Logo

5. Hukuk Dairesi2022/12092 E. 2023/945 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tapu kaydının iptali ile yol olarak terkini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, ilk hüküm, istinaf yoluyla kaldırıldığı halde tescil ve terkin hükmünü tekrarlaması usul hatası olarak değerlendirilerek 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan yol olarak terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Trabzon ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 165 ada 13 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptal edilerek yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; uzlaşma komisyonunun teklif ettiği bedelin çok düşük olduğu için uzlaşmanın sağlanamadığını, arsa vasfındaki taşınmazın elektrik, su gibi belediye hizmetlerinden yararlandığını, her türlü yapılaşmaya elverişli olduğunu, m² birim fiyatının en az 800,00 TL olması gerektiğini, kamulaştırılan kısım üzerinde müvekkiline ait yapıların mevcut olduğunu, yapı değerlerinin tespit edilmesi ile kamulaştırmadan arta kalan kısımdan müvekkkilinin yararlanma imkanının kalmadığını bildirmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu ve emsal taşınmazın tüm olumlu ve olumsuz özellikleri tek tek incelenerek açıklanması yapılmadığından bilirkişi raporunun denetiminin mümkün olmadığını, olabildiğince çok emsal karşılaştırması yapılması gerektiği halde yapılmadığını, bilirkişilerce tespit edilen kamulaştırma bedelinin bilimsel esaslara yasal düzenlemelere ve konuyla ilgili Yargıtay içtihatlarına aykırı bulunduğunu, raporda imar ve yol durumu, yapılaşma şartları, şehir merkezine yakınlığı gibi tüm özellikleri açısından karşılaştırma yapılmadığını mevcut özelliklerin her birinin değerlendirmede ne derece etkili olduğunun ifade edilmediğini, lehe vekâlet ücretine hükmedilmemesinin adalete ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin 481,10 TL/m² takdir edildiğini, takdir edilen bedelden taşınmazda mevcut irtifak hakkından kaynaklanan değer düşüklüğü Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirlenen %5 değer düşüklüğü oranı ile birlikte 476,56 TL/m² bedel belirlendiğini, belirlenen bedelin taşınmazın gerçek kamulaştırma bedelini yansıtmadığını, dava konusu taşınmaz imar planı dahilinde, Belediyenin tüm alt yapı hizmetlerinden yararlanan, her türlü yapılaşmaya müsait bir arsa olduğunu, ulaşım problemi bulunmayan ana yola bağlantısı olan ara yola cephe konumu değerini daha da arttırdığını, taşınmazın olumlu özellikleri dikkate alındığında m²sinin 3.000,00 TL'nin üzerinde olması gerektiğini, takdir edilen bu bedelin çok düşük olduğunu, taşınmaz üzerinde bulunan bina, çit ve muhtesat bedellerinin düşük belirlendiğini, yapıya ilişkin yıpranma payının yüksek tutulduğunu, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmaz arasındaki emlak vergi değerleri arasındaki fark yalnızca 1,69 kat iken bilirkişilerce takdir edilen 3,92 kat taşınmazın gerçek kamulaştırma bedelinin belirlenmesine engel olduğunu, yapılan kısmi kamulaştırma sebebi ile geri kalan alanında %20'den fazla değer düşüklüğü oluşacağını, bu alanda değer düşüklüğü oranının asgari %40 oranında olması gerektiğini

belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen niteliklerine göre tespit edilen kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, kamulaştırmadan arta kalan alanlar için 101 ada 4 parsel sayılı taşınmazda %25 değer azalışı verilmesinin uygun olduğu sonucuna varıldığı, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca arta kalan alanda değer azalışı olmayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki Trabzon ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 165 ada 13 parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki yapıya aynı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan kısmının yüzölçümü, geometrik şekli ve kullanım durumu dikkate alındığında uygulanan değer azalışı oranının makul olduğu sonucuna varılmıştır.

4. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.

5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

6. Mahkemece verilen hüküm, Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) numaralı alt bendi uyarınca verilen kaldırma ve gönderme kararı ile ortadan kalktığı halde, ilk kararda tescil ve terkin hükmü verildiğinden bahisle, yeniden tescil ve terkin hükmü kurulmaması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının; (1) numaralı bendinin sonunda bulunan ''yönelik mahkememizin (Trabzon 2.Asliye Hukuk Mahkemesi) 17.10.2019 tarih 2016/559 Esas 2019/526 Karar sayılı ilamı ile kesin olarak hükmedildiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına'' cümlesinin çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz karar harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.