"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar ... ve ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1910 parsel sayılı taşınmaza yüksek gerilim hattı geçirilmek suretiyle el atıldığından bahisle fazlaya dair haklarını saklı tutarak kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminatın faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, dava konusu taşınmaz üzerinden kuruluşa ait 154 kV.lık ...- ... Brş. N. ... Enerji Nakil Hattı geçtiğini, 154 kV.lık ...- ... Brş. N. ... Enerji Nakil Hattı için 225,00 m²lik kısmı direk yeri, 2.848,00 m²lik kısmı üzerinden ise tel geçirmek suretiyle daimi irtifak hakkı tesis edildiğini, Kamulaştırma çalışmalarının devam ettiğini, ...'a davalı şirket tarafından Üsküdar 6. Noterliği aracılığı ile 03.03.1998 tarihli ve 06029 sayılı noter tebligatı gönderildiğini, yapılan kamulaştırmaya ilişkin ilan 15 gün süre ile köy ilan tahtasında asılı kalmış olup, bu hususun köy muhtarlığınca tutulan tutanak ile sabit olduğunu, davanın zamanaşımından reddi gerektiğini, davacının ecrimisil talebinin hukuka aykırı olduğunu, taşınmazın tarla olarak kullanıldığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın usulden ve esastan reddine, kamulaştırılacak alanın 30.03.2013 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6446 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi birinci fıkrası gereği davalı idare adına tesciline ve bu kararın ilgili Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 31/b şerhinin dava konusu taşınmazın tapu kütüğüne konulması için Tapu Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ... vekilini cevap dilekçesinde özetle: ecrimisil talebinin haksız olduğunu, ... ile ... Genel Müdürlüğü arasında imzalanan işletme hakkı devir sözleşmesi gereğince ecrimisil talepleri ile ilgili sorumluluğun özelleşen ... olduğunu, müvekkilinin bu sözleşme gereğince sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu olayda ne müvekkilinde ne de ... ecrimisil talebinde bulunulamayacağını, dava konusu parsel üzerindeki enerji nakil hattının kamu yararı gözetilerek tesis edilmiş olduğunu, ecrimisil talebinin ancak kötü niyetli zilliyete karşılık ileri sürülebileceğini müvekkil ve ... kamu hizmeti yerine getirdiğini kötü niyetli olmadığını, davacının herhangi bir zararının bulunmadığını, ayrıca taşınmazın 14.345 m² olup, küçük bir kısmında irtifak hakkı tesis edildiğini, taşınmazın imar planı dışında olduğunu, arsa olarak değerlendirilemeyeceğini, açılan davanın haksız olduğunu ve reddine karar verilmesini talep etmiştir savunduğu görülmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki pilon yeri, irtifak hakkı ve ecrimisil bedelinin davalı idarelerden tahsiline, davalı idareler adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar TEDAŞ ve TEİAŞ vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; ikinci heyet raporunun hükme esas alınmamasının sebebinin açıkça belirtilmesi gerektiğini, fen raporunun ayrıntılı olmadığını, değer düşüklüğünün hatalı hesaplandığını, emsallerin değerlendirilmesinin doğru yapılmadığını, raporun denetlemeye elverişli olmadığını, ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; usulüne uygun kamulaştırma yapıldığını, raporlar arasındaki çelişkinin giderilemediğini, emsallerin uygun olmadığını, raporlar arasındaki değer düşüklüğü oranlara ilişkin çelişkinin giderilmediğini, diğer kurumların dava konusu taşınmaz üzerindeki enerji nakil hatlarının değerlendirilmediğini, harç ve yargılama giderlerinin denetlenmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Kamulaştırmasız el atılan arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre el atma bedelinin ve ecrimisilin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, taşınmazın konumuna göre belirlenen bedelin uygun olduğu, taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hatlarının güzergahı dikkate alınarak taşınmazdaki değer düşüklüğünün hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davalı idareler vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı TEDAŞ vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya içerisinde ikinci hesap raporunda usuli kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilmesinin gerekçelerinin açıklanmadığını, fen bilirkişi raporunun hükme esas açıklıkta olmadığını, değer düşüklüğü hesabının hatalı ve çelişkili olarak yapıldığını, hesabın matematiksel olarak değil taşınmazın özellikleri dikkate alındığında hatalı olduğunu, emsal değerlendirilmesinin hatalı olduğunu ve denetime elverişli olmadığını, ıslah ile artırılan kısma dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hatalı olduğunu ileri sürülerek temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Davalı TEİAŞ vekili istinaf dilekçesinde özetle; usulüne uygun kamulaştırma yapıldığını, tebligat yapıldığını, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, emsal kıyaslamasının hatalı olduğunu, değer düşüklüğünün hatalı olarak yüksek belirlendiğini, bu çelişkiler giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürülerek temyiz isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idareler arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idarelerden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu İstanbul ili, Ergene ilçesi, Misinli Mahallesi 1910 parsel sayılı 14.600,00m² yüzölçümü tarla vasıflı taşınmaz üzerinde 31,5 KV-Fider 14-15 Lüleburgaz 1-2 enerji nakil hattına ilişkin hattı olarak belirtilen (E) harfi ilegösterilen 30.00 m², ( K) harfi ile gösterilen 9.00 m², (L) harfi ile gösterilen 1.66 m² lik yerlerin plan yeri olarak kamulaştırılacak alan olduğu İRT-1 harfi ile gösterilen 856.25 m² alanı ise irtifak alanının TEDAŞ’a ait olduğu, 154 KV-Lüleburgaz Çerkezköy Brş. Büyükkarıştıran enerji nakil hatlarına ilişkin hattı olarak belirttiği (F) harfi ile gösterilen 225.00 m² pilon yeri ve İRT-2 harfi ile belirtilen 2.848.00 m² irtifak alanının ise, TEİAŞ’a ait olduğunun kabulü ile Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak ve Dairemiz denetiminden geçen metrekare birim fiyatı ile uyumlu olarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı idareler vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar TEDAŞ ve TEİAŞ vekilllerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalılar TEDAŞ ve TEİAŞ'tan aşağıda yazılı kalan harçların alınarak Hazineye irat kaydedilmesine
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.