Logo

5. Hukuk Dairesi2022/15276 E. 2023/2592 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin hangi idareden tahsil edileceği ve bedelin tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tamamının 1/1000 ölçekli uygulama imar planında "Katlı Bölgesel Otopark Alanı"nda kaldığı ve tapu kaydına 2942 sayılı Kanun'un 7. maddesi gereğince belirtme şerhi konulduğu gözetilerek, bedelin davalı ... Başkanlığı'ndan tahsiline karar veren Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 21. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı ... Belediye Başkanlığı yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı, davalı ... ve ihbar olunan vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı şirket vekili ile ihbar olunan vekili yönünden esastan reddine, davalı idare vekili yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 13983 ada 1 parsel sayılı taşınmazın imar planında otopark alanında kaldığını, müvekkil adına İzmir 5. İdare Mahkemesinin 2019/306 Esas, 2019/744 Karar sayılı dosyasında taşınmaza hukukî el atıldığı iddiasıyla dava açtıklarını; ancak yapılan yargılama sonucunda taşınmazın bir kısmına kaldırım, bir kısmına park ve bir kısmına yol olarak fiilen el atıldığı tespit edildiğinden görev yönünden davanın reddine karar verildiğini, kısmen fiili kısmen hukukî el atmaya konu olan taşınmazın tamamı üzerine karar vermeye yetkili olan Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açıldığı belirtilerek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idarelerden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 16.10.2015 tarihli kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli revizyon imar planında kısmen 5 katlı bölge otoparkı alanı, kısmen 14,50 metrelik taşıt yolu, kısmen 10 metrelik yaya yolunda kaldığını, henüz onay tarihi üzerinden 5 yıllık sürenin geçmediğini, bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini, taşınmazın 14,50 metrelik taşıt yolu, kısmen 10 metrelik yaya yolunda kalan kısımlarından ilçe belediyesinin sorumlu olduğunu, bu kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmesini ve el atma tarihi 04.11.1983 tarihi öncesi olduğundan harç ve vekalet ücretinin maktu olarak tespitini talep etmiştir.

2. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; imar planında katlı otopark alanında kalan dava konusu taşınmazın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığının görev ve sorumluluğunda olduğunu, bu nedenle müvekkil belediye yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, taşınmazın tapu kaydına da İzmir Büyükşehir belediye Başkanlığınca 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 7 nci maddesine göre belirtme şerhi konulduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını ve davanın ipotek alacaklısı bankaya ihbar edilmesi gerektiğini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... Belediye Başkanlığı yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı, davalı ... ve ihbar olunan vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın sorumluluğu tespit edilecek idare yönünden sorumluluğu oranında kabulüne karar verilmesi gerektiğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 124 üncü maddesinin uygulanması talep edildiğini, mahkemece resen ... Belediye Başkanlığı hasım mevkinden çıkarılması gerekirken, bu davalı yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilerek, müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin düşük olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz ile emsal alınan taşınmazın mukayese yönteminin hatalı olduğunu, dosyaya bildirdikleri emsallerin dikkate alınmadığını, kamulaştırma sorumluluğunun tamamının müvekkil idarede olmadığını, taşınmazın 14,50 metre genişliğindeki taşıt yolu ve 10 metre genişliğindeki yaya yolunda kalan kısımlarının yol genişliği bakımından kamulaştırma sorumluluğunun müvekkili idarede olmayıp, ... Belediye Başkanlığı sorumluluğunda bulunduğunu, dava konusu taşınmazın imar parseli olarak değerlendirilmesi ve düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmamasının hatalı olduğunu, ilamın kesinleşmesinden sonra alacağı kamu alacakları için öngörülen en yüksek yasal faiz oranının uygulanmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, el atma tarihi 04.11.1983 tarihi öncesi olduğundan harç ve vekalet ücretinin maktu olarak tespiti gerektiğini ileri sürmüştür.

3. İhbar olunan vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin bu davada taraf olmadığını, müvekkil banka hakkında herhangi bir hüküm kurulamayacağını, ipoteğin fekki anlamına gelecek bir karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek emsal karşılaştırması yoluna gidildiği, raporda dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın eksik ve üstün yönleri gözetilerek karşılaştırmasının yapıldığı, bu karşılaştırma neticesinde dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla değerinin belirlendiği, raporun hesap yöntemi açısından doğru olduğu, dava konusu taşınmazın niteliğine uygun olarak düzenlendiği, dava konusu taşınmazın tamamının "Katlı Bölgesel Otopark Alanında" kaldığı anlaşılmakla, taşınmaz bedelinden davalı ... Başkanlığının sorumlu tutulmasının ve davacı tarafından dava dilekçesi ile dava açılırken davalı ... Belediye Başkanlığının da davalı olarak gösterilmiş olması nedeniyle, davalı ... Belediye Başkanlığı hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddi ile belediye lehine maktu vekâlet ücreti takdir edilmiş olmasının doğru görüldüğü, bedeline hükmedilen taşınmazın tapu kaydındaki haciz, ipotek ve benzeri mükellefiyetlerin bedele yansıtılmasına karar verilmesinin de uygun olduğu, bunun taşınmazın tapu kaydında ipotek kaydı bulunan ihbar olunan banka aleyhine hüküm kurulduğu şeklinde değerlendirilemeyeceği gibi, dosya istinaf incelemesi aşamasında iken ihbar olunan tarafından dosyaya sunulan dilekçesi ile de, taşınmazın tapu kaydında müvekkili banka lehine tesis edilmiş bulunan ipoteğin fek edildiğini, müvekkili banka yönünden, davanın ilgisiz ve konusuz kaldığını beyan ettiği, ihbar olunan bankanın istinaf hakkının da bulunmaması nedeniyle, bankanın istinaf başvurusunun yerinde görülmediği; ancak kamulaştırmasız el atma davalarında yasal faize hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden, hükmedilen bedelin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ... Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine; ilamın kesinleşmesinden sonraki dönem için alacağa kamu alacakları için öngörülen en yüksek yasal faiz oranının uygulanmasına karar verilmesi ve davalı ... Belediye Başkanlığı hakkında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin, davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, davalı ... Başkanlığından tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiği gerekçesiyle hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya kapsamında yer alan ... Emlak Yönetimi Dairesi Başkanlığının 29.03.2019 tarihli yazısı ekinde yer alan ... Encümeninin 14.03.2019 tarihli, 96772592.302.03-01.309 sayılı kararı ile dava konusu 13983 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamının 1/1000 ölçekli uygulama imar planında “Katlı Bölgesel Otopark Alanında” kaldığı belirtilerek tamamının kamulaştırılmasına karar verildiği ve bu karar uyarınca dava konusu taşınmazın tapu kaydına 29.03.2019 tarihinde 2942 sayılı Kanun'un 7 nci maddesi gereğince belirtme şerhinin konulduğu anlaşıldığından, taşınmaz bedelinden davalı ... Başkanlığının sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ve davalı ... vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.