Logo

5. Hukuk Dairesi2022/12431 E. 2023/2446 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan taşınmaz bedeli davasında, mahkemece hükmedilen harç ve vekâlet ücretinin miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu el atmanın 1983 yılından sonra gerçekleştiğinin tespit edilmesi ve bu durumda nispi harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, mahkemece maktu harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmeyerek, bu hususta karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının maliki olduğu dava konusu Uşak ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 315 ada 156 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu bölgede davalı idareler arasında “Uşak ... Kentsel Yenileme Projesine İlişkin Ön Protokol” imzalandığını, ardından Gecekondu Önleme Bölgesi ilan edildiğini, bölgede mevcut imar planına uygun özel parselasyon planlarının hazırlattırılması ve onaylanmasına müsaade edilmediğini, müvekkilinin taşınmazını kullanamaz duruma geldiğini ileri sürerek, taşınmazın bedelinin faizi ile birlikte davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Uşak ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görev, zamanaşımı ve husumetten reddine karar verilmesini, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgenin Gecekondu Önleme Bölgesi olarak ilan edildiğini, davalı ... tarafından herhangi bir şekilde taşınmaza el atılmadığını, davacının mülkiyet hakkının kısıtlanmasına sebebiyet verecek bir durumun söz konusu olmadığını, davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

2. Davalı TOKİ Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet ve zamanaşımından davanın reddine karar verilmesini, dava konusu taşınmaza fiili bir el atma söz konusu olmadığını, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgenin, Gecekondu Önleme Bölgesi kapsamına alındığını, dava konusu taşınmazla ilgili acele kamulaştırma kararı alındığını, davacının mülkiyet hakkının kısıtlanması ile kullanımlarının engellenmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davacının talebinin yüksek olduğunu, davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 04.03.2014 tarihli ve 2013/79 Esas, 2014/134 Karar sayılı kararı ile davanın yargı yolu bakımından Mahkemenin görevsizliği nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, dava konusu taşınmazın kamulaştırılması üzerine davalı idarece 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’un (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesi gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açıldığı, iş bu davanın da Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/442 Esas, 2015/1084 Karar sayılı dosyası ile sonuçlandığı, bu durumda davalı idarece açılan bedel tespiti ve tescil davasına ilişkin kararın kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davacının fiilen el atıldığı yolundaki iddiası yönünden mahallinde keşif yapılarak bu husus bilirkişi raporuyla açıklığa kavuşturulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili katılma talepli temyiz dilekçesinde, vekâlet ücretinin nispi belirlenmek suretiyle kararın düzeltilerek onanmasını talep etmiştir.

2. Davalı Uşak ... vekili temyiz dilekçesinde, dava konusu taşınmaza herhangi bir fiili el atma olgusunun gerçekleşmediğini, müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Davalı TOKİ Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde, dava konusu taşınmaza hukuken ve fiilen el atılmadığını, davanın açılmasına davalı idarelerin sebebiyet verdiği yönündeki değerlendirme hatalı olup, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalılar aleyhine hükmedilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu maliki davacı ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 6100 sayılı Kanun’un 331 inci maddesinin birinci fıkrası.

3.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

4.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre taraf vekillerinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmaza 1983 yılı sonrası el atıldığı, bu nedenle nispi harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Mahkeme kararına karşı yapılan temyiz itirazlarının açıklanan sebep yönünden kısmen kabulü ile gerekçeli kararın (2) numaralı bendinin tümü ile çıkarılmasına, yerine “Alınması gereken 3.415,50 TL harçtan peşin harcının mahsubu ile bakiye 2.561,60 TL harcın davalılardan alınarak Hazineye irad kaydına, davacı tarafından yatırılan toplam 853,90 TL'nin davalıdan alınarak davacıya iadesine” cümlesinin, (4) numaralı bendinde yer alan “5.100,00 TL” ibaresinin çıkartılarak, yerine “7.300,00 TL nispi” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı idarelerden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.