Logo

5. Hukuk Dairesi2022/14940 E. 2023/3472 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedeli ve ecrimisilinin tespiti ve ödenmesi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek, temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli ile ecrimisilin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 107.090,00 TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.

Hüküm altına alınan ve temyize konu edilen ecrimisil miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.

Bu nedenle; ecrimisil talebi yönünden taraf vekillerinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Tarafların kamulaştırmasız ... tazminat talebi için gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1903 parsel sayılı taşınmazın bir kısmına park bir kısmına yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında belediye su sporları tesisleri ve yol olarak planlandığını, söz konusu parselde imar uygulaması yapılması gerektiğini ve taşınmazın tarla vasfında olduğunu, bahse konu taşınmazın da bulunduğu bölgede “Avcı Ramadan Rekreasyon Alanı Projesi” kapsamında ağaçlandırma ve yeşillendirme çalışmaları yapıldığını, davacının parsel üzerinde inşaat yapma olanağının bulunmadığını, dava konusu parselin kiraya verilebilecek bir yer olmadığını, bu sebeple davacının ecrimisil talep etme hakkının bulunmadığını, söz konusu parselde 2015 yılına kadar herhangi bir fiil el atma söz konusu olmadığını, anılan parselin Avcı Ramadan Projesi içerisinde kalmakta olduğunu, 25.10.2015 tarihinde tel örgü çekilmek sureti ile park alanına dahil edildiğini, bu sebeple 5 yıllık ecrimisil talebinin yerinde olmadığını, yine ecrimisil alacağı ile ilgili olarak zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, talep edilen tazminat ve ecrimisil bedelinin fahiş olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, el atma tazminatının ve ecrimsilin tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz için belirlenen tazminatın çok düşük olduğunu, emsalin uygun olmadığını, ecrimisil hesaplamasının uygun yapılmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur.

2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz için belirlenen m² birim değerinin yüksek olduğunu, emsal taşınmazın farklı mahallede bulunduğunu, uygun emsal olmadığını, ecrimisil yönünden fiilî el atma tarihinin dikkate alınması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinin, %40 düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmasının ve belirlenen bedellerin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin doğru olduğunu; ancak Tapu ve Kadastro Müdürlüğünün parsel sorgu programında yapılan incelemesinde dava konusu taşınmazın denize 100 metre, ... Hükümet Konağı ve Adliye binalarına 450 metre mesafede olduğu, emsal taşınmazın ise ... yerleşim alanının dış sınırında kaldığı görüldüğünden bilirkişi raporunda yapılan kıyaslamanın hatalı olduğu, emsal taşınmazın çevre gelişmişliği bakımından %20, satış kolaylığı ve arz-talep durumu bakımından %20 oranında kabul edilmesi suretiyle dava konusu taşınmazın emsalin 4,5 katı değerinde kabul edilmesi ve dava konusu taşınmaza 25.10.2015 tarihinde fiilen el atıldığı gözetilerek iki ay karşılığı ecrimisil hesabı yapılması gerektiğinden bahisle yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; %45 düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılması gerektiğini, emsal incelemesinin hatalı olduğunu, taşınmaz için belirlenen m² birim değerinin yüksek olduğunu, maktu harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

A. Taraf Vekillerinin Ecrimisile İlişkin Temyizi Yönünden

Taraf vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden REDDİNE,

B.Taraf Vekillerinin Kamulaştırmasız ... Tazminat Talebine İlişkin Temyizi Yönünden

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.