Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16555 E. 2023/3060 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle davacı hissedarın taşınmazdaki payına karşılık gelen bedelin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza davalı idare tarafından fiilen el atıldığı, emsal taşınmazlar gözetilerek yapılan değer tespitinde isabetsizlik bulunmadığı ve davacının taşınmazdaki payına karşılık gelen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 27793 ada 6, 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlara kamulaştırma yapılmaksızın fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap ve ek cevap dilekçelerinde özetle; husumet, görev ve zamanaşımı itirazlarının olduğunu, fiili el atmanın bulunmadığını, ilçe belediyesinin sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, el atma tazminatının tespiti ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaza fiili ya da hukuki el atmanın bulunmadığını, idari yargının görevli olduğunu, imarda özel spor alanı olduğunu, sorumluluğun idarelerine ait olmadığını, fen raporuna göre taşınmazda sadece ağaçların bulunduğunu, m² bedelinin yüksek olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 27793 ada 5 parselin ifrazı ile oluşan 27793 ada 6, 7 ve 8 parsellerin ... Vadisini oluşturduğu, ... Vadisi Rekreasyon Alanı Yapım İşinin 6 parselden başlayarak 7 ve 8 parsellerde dâhil olmak üzere tüm vadiyi kapsadığı, çalışmaların ... tarafından yürütüldüğü, parselin kamulaştırma ortaklık payı hisselerinden oluştuğu ve taşınmaza bitişik 27793 ada 6 parselde spor, rekreasyon ve yürüyüş yolları ile otopark alanlarında inşaatının devam ettiği, dava konusu 7 parselde de şev düzenleme çalışmalarına başlanıldığı, ulaşım yollarının beton bloklarla kapatıldığı, hafriyat döküldüğü, 50-100 metre yakınına kadar ağaçların dikilerek ortak projenin bir parçası hâline geldiği, bazı gecekonduların yıkıldığı ve belediyenin uygulamaya koyduğu plan ve proje bütünlüğü göz önüne alındığında imar planında özel spor alanı olarak ayrılmasına rağmen davalı tarafından ... Vadisi Rekreasyon Alanı Yapım İşi kapsamında fiilen el atma olgusunun gerçekleştiği, emsal incelemesi sonucu yapılan kıyaslamalarla belirlenen bedel ile güçlü delil niteliğindeki onanarak kesinleşen birim fiyatların iş bu dava tarihine eskale edilmesi suretiyle bulunan bedel ile uyumlu olduğu anlaşılmış olup arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değerinin tespit edilmesi ve davacı payı bedelinin davalı idareden tahsiline dair kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı idare vekilinin istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; aynı taşınmaza ilişkin bedelsiz terk nedeniyle tapu iptal ve tescil davasında emsal kararda, taleplerinin kabul edildiğini, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, idari yargının görevli olduğunu, davacı vekili tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde taşınmazın fiilen kullanımının engellendiği konusunda açılan davada, başvurunun kabul edilmezliğine karar verildiğini, taşınmazın imarda “özel spor alanı” olduğundan sorumluluğun Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne ait olduğunu, taşınmazda fiili müdahalelerinin olmadığını, fen raporuna göre taşınmaz üzerinde sadece ağaçların bulunduğunu, m² bedelinin yüksek hesaplandığını, maktu vekâlet ve harca hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacının sadece 27793 ada 7 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğu gözetilerek, işbu taşınmazdaki payına ilişkin olarak, taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde, aynı bölgeden Dairemize intikâl eden paydaş dosyaları dikkate alındığında bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Dava konusu 7 parsel sayılı taşınmazın diğer 6 ve 8 parsel sayılı taşınmazlarla birlikte ... Vadisini oluşturduğu, taşınmaza bitişik 27793 ada 6 parselde spor, rekreasyon ve yürüyüş yolları ile otopark alanlarında inşaatının devam ettiği, dava konusu 7 parselde de yerleşim yeri iken, üzerinin boşaltıldığı, şev düzenleme çalışmalarına başlanıldığı, ulaşım yollarının beton bloklarla kapatıldığı, hafriyat döküldüğü, 50-100 metre yakınına kadar ağaçların dikilerek ortak projenin bir parçası hâline getirilmek suretiyle taşınmaza, imar planında özel spor alanı olarak ayrılmasına rağmen davalı idare tarafından ... Vadisi Rekreasyon Alanı Yapım İşi kapsamında fiilen el atılmış olduğu anlaşılmaktadır.

4. Davacının taşınmazda hissesinin bulunduğu, bu hissesinin iptaline ilişkin açılmış bir davanın, dosya kapsamına göre bulunmadığı, davacının hissedar olması nedeniyle payının karşılığına hükmedilmesi doğru olduğu gibi, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davalı idare aleyhine nispi harç ve nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.