"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2064 ada 176 parsel sayılı taşınmazın davalı idareler tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde imar planında Gecekondu Önleme Bölgesi olarak ayrıldığını bu nedenle mülkiyet hakkının kısıtlandığını, taşınmaza hukuken el atıldığını ileri sürerek taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; mahkemenin görevsiz olduğunu, husumet ve zamanaşımı itirazları ile davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 04.03.2014 tarihli ve 2013/164 Esas, 2014/137 Karar sayılı kararı ile davada idari yargının görevli olduğundan bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin 04.03.2014 tarihli ve 2013/164 Esas, 2014/137 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur,
2.Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi sonucunda; kamulaştırmasız el koyulan taşınmaz hakkında el koyulan idare tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu maddesine göre kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açıldığı anlaşılmış olup dava konusu taşınmaz ile ilgili Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/166 Esas, 2015/976 Karar sayılı kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının kesinleşmesinin beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması, doğru görülmeyerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 13.05.2022 tarihli ve 2016/291 Esas, 2022/90 Karar sayılı kararı ile davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazda kamulaştırmasız el atma olgusunun oluşmadığını, davanın konusuz kalması nedeniyle haklılık durumları göz ardı edilerek davacı taraf lehine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “...Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun ( 2942 sayılı Kanun) Ek Madde-1 inci maddesi şöyledir; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmî kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. (İptal: Anayasa Mahkemesinin 20/12/2018 tarihli ve Esas, 2016/181 Karar 2018/111 sayılı Kararı ile)”
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davalı ... tarafından dava konusu taşınmaz için bedel tespiti ve tescil davası açıldığı ve kesinleşmiş olduğundan, konusuz kalan tazminat talebine ilişkin dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerindedir.
3. Davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre dava değeri üzerinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan vekâlet ücreti ile yargılama giderlerinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmaza 1983 yılı sonrası el atıldığı, bu nedenle nispi harca hükmedilmesi gerekirken, maktu harca hükmedilmesi bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının kamu düzeni gereği kısmen kabulü ile Mahkeme kararının (2) numaralı bendinin tümü ile çıkarılmasına, yerine “Alınması gereken 136,62 TL harçtan peşin harcının mahsubu ile bakiye 102,42 TL harcın davalılardan alınarak Hazineye irad kaydına, davacı tarafından yatırılan peşin harcın karar kesinleştiğinde davalı idarelerden alınarak davacıya iadesine” cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,
15.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.