"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ve bir kısım davalılar ve davalı ... kayyımı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... kayyımı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 16.09.2022 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Ek karar davalı ... kayyımı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin "kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar" yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.
Bu durumda temyiz dilekçesinin miktardan reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 16.09.2022 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davalı ... kayyımı vekili tarafından temyiz edilmekle, ek karar kaldırılmasına karar verildikten sonra; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Mersin ili, ... ilçesi, ... köyü 937 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitini ve idare adına tescilini talep etmiştir
II. CEVAP
1. Bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; keşif yapılmasını, kamulaştırma bedelinin belirlenmesini, tespit edilen kamulaştırma bedelinin dava tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek oranda faizi ile birlikte peşin ödenmesini, ödeme karşılığında taşınmazın davacı idare adına tapuda tesciline, yargılama giderinin, harçların ve vekâlet ücretinin davacı kuruma yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ... kayyımı vekili beyan dilekçesinde özetle; ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 2017/247 Esas, 2018/56 Karar sayılı dosyası ... (... oğlu) isimli şahsın 10 mirasçısının olduğu ve dosyamızdan aldırılan bilirkişi raporunda bu şahsın 10 mirasçısı yönünden hesaplama yapılmış olduğunu, mirasçısı olan bir kişiye yasal olarak kayyım tayininin mümkün olmadığını, bilirkişilerin bu hesaplamasının usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, bilirkişi raporlarına itiraz ettiklerini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını, lehlerine vekâlet ücreti takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne kamulaştırma bedelinin tespitine, taşınmazın idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare, bir kısım davalılar ve davalı ... kayyımı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; münavebe ürünlerin hatalı belirtildiğini, kapitalizasyon faiz oranının %6 olması gerektiğini, hem objektif değer artışı hem de kapitalizasyon faiz oranı için aynı değerlendirme yapılarak yüksek bedel belirlendiğini, patlıcanın münavebeye alınmasının hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... kayım vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın tümüyle reddedilmesi gerektiğini hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alındığını ve belirlenen bedelin düşük olması nedeniyle eksik inceleme ile karar verildiğinden kararın kaldırılmasını talep etmitşir.
3. Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; arazinin sulu olduğunu, münavebenin uygun olmadığını, kapitalizasyon oranının %4 alınması gerektiğini, objektif değer artışının %300- %400 alınması gerektiğini, taşınmaz üzerindeki bağ omcalarının müvekkili ...'a ait olduğunu, buna ilişkin ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/161 Esas sayılı dosyasında karar verilmiş olup dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, davacı kuruma vekâlet ücreti verilmesinin hatalı olduğunu, hesaplamanın hatalı yapıldığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi vasfında kabul edilerek net gelir metodu ile kamulaştırma değerinin tespitinin yerinde olduğu kuru tarım arazisinde kapitalizasyon faizinin %5 alınmasının uygun olduğu, münavebe ürünleri olarak buğday, buğday samanı, taze yeşil soğan, ikinci yıl bakla alınarak metrekare bedelinin 21,40 TL bulunup %40 objektif değer artışı uygulanmak suretiyle neticeten 29,96 TL/m² bedel üzerinden hesaplama yapılarak kabul kararı verilmesinin yöreden aynı tarihte geçen dosyalara da bakıldığında yerinde ve uygun olduğu; ancak davalılardan ... oğlu ...'e ilişkin davanın mahkemece tefrik edildiği hâlde hükümde bu davalıya ait kamulaştırma bedeline de hükmedilmesi ve davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan 1650 adet bağ omcasının davalılardan ...'a ait olduğuna ilişkin ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/161 Esas, 2019/319 Karar sayılı ilâmının Adana Bölge Adliyesi 6. Hukuk Dairesinin 2019/1621 Esas, 2021/382 Karar sayılı kararı ile denetimden geçerek kesinleşmiş olduğundan hükümde davaya konu bağ omcalarının bedelinin davacı ...'a verilmesine karar vermek gerektiğinden, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı ve 2942 sayılı Kanun'un 29 uncu madde hükmü göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerekirken davacı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı değerlendirilerek tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararlarına karşı süresi içinde davalı ... kayyımı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... kayyımı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ettiğini, ayrıca Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 2019/2494 Esas, 2022/518 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak kayyım olarak temsil ettiği ... oğlu ... yönünden davanın tefrik edildiği düşünülerek ... oğlu ... yönünden kararda maddi hata yapıldığı belirtilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulduğu; ancak İlk Derece Mahkemesi kararında maddi hata yapılmadığı, ... oğlu ... hakkında açılan davanın kayyım tayini işlemleri uzun sürebileceğinden önce tefrik edildiği, davalının bu taşınmazdaki haklarını yönetimi için 3561 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi gereğince ilçenin en büyük mal memuru yönetim kayyımı olarak atanmasına karar verildiği, verilen kararın 13.06.2018 tarihinde kesinleşmesi üzerine usul ekonomisi açısından bu kez ... oğlu ... yönünden tefrik edilen davanın yeniden eldeki dosya ile birleştirilmesine karar verildiği, sonuç olarak asıl yargılamanın yapıldığı 2016/67 Esas sayılı dosya ile birleştirme kararı bulunduğundan hakkında kayyımlık kararı bulunan ... Oğlu ...'e ilişkin davanın tefrik edildiği gerekçesiyle kamulaştırma bedeline hükmedilmemesi usul ve kanuna aykırı olduğundan kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma konusu dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.
3. Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Mersin ili, ... ilçesi, ... köyü 937 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca net geliri esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... kayyımı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davalı ... oğlu ... yönünden önce tefrik edilerek ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/388 Esas sayılı dosyasına kayıt edilen dosyanın yargılama devam ederken 29.05.2018 tarihinde yeniden eldeki dosya ile birleştirilmesine karar verildiğinden, ... oğlu ...'e ilişkin davanın İlk Derece Mahkemesince tefrik edildiği gerekçesiyle kamulaştırma bedeline hükmedilmemesi usul ve kanuna aykırı olduğu olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 16.09.2022 tarihli ek kararın bozularak ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davalı ... kayyımı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı ... kayyımına iadesine,
Dosyayı kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.