"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 884 parsel sayılı taşınmaza kamulaştırma yapılmaksızın yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/431 Esas, 2019/551 Karar sayılı dosyasında açmış oldukları kamulaştırmasız el koyma davasında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL talep edildiğini, dosyada yapılan bilirkişi incelemesi ile müvekkillerinin 882.000,00 TL alacağı olduğunun hesap edildiğini, davanın ıslah edildiğini ancak taraflarınca nispi harç tamamlanmadığından yerel mahkemece taleple bağlı kalarak 1.000,00 TL üzerinden kabul kararı verildiğini, bu nedenle hesaplanan 881.000,00 TL’lik bakiye alacağın ilk dava tarihi olan 10.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile müvekkiline verilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın bulunduğu güzergah olan Ankara - Konya Devlet Karayolunda Ankara Valiliği İdare Kurulunun 29.08.1951 tarihli ve 1098 sayılı Menafi-i Umumiye Kararı ile 21.12.1978 tarihli ve 1978/332 sayılı Kamu Yararı Kararı olmak üzere iki ayrı kamulaştırma yapıldığını, davada açıklanan konum yönünden yapılan plan incelemelerinde 884 parselin Maliye Hazinesine ait hali arazi içerisinde 793 ve 792 parsellerin altında kalan alan olduğunun tespit edildiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte dava konusu taşınmazın tarla vasfında olduğunu, bu tür davalarda dava konusu taşınmazın el koyma tarihindeki niteliklerine göre değerinin tespit edilmesi gerektiğini, hiçbir hukuki mesnede dayanmayan haksız ve yersiz olarak açılan davanın usul ve esas yönünden reddi ile dava konusu taşınmazın bedelsiz terkinine, aksi takdirde davacılar hissesinin kamulaştırma nedeniyle iptali ve müvekkil idare adına yol olarak terkinine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve 983.900 TL el atma tazminatının davalı idareden tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; fiili el atma tarihinin belirlenmediğini, 781 ve 877 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kamulaştırma işlemlerinin tamamlandığını, dava konusu 884 parsel sayılı taşınmazın da bedeli ödenen ve yola terkin edilen kısım içinde bulunduğunu, düzenleme ortaklık payının hatalı alındığını, fazla bedele hükmedildiğini, dava konusu taşınmaza 1956 – 1983 tarihleri arasında el atıldığından vekalet ücretinin maktu olarak hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında görülen kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin ilk davada, dava konusu 884 parsel sayılı taşınmazın davacılar ile ilgisi bulunmayan 781 parsel sayılı taşınmazla mükerrer olduğu anlaşılan 525 metrekarelik kısmının kamulaştırıldığı, 2435 metrekarelik kısmının da Ankara Konya Devlet yolunda kalan ve yine davacılarla ilgisi bulunmayan 1681 parsel olarak ifraz gören taşınmazla mükerrer olduğu, dava konusu kalan 2940 metrekarelik kısmına ise kamulaştırma yapılmaksızın 04.11.1983 tarihinden sonra fiilen el atıldığının kabulü ile davanın nispi harca tabi olması ve ıslah dilekçesi sunulmuş ise de harcı tamamlanmadığından dava dilekçesinde talep edilen 1.000,00 TL bedelin davalıdan tahsiline karar verildiği ve bu karara karşı taraflarca kanun yoluna başvurulmaması üzerine hükmün kesinleştiği anlaşılmıştır. Buna göre mahkemece davalı idare lehine ilk dava tarihine göre arsa niteliğindeki taşınmaza emsal mukayesesi yapılarak hesaplama yapılan ek raporun hükme esas alınması suretiyle tazminat bedeline hükmedilmesinde istinaf itirazında bulunanın sıfatı gözetildiğinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı idarenin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen itirazları tekrar ederek davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi.
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.
4. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Taraflar arasında görülüp kesinleşen davada bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın el atılan bölümünün bedelinin 882.000,00 TL olarak belirlendiği, bu bedel üzerinden davacı vekilince 02.10.2019 tarihinde ıslah yapıldığı; ancak ıslah harcının yatırılmadığı, davacı vekilinin 17.12.2019 tarihli dilekçesi ile de dava konusu taşınmaza 1983'den önce el atıldığından maktu harcın yatırıldığı belirtilerek ıslah dilekçesi doğrultusunda karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL'ye hükmedildiği, eldeki davanın da bakiye bedelin ödenmesi talebiyle açıldığı gözetilmeksizin talebi aşar şekilde yeni bilirkişi incelemesi yaptırılarak belirlenen bedel üzerinden hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.