Logo

5. Hukuk Dairesi2022/1669 E. 2023/2500 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar için ödenmesi gereken bedelin tespiti ve davacıların bu bedeli tahsil etme istemleri.

Gerekçe ve Sonuç: 7201 ve 7327 sayılı Kanunlar ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen hükümler uyarınca, kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen ve bedelinin ödenmediği tespit edilen taşınmazlar için açılan davalarda, taşınmazın idare adına tescil tarihi esas alınarak ve o tarihteki nitelikleri gözetilerek değer tespit edilmesi ve bu bedelin dava tarihine kadar Yİ-ÜFE ile güncellenerek ödenmesi gerektiği, ayrıca bazı parseller için tezyidi bedel davası açıldığı ve kamulaştırmanın kesinleştiği, bu hususların gözetilmemesi nedeniyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

DAVA TARİHİ : Kabul

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonucu verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı idare vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.12.2021 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı idare vekili Avukat ..., davacılar vekili Avukat ... ile temsilci ... gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra verilen geri çevirme kararı üzerine gelen dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 2251, 2265, 2262, 32, 152, 128, 1800, 149, 25, 2272, 3600, 25, 2487, 1780, 1789, 1648, 2542 1686, 122, 123, 27, 535, 1084, 1344, 1594, 2106, 2193, 3208, 3209, 3293, 2497, 2263, 2247, 1806, 1971 ve 1804 parsel sayılı taşınmazların davacılar murisleri adına kayıtlı iken davalı idarece kamulaştırma işlemi yapılmaksızın taşınmazlara el atıldığını, el atmanın kalıcı mahiyette ve kamuya tahsis amaçlı olduğunu ileri sürerek, kamulaştırmasız el atma tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığını, bu nedenle ayrı parseller nedeni ile birlikte dava açamayacaklarını, davacıların açılan davalarda aktif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, dava edilen parsellerin daha önce müvekkili tarafından açılan kamulaştırma davaları sonucunda kamulaştırma işlemlerinin yapılarak müvekkili adına tescil edildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30.04.2014 tarihli ve 2013/314 Esas, 2014/189 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazlardan Bursa ili, ... ilçesi, ... köyü 27, 122, 1084, 1344, 1594, 2193, 3208, 25, 123, 149, 535, 3209 ve 3293 parsel sayılı taşınmazlar için açılan davaların feragat nedeni ile reddine, davaya konu diğer parseller olan 2251, 2265, 2262, 32, 152, 128, 1800, 2272, 3600, 2487, 1780, 1789, 1648, 2542, 1686, 535, 2106, 2497, 2263, 2247, 1806, 1971 ve 1804 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak açılan davanın ise 6487 sayılı Bazı Kanunlar İle 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un (6487 sayılı Kanun) 22 nci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun’a (2942 sayılı Kanun) eklenen geçici 7 nci madde hükümlerine göre kamulaştırma işlemleri tamamlanmış olduğundan, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle dava açılamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Bozma Kararı

1. Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu 32, 152, 128, 149, 25, 1789, 122, 123, 27, 535, 1084, 1344, 1594, 2106, 2193, 3208, 3209 ve 3293 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği belirtilmiştir.

3. Buna karşın, dava konusu; 2251, 2265, 2262, 1800, 2272, 3600, 2487, 1780, 1648, 2542, 1686, 2247, 1806, 1971 ve 1804 parsel sayılı taşınmazlar bakımından kamulaştırma işleminin tamamlandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan incelemede; muris ...'ya 2251, 2265, 2262 ve 1800 parsel sayılı taşınmazlar yönünden, muris ...' ya 2272 ve 3600 parsel sayılı taşınmazlar yönünden, muris ...' ya 2542 parsel sayılı taşınmaz yönünden ve muris ...'a 1686 parsel sayılı taşınmaz yönünden, davacı ... Başar'a 2247, 806, 971 ve 1804 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kamulaştırma işleminin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, muris ...'nın 1968 yılında, ...'in ise 1961 yılında kamulaştırma evrakının tebliğinden önce vefat ettiği anlaşıldığından kamulaştırma tebligatları geçersiz olduğu gibi 13.03.2015 tarihli ve 29294 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile 6487 sayılı Kanun'un 22 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7 nci maddenin iptal edildiğinden, öte yandan 2942 sayılı Kanun'un 25 inci maddesi uyarınca hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımından kamulaştırma işlemi mal sahibi açısından usulüne uygun yapılan tebligatla başlayacağından, anılan parsellerle ilgili olarak işin esasına girilerek inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle ret kararı verilmesi, hatalı bulunduğu gibi, dava konusu 1648 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tedavüllü tapu kaydı tapu kaydı getirtilip kamulaştırma evrakının tebliğ edildiği ... ile bir kısım davacılar murisi ... arasındaki hukukî ilişki belirlenip, 1648 parsel sayılı taşınmaz yönünden kamulaştırma evrakının usulüne uygun tebliğinin yapılıp yapılmadığı araştırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu parsel yönünden de ret kararı verilmesi doğru olmadığından mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.01.2021 tarihli ve 2019/2 Esas 2021/33 Karar sayılı ilâmı ile davanın kabulüne belirlenen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlara ilişkin tezyidi bedel davalarının açıldığını, kamulaştırma noter tebligatlarının usulüne uygun tebliğ edildiğini, kamulaştırma işlemlerinin kesinleştiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

2. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu 2497 parsel ve 2263 parsel sayılı taşınmazlar hakkında da kabul kararı verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazların arsa vasfında olmasına rağmen arazi olarak değer takdir edilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazların değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci, 17 nci, Ek-3 üncü ve Geçici 15 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihaî kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Yapılan incelemede; Davacılar ..., ... ve ... tarafından Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1989/1528 Esas, 1990/862 Karar sayılı dosyası ile dava konusu 2247, 1804, 1806 ve 1971 parsel sayılı taşınmazlar için, davacılar murisi ... tarafından ise 2542 parsel sayılı taşınmaz için Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/275 Esas, 1990/1087 Karar sayılı dosyaları ile tezyidi bedel davalarının açıldığı ve anılan parseller için takdir edilen kamulaştırma bedellerinin artırılmasına karar verildiği anlaşılmış olup, bu parseller bakımından tezyidi bedel davası açan davacılar ve murisleri bakımından kamulaştırma işleminin kesinleşmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabul kararı hatalıdır.

3. Dava konusu edilen 2497 parsel sayılı taşınmaz ile 2263 parsel sayılı taşınmaz hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmamış olması doğru değildir.

4. Dava konusu taşınmazların 26.11.1973 tarihli kamu yararı kararı ile İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü tarafından tarafından kamulaştırılmasına karar verildiği, dava konusu Bursa ili, ... ilçesi, ... köyü 2247 parsel hakkında Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1981/562 Esas, 1981/585 Karar sayılı kararı ile 1804 parsel hakkında Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1979/1341 Esas, 1979/1445 Karar, 1648 parsel hakkında Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1979/1398 Esas, 1979/1284 Karar, 1686 parsel hakkında Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1980/1181 Esas, 1980/1264 Karar, 2265 parsel hakkında Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1978/632 Esas, 1978/538 Karar, 2251 parsel hakkında Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1980/899 Esas, 1980/863 Karar, 2262 parsel hakkında Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1980/851 Esas, 1980/829 Karar, 2272 parsel hakkında Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1978/537 Esas, 1978/466 Karar, 2487 parsel hakkında Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1978/582 Esas, 1978/505 Karar, 2542 parsel hakkında Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1979/667 Esas, 1979/609 Karar, 1780 parsel hakkında Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1979/680 Esas, 1979/616 Karar, 1971 parsel hakkında Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1979/1322 Esas, 1979/1434 Karar, 1806 parsel hakkında Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1979/1323 Esas, 1979/1435 Karar, 2263 parsel hakkında Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1978/633 Esas, 1978/539 Karar sayılı ile, 2497 parsel hakkında Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1978/538 Esas, 1978/467 Karar, 3600 parsel hakkında Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1980/862 Esas, 1980/837 Karar, 1800 parsel hakkında Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1978/488 Esas, 1978/441 Karar sayılı dosyaları ile 2942 sayılı Kanun'un 17 nci maddesi uyarınca belirtilen taşınmazların davalı idare adına hükmen tescil edildiği anlaşılmıştır.

21.12.2019 tarihinde kabul edilerek 24.12.2019 tarihli ve 30988 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7201 sayılı Kanun'un 6 ve 7 nci maddeleri ve 09.06.2021 tarihinde kabul edilerek 19.06.2021 tarihli ve 31516 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7327 sayılı Kanun'un 20 nci ve 22 nci maddeleri ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen;

Ek-3 maddesi ile; "Mülga 31.08.1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlâk Kanunu'nun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılacak her türlü davada değer; taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih, değerleme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) tablosundaki aylık değişim oranları esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenir ve ortaya çıkan bedel hak sahibine ödenir. (Ek cümle: 09.06.2021- 7327/20 md.) Bu hüküm, tebliği dâhil eksik veya hatalı kamulaştırma işlemleri bulunmasına rağmen idare adına tescil edilmiş olan taşınmazlar hakkında da uygulanır."

Geçici 15. maddesi ile; “ Mülga 6830 sayılı Kanunun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılmış ve devam eden davalar, ek 3 üncü madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır.”

Geçici 17. maddesi ile; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla bu Kanunun ek 3 üncü maddesine eklenen cümle, bu cümleyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kanun yolu incelemesindekiler dâhil görülmekte olan davalarda da uygulanır. ” Hükümleri getirilmiştir.

Bu durumda yukarıda açıklanan hususta rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkemenin kararının sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA,

20.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.815,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacılara, 3.815,00 TL vekalet ücretinin de davacılardan alınarak davalı idareye verilmesine,

Davacılardan peşin alınan temyiz başvuru harcının istenildiğinde iadesine,

14.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.