Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14877 E. 2023/5331 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve ödeme şekline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 7139 sayılı Kanun'un ilgili maddesinin iptaline ilişkin kararı gözetilerek, kamulaştırma bedelinin tamamının derhal davalıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 462 ve 463 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, mahkemece kamulaştırmaya karar verilmesi durumunda 462 parselin kısmen değil tamamının kamulaştırılması gerektiğini, aksi durumda değer azalışı uygulanmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; 462 ve 463 numaralı parsellerin, tarla vasfında olduğunu, idarenin Kıymet Takdir Komisyonunca, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendine uygun olarak değerlendirme yapıldığını, bilirkişi heyetinin 462 No.lu taşınmazın objektif değer artışını % 50, 463 No.lu parselin objektif değer artışını %45 olarak belirlediğini, kapitalizasyon faiz oranını da belirleyen unsurların aynı Kanun maddesinin (i) bendine göre tekrar objektif unsur adı altında dikkate alınmasının doğru olmadığını, kamulaştırma dışında kalan kısmın bedelinde kamulaştırma nedeniyle artış meydana geldiği takdirde ise artış miktarı tespit edilerek kamulaştırılan kısmın bedelinden çıkarılması gerektiğini, taşınmaz devlet yoluna cepheli hâle geldiğinden değer artışı yaşayacağının dikkate alınmadığını, arta kalan kısmın, geometrik şekli bozuk ve birim alandan alınan net geliri ve rantabl tarımı olumsuz yönde etkileyecek şekilde küçük bir parça olmadığını, münavebeye alınan ürünlerin net gelirlerini hesaplarken tarım yapılan taşınmazlarda masrafların brüt gelir üzerinden 1/3'ü geçmeyecek şekilde alınmasının da doğru olmadığını belirterek İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk karara karşı müvekkili tarafından değil, davacı idare tarafından istinaf yoluna başvurulduğunu, kamulaştırma bedeline faiz işletilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, hükmün kesinleşmesine kadar müvekkilinin faiz talep etme hakkı bulunduğunu, bu yönüyle kararın düzeltilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu arazi niteliğindeki taşınmazlara 2017 yılı Soma İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri kullanılarak bulunan net gelir üzerinden bedel tespiti yapılması, belirlenen sulu niteliklerine uygun olarak kapitalizasyon faizinin %4 olarak alınması, dosyaya yansıyan niteliklerine uygun oranlarda objektif değer artışı belirlenmesi ve dava konusu taşınmazlardan 462 parselin kamulaştırma harici kalan kısmı için değer düşüklüğü uygulanmasının yerinde olmakla birlikte, son bilirkişi raporu ile daha yüksek bir bedel belirlenmiş ise de ilk kararın davalı tarafından istinaf edilmemesi nedeniyle, davacı idare lehine kazanılmış hak doğduğu dikkate alınarak önceki kararda belirtilen bedellere itibar edilerek karar verilmesi doğru görüldüğünden taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca tespit edilen kamulaştırma bedelinden 49.855,82 TL'nin davalıya ödenmediğini, kesinleşme tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiğini, ekonominin geldiği noktada zararın fazla olduğunu, bu sebeple kararın bozularak yeniden bedel tespitini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 462 ve 463 sayılı dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak; üzerindeki yapıya ise aynı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli ve 31317 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak kamulaştırma bedelinin tamamının derhâl ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hatalı olmuştur.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. Davalı tarafın temyiz itirazının kısmen kabulü ile gerekçeli kararın (6) numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine ''Kamulaştırma bedeli olan 488.099,90 TL'nin infazda tekerrür olmaması şartı ile derhâl davalıya ödenmesine, bu hususta Ziraat Bankası Soma Şubesine müzekkere yazılmasına'' cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.