin yetki kuralı gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın görevli ve yetkili Samsun Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Görevli ve yetkili Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının maliki olduğu Samsun ili, ... ilçesi, ... Mahalle 105 ada 643 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırıldığını, Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/571 Esas, 2015/387 Karar sayılı dosyasında bedelin tespiti ile taşınmazın idare adına tesciline karar verildiğini, bu yönüyle kamulaştırma işleminin kesinleştiğini, davacı tarafından iş bu eldeki dava dosyasında taşınmaz üzerinde bulunan dükkanın davalı idarelerce tahliyesine karar verilmesi üzerine 2011 yılında kiracının çıkartılarak dükkanın tahliye edildiğini, ancak idareler tarafından herhangi bir işlem yapılmadığını, bu nedenle kira gelirinden mahrum kaldığını belirtilerek tahliye tarihinden bedel tespit davasının sonuçlandığı 08.10.2015 tarihine kadar geçen süre içerisinde uğranılan zararın davalılardan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Başbakanlık ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idarece dava konusu taşınmaza kamulaştırmasız el atma yapılmadığını, mevzuatlara uygun olarak kamulaştırma işlemlerinin yürütüldüğünü ve bedelinin ilgili bankaya yatırıldığını, hukuka uygun olarak mahkemece verilen karar doğrultusunda tapusunun alındığını, ... Mahalle 105 ada 643 parselde kayıtlı 1.015,01 m² hisse ile 433 ve 434 analiz No.lu binaların kamulaştırma işleminin Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/571 Esas sayılı dosyası ile toplam 1.595.769,25 TL ödeme yapıldığını, ayrıca kentsel dönüşüm çalışmaları için ilgili protokol 2007 yılında imzalanmış olmasına rağmen projenin 2. Etabının 2011 yılında başladığını, haricen öğrenildiğine göre davacının söz konusu taşınmazı 2008 yılı Mayıs ayından 08.10.2015 tarihine kadar ... Plastik Anonim Şirketi adına Osman Abanoz isimli şahsa kiraladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; kamulaştırma işlemi diğer davalı Başbakanlık ... tarafından yapıldığı için davanın husumet yönünden reddini talep ettiklerini, Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/2681 Esas, 2018/400 Karar sayılı kararında ve dosya içinde bulunan fotoğraf, banka kaydı, keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda davacıya ait iş yerinin 05.08.2008-05.10.2015 tarihleri arasında ... Plastik firması tarafından kiracı sıfatıyla kullanıldığını, karar tarihine kadar dava konusu yerde yıkım yapılmadığını, dava konusu iş yerinin tahliyesi için davalı idarelerce bir ihtar ya da zorlama yapıldığına dair bir delil olmaması nedeniyle davacının davasının esas yönünden de reddini talep ettiklerini belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu edilen kiralık dükkanın, daha önce ... Özel Sağlık Hizmetleri Ticaret Sanayi Limited Şirketi tarafından kiralandığını, anılan kiracının 10.03.2012 tarihinde taşınmazı tahliye ettiğini, tahliye sebebinin ise ... Belediyesinin 21.12.2012 tarihli cevabi yazısı olduğunu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafça, mahkeme kararı ile kamulaştırılmasına karar verilen davaya konu taşınmaz üzerindeki dükkanın, davalı idarelerin kentsel dönüşüm projesi kapsamında kamulaştıracakları beklentisi ile tahliye edildiği ve bundan mütevellit kira kaybı yaşandığı ileri sürülerek eldeki ecrimisil davası ikame edilmiş ise de, bir an için kiracı ... Özel Sağlık Hizmetleri Ticaret Sanayi Limited Şirketinin davacı tarafça belirtilen tarihte taşınmazı tahliye ettiği kabul edilse bile bu tahliye işleminin kentsel dönüşüm projesi kapsamında zorunlu olarak yapıldığına dair dosyada delil bulunmadığı gibi, ... Belediyesi tarafından davacıya gönderilen 21.12.2012 tarihli cevabi yazının, davacıyı taşınmazdan tahliyeye icbar anlamını taşımadığı, kaldı ki, 21.12.2012 tarihli bir cevabi yazıdan hareketle, daha önceki 10.03.2012 tarihinde taşınmazın tahliye edildiğinin ileri sürülmesinin kabul edilebilir olamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta davacı vekilinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasında ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 683 üncü maddesi.

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı kararı ile; "fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması ve haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği" vurgulanmıştır. Buna göre ecrimisil istemlerinde işgalin, haksız eylem niteliğinde olduğu ve tazminat istemleri için işgalin haklı bir nedene dayanmaması gerektiği...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacı mahkeme kararı ile kamulaştırılmasına karar verilen davaya konu taşınmaz üzerindeki dükkanın, davalı idarelerin kentsel dönüşüm projesi kapsamında kamulaştıracakları beklentisi ile tahliye edildiği ve bundan dolayı kira kaybı yaşandığı ileri sürülerek ecrimisil talep etmiş ise de, tahliye işleminin kentsel dönüşüm projesi kapsamında zorunlu olarak yapıldığına dair dosyada delil bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.