"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, irtifak hakkı karşılığının tahsili davasında yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun, kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Trabzon ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 721 ada 1 parsel sayılı taşınmaza enerji nakil hattı geçirilmek suretiyle fiilen el atıldığını belirterek irtifak hakkı karşılığının davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; uzlaşma yoluna başvurulmadan davanın açıldığını, dava konusu taşınmazın kamulaştırmasının zilyetlikten yapıldığını, kadastro çalışmaları 2007 yılında yapılmış olup Kadastro Müdürlüğünden ilgili kamulaştırma evraklarının istenebileceğini, kamulaştırma mahkeme kararına dayanmakta olup davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, tazminat bedelinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine, irtifak hakkının davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında olmayıp, fındık bahçesi niteliğinde olduğunu, taşınmaz üzerinde takyidat varsa hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğini, el atma tarihinden sonra yapılan binalar için değer düşüklüğü hesaplanmasının hatalı olduğunu, dava tarihinden 9 yıl önceki satışın emsal alınmasının yerinde olmadığını, bedelin çok yüksek belirlendiğini, değer düşüklüğü oranının fazla alındığını, değer düşüklüğü hesaplama metodunun yanlış olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde kabulü ile ... Mahallesi, 145 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 13.12.2018 tarihli 1041,92 m²lik tam hissesinin 230.000,00 TL'lik satışının kıyası emsal kabul edilerek emsalin eksik ve üstün yönleri karşılaştırılmak suretiyle arsa m² değerinin belirlenmesinde, üzerinde bulunan fındık ağaçlarının kapama özellik gösterdiğinden kaim yöntemle belirlenen fındık muhtesat bedelinin ve taşınmaz üzerinde bulunan binaların bedelinin kamulaşılan alana eklenmesinde, taşınmazın geometrik durumu ve enerji nakil hattının geçtiği alan dikkate alınmak suretiyle değer düşüklüğünün formülde %30 oranı uygulanarak kamulaştırma bedelinin belirlenmesinde, el atma tarihi 1983 sonrası olduğu için nispi harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı; ancak dava konusu taşınmazda bulunan yapıların değeri tespit edilirken, değerlendirme yılına ait Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı Yaklaşık Birim Maliyet Fiyatları uygulanması ile yetinilmesi gerekirken, yapı sınıflarına ait değerlendirme yılındaki m² bedeline ayrıca endeks ilave etmek suretiyle fazla bedele hükmedilmesi yerinde olmadığından yeniden hesaplama yapılmak suretiyle 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ettiğini, ayrıca taşınmaz üzerindeki binanın 3A yapı sınıfı grubunda değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, binalar için değer düşüklüğü hesaplanmasının yerinde olmadığını, taşınmazın ifraz sonucu 721 ada 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlara ayrıldığını, söz konusu parsellerden sadece 2, 3, 4, ve 5 parsellerden enerji nakil hattı geçtiğinin tespit edildiğini, bu nedenle güncel durumuna göre alınacak fen raporuna göre yeniden hüküm tesis edilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılarak enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın, irtifak hakkı karşılığının tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak; üzerindeki yapıya ise resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesinde ve irtifak hakkı karşılığının tespiti ve alınan rapor uyarınca bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan 23.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda fındık ağaçlarının bedeli 231.066,11 TL olarak belirlendiği hâlde, Bölge Adliye Mahkemesince gerekçesi açıklanmadan fındık ağaçlarının bedelinin 257.932,57 TL alınması doğru görülmemiştir.
5. Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede kadastro yenileme çalışmalarının tamamlanarak tescil edildiği anlaşıldığından, yenileme çalışmaları sonucu oluşan yeni tapu kayıtları ile kadastro krokisi ilgili Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilip, yeni duruma göre kamulaştırma konusu irtifak alanı ölçekli kroki üzerinde ayrı ayrı gösterilmesi için bilirkişisinden ek rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.