"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1045 Esas, 2022/1655 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/176 Esas, 2021/132 Karar
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedelsiz olarak tapudan terkin edilen hissenin karşılığının tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 03.10.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü yetki belgesine istinaden davacı vekili Avukat ... ile davalı ... Belediye başkanlığı vekili Avukat ... gelmiş, diğer davalı idare vekili duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Ümraniye ilçesi, ... Mahallesi 6150 parsel sayılı taşınmazın 3502/103000 hissesinin tapuda maliki olduğunu, davacı adına kayıtlı taşınmazın tamamının davalı ... Belediyesince imar uygulamasına tabi tutulduğunu ve davacının hissesinin bedele dönüştürüldüğünü, bedele dönüştürülen hisse için takdir edilen ihtilafsız bedelin, reel değerler üzerinden emsal, piyasa ve rayiç değerler dikkate alınarak şimdilik 10.000,00 TL artırılmasına karar verilerek bedelin ipotek tesis tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, eğer bedele çevrilmeden kamulaştırmasız el konulmuş ise yine taşınmazın rayiç bedelinin el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; eski 6150 parselin cepheli olduğu parselin kuzey cephesinde yer alan ... Caddesinin Ukome kararı ile ana arter kapsamına alındığını, diğer cadde ve sokakların ana arter listesinde bulunmadığını ve ilçe belediyelerinin yetkisinde olduğunu, uzlaşmanın dava şartı olduğunu, davacı tarafça uzlaşma yoluna başvurulmadığını, kamulaştırmasız el atma davalarında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 44 üncü maddesi gereğince hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, talep edilen bedelin fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın öncelikle derdestlik ve zamanaşımı süresinin geçmesi nedeniyle reddine, işbu dava ile aynı taleplerle açılan Ümraniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/367 Esas sayılı dosyasının bulunduğunu, bu dosyanın takip edilmeyerek işlemden kaldırılmasına karar verildiğini, bu nedenle derdestlik itirazlarının olduğunu, davacı tarafın 1996-1997 yıllarında yapılan ıslah imar uygulamasına ilişkin olarak hiçbir itirazda bulunmadığını, aradan 20 yıldan fazla zaman geçtikten sonra açılan davanın kabul edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davacıya ait hisselerin yol alanında kalmasının idarelerince yapılan ıslah imar uygulamasından çok daha önce yine davacı tarafından yaptırılan özel parselasyon planı ile sağlandığını, bu şekilde yol olarak kullanılageldiğini, bu nedenle ıslah imar planı uygulaması neticesinde davacıya herhangi bir yer verilmediğini ileri sürerek davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz imar uygulamasına alındığı hâlde ödeme yapılmadığını, davacının taşınmazı elinden alınarak mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, davacı tarafından peyderpey yapılan satışların kararın ret gerekçesi olamayacağını, idarenin kendiliğinden terkin yetkisinin bulunmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'nun (2942 sayılı Kanun) 35 inci maddesine göre imar mevzuatı gereğince düzenlemeye tabi tutulan parsellerden düzenleme ortaklık payı karşılığı olarak bir defaya mahsus alınan yol yeşil saha ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan yerlerle özel parselasyon sonunda malikinin muvafakatı ile kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış bulunan yerler için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulmayacağı gibi karşılığı istenemeyeceğinden ve dava konusu 6150 parsel sayılı taşınmazın özel parselasyona tabi tutulduğu, davacı payının 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesine göre tapudan bedelsiz olarak terkin edildiği ve taşınmazın bulunduğu parselde yapılaşmanın tamamlandığı gözönüne alındığında davanın reddine yönelik Mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedelsiz olarak terkin edilen hissenin karşılığının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi şöyledir;
“İmar mevzuatı gereğince düzenlemeye tabi tutulan parsellerden düzenleme ortaklık payı karşılığı olarak bir defaya mahsus alınan yol, yeşil saha ve bunun gibi kamu hizmet ve tesislerine ayrılan yerlerle, özel parselasyon sonunda malikinin muvafakatı ile kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış bulunan yerler için eski malikleri tarafından mülkiyet iddiasında bulunulamaz ve karşılığı istenemez.”
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davacıya ait payın muhtelif tarihlerde ve küçük paylar hâlinde pek çok satışa konu edilerek en son davacının uhdesinde 1984 yılı itibarıyla 3502/103000 oranında hissesinin kaldığı, bu payın davalı ... Belediye Başkanlığının yetkisinde olan imar ıslah planı uygulaması ile yol niteliğinde olduğundan bedelsiz terkin edildiği ve işbu payın maliklerince yapılan özel parselayson haritasının birebir uygulanarak yol ve caddelerin aynen korunduğu, fiilen kullanılan bölümlerin de müstakil parseller halinde hak sahipleri adına tahsis ve tescil edildiği, davacının fiilen kullandığı ve tasarrufunda bulundurduğu bir alan olmadığı ve 2942 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi gereği de özel parselasyonda yol olarak kamu hizmetine ayrılan yerin bedeli talep edilemeyeceği gözetildiğinde davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aleyhine temyiz olunan davalı ... Belediye Başkanlığı yararına 21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.