Logo

5. Hukuk Dairesi2022/15192 E. 2023/5811 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve toplulaştırma sonrası oluşan yeni parsel durumunun dikkate alınıp alınmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal değerlendirmelerinin usulüne uygun yapıldığı, toplulaştırma sonrası oluşan yeni parsel durumunun ve kamulaştırmadan arta kalan kısmın bedelinin de gözetildiği, davalı tarafça vekâlet ücretine ilişkin istinaf talebinde bulunulmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 375 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; idarece belirlenen bedelin düşük olduğunu, bedelin Mahkemece belirlenmesi gerektiğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 30.10.2017 tarihli ve 2016/1388 Esas, 2017/1077 Karar sayılı ilâmı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 27.02.2018 tarihli ve 2018/4 Esas, 2018/411 Karar sayılı ilâmı ile ilâmının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine iadesine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin altıncı alt bendi uyarınca kesin olarak karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 27.02.2018 tarihli ve 2018/4 Esas, 2018/411 Karar sayılı ilâmına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; her ne kadar Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Kanun’un 353 ncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin altıncı alt bendi uyarınca kararın kesin olarak verildiği belirtilmiş ise de maddenin incelenmesinde Mahkemece, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri kanıtların hiçbiri toplanmadan veya gösterilen kanıtlar hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması hâlinde, esasa ilişkin inceleme yapılmadan kararın kaldırılmasına kesin olarak karar verileceği düzenlenmiştir. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinde ''Yargıtay, tarafların ileri sürdükleri temyiz sebepleriyle bağlı olmayıp, kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususları da inceleyebilir'' hükmü bulunmaktadır. Bu itibarla; iş bu dosyada, İlk Derece Mahkemesince tarafların gösterdikleri delillerin çoğu toplanmış olup tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri kanıtların hiçbirinin toplanmamış veya gösterilen delillerin hiç değerlendirilmemiş olmasından söz edilemez. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince delillerin eksik toplanması sebebiyle dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan verilen kararın temyizinin mümkün olduğu sonucuna varılmış ve 6100 sayılı Kanun’un 357 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtildiği üzere "İlk Derece Mahkemesinde usulüne uygun olarak gösterildiği hâlde incelenmeden reddedilen veya mücbir sebeple gösterilmesine olanak bulunmayan kanıtlar Bölge Adliye Mahkemesince incelenebilir.” hükmü uyarınca eksik kanıtların Bölge Adliye Mahkemesince toplanması gerektiği anlaşılmakta olup Bölge Adliye Mahkemesince tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek yapılacak araştırma sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olduğundan kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 09.06.2021 tarihli ve 2019/2703 Esas, 2021/1284 Karar sayılı ilâmı ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/1388 Esas, 2017/1077 Karar sayılı ilâmının Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14 . Hukuk Dairesinin 27.02.2018 tarihli ve 2018/4 Esas, 2018/411 Karar sayılı ilâmı ile ortadan kaldırıldığı gözetilerek Dairemiz bozma ilâmına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonrası, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin hatalı olması sebebiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin 04.10.2022 tarihli ve 2022/1161 Esas, 2022/1516 Karar sayılı ilâmı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz arazi niteliğinde olduğu hâlde, arsa niteliğindeki kabulünün hatalı olduğunu, toplulaştırma çalışmalarının sonucuna göre işlem yapılması gerektiğini, kamulaştırmadan arta kalan bölümün bedeline hükmedilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı idare lehine vekâlet ücreti takdirinin hatalı olduğunu, tespit edilen bedelin düşük olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... köyü 375 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapıldıktan sonra değer biçilerek karar verilmesi yerindedir.

3. İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinden ve davacı idare adına taşınmazın tamamının tescilinden sonra taşınmazın toplulaştırma kapsamına alındığı ve kesinleştiği ve 30376 yevmiye numarası ile 22.07.2019 tarihinde tapuya tescil edildiği, toplulaştırma ile taşınmazın 43041 ada 5 parsel numarasını aldığı, ancak maliklerinin ve sınırlarının değişmediği, toplulaştırma belgeleri, tapu kaydı, kroki ve harita mühendisi bilirkişinin ek raporundan anlaşıldığından oluşan yeni parsel numarası üzerinden karar verilmesi yerindedir.

4. Taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünü yüzölçümü, geometrik durumu ve davalı vekilinin kamulaştırmadan arta kalan kısmın kullanılamayacağından bahisle bedelinin verilmesini talep ettiği gözetildiğinde bu kısmın da bedelinin verilmesi yerindedir.

5. Davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmiş ise de Mahkemece verilen ilk karara karşı istinaf talebinde bulunan davalının bu hususta açık istinaf isteği bulunmadığından Bölge Adliye Mahkemesince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak inceleme yapılmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi yerindedir.

6. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.