"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret/Düzeltilerek Yeniden Esas Hakkında Verilen Karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davalı idare yönünden esastan reddine, davacılar yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 170 ada 86 parsel sayılı taşınmazın bir kısmına kamulaştırma yapılmaksızın yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını, arta kalan kısmının ise eğimli arazide kaldığı için toprak kaymasını önlemek amacıyla davalı idare tarafından yapılan duvar nedeniyle kullanılmasının mümkün olmadığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar tarafından uzlaşma dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, taşınmaza müvekkili idarece el atılmadığı ve arta kalan kısım için değer artışı bedelinin hesaplanmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen değerin piyasa rayicinden düşük olduğunu, taşınmaza fiilen el atıldığı tarihten itibaren faiz uygulanması talep edildiği halde, dava dilekçesinde talep edilen miktara dava tarihinden, ıslah dilekçesiyle artırılan miktara ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu ve hükmedilen bedele kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arta kalan kısmının imar uygulaması gördüğü zaman değer kazanacağı açık olduğu halde, bu kısmın da bedeline hükmedildiğini, taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu ve emsal mukayesesinin kanunun aradığı şartlara uygun olmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ticaret alanında kaldığı, bitişik nizam 5 kat imar izni olduğu, dolayısı ile arsa vasfında ve imar uygulaması görmemiş kadastral parsel olduğu, somut emsal kabul edilen ... Mahallesinde bulunan 184 ada 14 parsel sayılı taşınmazın ise uygulama görmüş imar parseli olduğu, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında kaldığı, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın vergi rayiçlerinin karşılaştırılmasında belirlenen mukayese oranı ile uyumlu şekilde değerlendirmenin yapıldığı, böylece bilirkişi heyetince taşınmazın arsa vasfında olduğunun kabulü ile emsal incelemesi yapılarak, dava konusu taşınmazın kadastral parsel, emsal taşınmazın imar parseli olması nedeniyle düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılması suretiyle hesaplama yapılmasının ve dava konusu taşınmazla emsal taşınmazın konum, nitelik ve vergi değerleri itibarıyla karşılaştırma yaparak benzer özellikleriyle üstün ve eksik yanlarını da belirtmek suretiyle dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı, bilirkişi heyet raporunun karar vermeye yeterli ve elverişli olduğu, mahkemenin bu raporu esas alarak hüküm kurmasında isabetsizlik bulunmadığı, tespit edilen metrekare birim bedelinin aynı mahalde bulunan diğer taşınmazlara ait Daireden ve Yargıtay denetiminden geçen dosyalarla uyumlu olduğu; ancak dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, ıslah edilen miktara ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesinin doğru görülmediği belirtilerek, taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun davalı idare yönünden esastan reddine, davacılar yönünden kabulü ile faize ilişkin bent düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6 ncı maddesinin birinci, ikinci ve altıncı fıkraları, 11 ve 12 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmazın fiilen el atılan 240 m²lik kısmından arta kalan 100 m²lik kısmın iki ayrı parça halinde taşınmaza el atılarak üzerinden geçirilen yolun üst kısmında eğimli zemin üzerinde kaldığı, bu kısımdan yola toprak kaymasını önlemek amacıyla duvar yapılması ile kot farkının oluştuğu fen bilirkişi raporundan anlaşılmakta olup, arta kalan kısmın tamamının bedeline hükmedilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.