"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların Ağrı ili, ... ilçesi, ... köyü 109 ada 7 ve 23 parsel sayılı taşınmazların müşterek malikleri olduklarını, dava konusu taşınmazların Murat Nehrinin bahar aylarında sularının yükselmesi ve taşması sonucunda zarar gördüğünü, büyük bir kısmının kullanılamaz hâle gelerek dere yatağı hâline geldiğini, el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Birleştirilen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların müşterek malikleri olduklarını, dava konusu taşınmazların büyük bölümünün Murat Nehri suları altında kalması nedeniyle davalı idare tarafından dere yatağı olarak kullanıldığını, bu suretle taşınmazın haksız işgali ile kamulaştırmasız el atmanın gerçekleştiğini, kamulaştırma yapılmadığından el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların olduğu bölgenin Alpaslan 1. Barajı memba kısmında olup baraj gölü bitiminden yaklaşık 60-70 km uzaklıkta olduğunu, barajın maksimum su seviyesinin 1.450 metre olduğunu, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgenin ise 1510-1520 metre civarında olduğunu, dava konusu taşınmazın barajdan etkilenmesinin teknik olarak mümkün olmadığını, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini, yapılacak yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kabulüne ve el atma tazminatı ile ecrimisilin davalı taraftan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, birleştirilen davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının hatalı olduğunu, yerel mahkemenin görevli olmadığını, dava konusu taşınmazların bir kısmından dere yatağı geçtiğini, mevsimsel koşullara bağlı olarak zaman zaman seviye değişimi olduğunu, fiili olarak bir el atma olmadığını, İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden gelen resmî verilerde gösterilen miktarların altında üretim masrafı alınmasının uygun olmadığını, Ağrı ve ilçelerini kapsayan toplulaştırma listesi sunacağını bu nedenle bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmazlara gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazlara elbirliği ile malik olan davacıların miras payı oranında dava açabileceği, istinafa gelenin sıfatı dikkate alınarak bu hususun eleştiri konusu yapıldığı, ecrimisil hususunda da inceleme yapılmadığı, münavebeye alınan nohutun maliyetinin düşük alınarak metrekare bedelinin yüksek belirlendiği, dava konusu taşınmazların el atılan alan dışında kalan kısımlarında değer kaybı olmayacağı hususlarından davalı idarenin başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacıların tek başına dava açma haklarının bulunduğundan bu hususun öncelikle incelenmesi gerektiğini, bedelin düşük belirlendiğini, nohut için az bedel belirlendiğini, aynı kapsamdaki benzer davalar dikkate alınarak bedelin belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; idarî yargının görevli olduğunu, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, idarenin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, hukukî yararın bulunmadığını, hükme esas alınan raporun eksik ve yetersiz olduğunu, belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin ve ecrimisilin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Ağrı ili, ... ilçesi, ... köyü 109 ada 7 ve 23 parsel sayılı taşınmazların 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı idareden tahsili ile tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Davacıların miras payı oranında dava açma hakları olduğu gerekçesi ile elbirliği ile malik olan davacılar yönünden birleştirilen davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 14 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının "iştirak hâlinde veya müşterek mülkiyette, paydaşların tek başına dava hakları vardır." şeklindeki hükmünün kamu düzenine ilişkin olduğu, söz konusu düzenlemenin kamulaştırmasız el atma davalarında da kıyasen uygulanacağı, davacıların miras payı oranında tek başlarına ayrı ayrı dava açma hakları olduğundan; elbirliği ile malik olan davacılar yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.