Logo

5. Hukuk Dairesi2022/12548 E. 2023/3513 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların murisi adına kayıtlı taşınmazın davalı belediye tarafından kamulaştırmasız el atma yoluyla bedele dönüştürülmesi nedeniyle, davacılar tarafından açılan bedel tespiti ve artırım davasıdır.

Gerekçe ve Sonuç: 2981 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri uyarınca davalı idarece kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin, Yargıtay'ın önceki bozma ilamında belirtilen hususlar ve ilk bilirkişi raporundaki tespitler gözetilerek hesaplanıp hüküm altına alınması gerektiği değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, kesinlik, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi ... oğlu ... adına kayıtlı ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 312 parsel sayılı 3670 m² yüzölçümlü kök parselin ... Belediyesi tarafından 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun (2981 sayılı Kanun) uyarınca düzenlenen ıslah imar planı gereğince %35 düzenleme ortaklık payı kesilerek arta kalan 2385 m²lik kısmının 11 adet parsele ayrıldığını, davalı Belediyenin 22.12.1988 tarihli ve 1805- 1803 sayılı kararları ile 1219 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hariç geriye kalan toplam 10 adet parseldeki 2099 m² yerin 48.720.000 ETL karşılığında bedele dönüştürüldüğünü, takdir edilen bedel az olup bu bedelin artırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; ipotek bedeli ödenmiş olduğundan davanın reddi gerektiğini, davacıların murisinin de yer aldığı ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/152 Esas, 2011/113 Karar sayılı kararı ile ipotek bedellerinin ... 3. İcra Müdürlüğünün 2010/13511 takip sayılı dosyasına depo edildiğinden ipoteğin fekkine karar verildiğini, davacının da dava dilekçesinde bu hususu açıkça kabul ettiğini, ipotek bedeli icra dosyasında depo edildiğinden asıl alacağın ortadan kalktığını, davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 01.04.2016 tarihli ve 2014/720 Esas, 2016/205 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, dava tarihi itibarıyla belirlenen 225.779,15 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 01.04.2016 tarihli ve 2014/720 Esas, 2016/205 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacılar payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkin olarak nitelendirilerek 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na (2942 sayılı Kanun) eklenen geçici 12 nci maddesi ile getirilen “...imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir....” hükmü uyarınca bu hususta rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 06.03.2020 tarihli ve 2018/360 Esas, 2020/145 Karar sayılı kararı ile uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle hesaplanan 101.624,24 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 06.03.2020 tarihli ve 2018/360 Esas, 2020/145 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmış; bu karara karşı, taraf vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuş olup karar düzeltme talebinin kabulü ile onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; davacı murisinin taşınmazı davalı idarece 3290 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin (c) bendi ile değişik 2981 sayılı Kanun’un 9 uncu maddesinin (c) bendi uyarınca kamulaştırılmasına karar verilmesi gerekirken, Kanunda öngörülen usul ve işlemler uygulanmaksızın encümen kararı ile bedele dönüştürüldüğü anlaşılmakla, 6100 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesi gereğince; maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemenin hakime ait olduğu, dava bedele dönüştürülen pay karşılığının artırılması istemine dayalı olarak açılmış ise de maddi vakıaların değerlendirilmesi sonucu davacı murisinin payına kamulaştırmasız el atıldığı ve davacının talebinin kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili niteliğinde olduğu bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla, uyulan bozma ilamının maddi hataya dayandığı ve maddi hataya dayalı bozma kararının taraflar bakımından usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilerek; davacılar payına isabet eden 136,84 m²lik kısmın dava tarihi itibarıyla değerini tespit eden ilk bilirkişi kurulu raporundaki ıslah edilen bedel üzerinden kabul kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması nedenleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin 02.03.2022 tarihli ve 2022/32 Esas, 2022/161 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, 225.779,15 TL kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; idari yönden kesinleşmiş olan imar uygulaması nedeniyle dava konusu taşınmazın değerinin 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca belirlenmesi gerektiğini, bozmaya uyularak verilen karar ile idari işlem olan Encümen kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedelinin hesaplanmasının hatalı olduğunu, idarenin kesinleşmiş bedele çevirmeye ilişkin idari işlemini etkisiz hale getirecek şekilde adli yargı tarafından karar verilemeyeceğini, ipotek bedelinin davacılar adına icra dosyasına yatırıldığını, 06.12.2010 tarihi itibarıyla değer tespiti yapılması gerektiğini, bakiye karar harcı daha önce yatırıldığı halde yeniden yatırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki davacılar ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) eklenen geçici 12 nci maddesi.

5.2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11 inci maddesi.

6. 3290 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin (c) bendi ile değişik 2981 sayılı Kanun'un 9 uncu maddesinin (c) bendi.

“ Başkasının arsa veya arazisi üzerine yapılmış gecekondular hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır: Lüzum görülen hallerde, yukarıdaki fıkraların uygulanması beklenilmeksizin, üzerinde bir yerleşme alanı ya da yapı topluluğu niteliğinde gecekondular bulunan arsa veya araziler, belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyelerce, dışında ise valiliklerce kamulaştırılır. Kamulaştırılması kararlaştırılan ve sınırı belirlenen arsa veya araziler üzerinde bulunan gecekonduların işgal ettiği alan dikkate alınarak, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre tespit edilen bedel, gecekondu sahiplerinden tahsil edilir. Gerektiğinde, kamulaştırma bedeli sonradan gecekondu sahiplerinden tahsil edilip iade edilmek üzere, Toplu Konut Fonu, belediye veya valilik kaynaklarından da karşılanabilir. Kamulaştırma işleminin sonuçlandırılmasından sonra, gecekondu sahibinden tahsil edilen arsa bedeli, ıslah imar planına göre yapılacak parselasyon planı sonucu oluşacak parsellerin miktarına, kanunun 10 uncu maddesinin (c) bendine göre belirlenen düzenleme ortaklık payı oranı da eklenmek suretiyle belirlenir. Arsa bedelinin eksik veya fazla olması durumuna göre gerekli mahsup işlemi yapılır.”

7. 6100 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; davacı murisi İsmail oğlu Mehmet’in dava konusu 312 parsel sayılı taşınmazdaki tam hissesine karşılık 3.670 m²lik yeri bulunmakta iken, ... Belediyesince yapılan imar uygulaması sonucu 1.285 m²lik kısmı düzenleme ortaklık payı olarak düşüldükten sonra, 2.385 m²lik yer tahsis edilmesi gerekirken, 400 m² ipotek ilavesi ile toplam 2.785 m²’lik 1218 ada 9, 10, 11, 12, 13 ve 1219 ada 1, 2, 3, 4, 5 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar davacı murisi adına tescil edilmiştir.

3. 22.12.1998 tarihli ve 1805/1803 sayılı ... Belediye Encümeni kararı ile “... Mahallesinin 4/1 paftaya giren bölümünde 2981 sayılı Kanuna istinaden yapılan ıslah imar planı uygulaması sonucu parsellere ayrıldığı,ancak şahıs parselleri olan bu bölgede yoğun bir gecekondu yapılaşması mevcut olduğu, gecekondu sahiplerinin imar affına müracaat ettikleri, belediyemizden tapu talebinde bulundukları anlaşıldığından, yazı ekinde dökümü bulunan 113 adet şahıs parsellerinde mevcut gecekondu sahiplerine 2981 sayılı Kanuna istinaden tapu verebilmek amacıyla yapılan incelemede, bu şahıs parsellerinin 3290 sayılı Kanun uyarınca bedele dönüştürülerek gecekondu sahiplerine tapularının verilmesi ve de kıymet takdirlerinin yeniden yapılması uygun görüldü.” şeklinde alınan karara istinaden dava konusu taşınmazın da içerisinde bulunduğu 113 adet parselin bedele dönüştürüldüğü anlaşılmıştır.

4. Davacılar payına isabet eden 136,84 m²lik kısmın dava tarihi itibarıyla değerini tespit eden ilk bilirkişi kurulu raporundaki ıslah edilen kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeli üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.

5.Temyizen incelenen mahkeme kararının bozma gereklerine uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,

05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.