Logo

5. Hukuk Dairesi2022/12469 E. 2023/1250 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmaz için belirlenen irtifak hakkı bedelinin tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabulüyle emsal değer tespiti yaparak ve enerji nakil hattının etkilerini dikkate alarak irtifak hakkı bedelini hesaplamasının hukuka uygun olduğu gözetilerek, davalı idarenin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adıyaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı karşılığının tahsili istemine ikişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Adıyaman ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1671 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde, enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle el atıldığını, bu nedenle taşınmazın kamulaştırmasız el atma bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; davanın açılmasında hukuki yarar olmadığını, uzlaşma başvurusunda bulunulmadığını, bunun dava şartı olduğunu, irtifak hakkı kuvvetli akım yönetmeliğine göre belirli bir yüksekliğe kadar can ve mal emniyetini sağlayacak şekilde tesis edildiğini, taşınmaz üzerinde enerji nakil hattı geçmesinin eskiden kullanıldığı şekle engel olmadığını, hukuka aykırı davanın reddini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne, irtifak bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, irtifak hakkı tesisine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili; davaya konu enerji nakil hattının yönetmeliğe uygun şekilde kurulduğu ve taşınmazın kullanımını engellemediğini, manyetik alan ve elektriksel alan etkileri de eklenmek suretiyle irtifak alanının fazla belirlendiğini, elektromanyetik alanla ilgili yeniden ölçüm yapılması gerektiğini, SPK tarafından yetkilendirilmiş gayrimenkul değerleme uzmanının bilirkişi kurulu içinde yer alması gerektiğini, taşınmazın el atma tarihindeki niteliği esas alınarak, değerinin belirlenmesi gerektiğini, somut emsalin uygun belirlenmediği, irtifak hakkı karşılığının yüksek hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi ve niteliği, geometrik durumu, yüzölçümü ve enerji nakil hattının güzergahı dikkate alınarak irtifak hakkı nedeniyle değer düşüklüğü oranının belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının hesaplanmasının doğru olduğunu, bu nedenlerle davalı idare vekillerinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı idarenin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; davaya konu enerji nakil hattının yönetmeliğe uygun şekilde kurulduğunu ve taşınmazın kullanımını engellemediğini, manyetik alan ve elektriksel alan etkileri de eklenmek suretiyle irtifak alanının fazla belirlendiğini, elektromanyetik alanla ilgili yeniden ölçüm yapılması gerektiğini, SPK tarafından yetkilendirilmiş gayrimenkul değerleme uzmanının bilirkişi kurulu içinde yer alması gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

10.022,57 TL onama harcından 2.505,64 TL harcın mahsubu ile kalan 7.516,93 TL harcın davalı idareden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.