Logo

5. Hukuk Dairesi2022/16759 E. 2023/4902 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında, hükümde belirtilen irtifak alanı ile bilirkişi raporunda belirtilen irtifak alanı ve depo edilen fark bedeli arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, davacı idarenin temyiz istemini miktardan reddi yönündeki ek kararının Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı gözetilerek kaldırılmasına, hükümde belirtilen irtifak alanı ile bilirkişi raporunda belirtilen irtifak alanı ve depo edilen fark bedeli arasında çelişki bulunduğundan mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekilince süresi içerisinde temyiz edilmesi üzerine kararın kesin olduğu gerekçesiyle 25.11.2022 tarihli ek kararla temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı idare vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince dava miktarı dikkate alınarak temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde; temyiz yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi için de aynı hususun uygulanması gerektiğinden temyiz incelemesine konu edilen kararın miktar itibarıyla kesinlik sınırına bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir.

Bölge Adliye Mahkemesinin 25.11.2022 tarihli ve 2022/2638 Esas, 2022/2346 Karar sayılı ek kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 219 ada 22 parsel sayılı taşınmazda kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle dava dilekçesinde ve bilirkişi raporunda irtifak alanı 378,82 m² olarak belirtilmesine ve bu m² üzerinden kamulaştırma bedeli hesaplanmasına rağmen kararda 40,58 m² irtifak hakkı tesisine karar verildiğini, ayrıca 1.470,73 TL fark bedel depo edildiği halde 1.470,03 TL üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, masraf kalemleri ayrı ayrı toplanmak suretiyle maliyet masraflarının belirlenmesi gerektiğini, değer düşüklüğü oranının yüksek belirlendiğini, kapitalizasyon faiz oranının ise düşük alındığını, kapama fındık hesabında verim yüksek, masraf düşük alınmak suretiyle taşınmazın bedelinin yüksek hesaplandığını, idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin, davalı lehine ise vekâlet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer belirlenmesinde, taşınmazın mevkii ve bulunduğu yöre itibarıyla kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmaz için kapitalizasyon faiz oranının %5 olarak tespitinde, ayrıca taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergâhı nazara alındığında hükme esas bilirkişi raporunda uygulanan değer düşüklüğü oranında ve 01.03.2021 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu doğrultusunda ulaşılan irtifak kamulaştırması bedelinde usul ve kanuna aykırılık olmadığı gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde de herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen 25.11.2022 tarihli ek kararı ile 6100 sayılı Kanun’un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca kesin olarak karar verildiğinden davacı idare vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararında kesin olarak karar verildiği belirtilse de, 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Kanun'un 341 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmünün kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin davalar yönünden iptal edildiğini, bu nedenle ek karar usul ve yasaya aykırı olup temyiz taleplerinin kabulüne karar verilmesini, öncelikle dava dilekçesinde ve bilirkişi raporunda irtifak alanı 378,82 m² olarak belirtilmesine ve bu m² üzerinden kamulaştırma bedeli hesaplanmasına rağmen kararda 40,58 m² irtifak hakkı tesisine karar verildiğini, ayrıca 1.470,73 TL fark bedel depo edildiği halde 1.470,03 TL üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, masraf kalemleri ayrı ayrı toplanmak suretiyle maliyet masraflarının belirlenmesi gerektiğini, değer düşüklüğü oranının yüksek belirlendiğini, kapitalizasyon faiz oranının ise düşük alındığını, kapama fındık hesabında verim yüksek, masraf düşük alınmak suretiyle taşınmazın bedelinin yüksek hesaplandığını, karşı taraf lehine vekalet ücreti hesaplanırken fark bedel dikkate alınarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kapama fındık niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelirine göre değer biçilmesine ve yine aynı Kanun'un 11 inci maddesinin son fıkrası uyarınca taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergâhı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, davacı idare tarafından dava konusu taşınmazın 378,82 m²lik kısmına ilişkin irtifak hakkı tesisinin talep edildiği ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda da 378,82 m²lik kısmın irtifak değeri hesaplanmak suretiyle kamulaştırma bedeli depo edilip karar verildiği hâlde, hükme esas alınan fen raporu ekindeki krokide dava konusu 219 ada 12 parselin 40,58 m²lik kısmından irtifak geçtiğinin belirtildiği ve Mahkemece bu krokide belirtilen irtifak yüzölçümü üzerinden tescil hükmü kurulduğu anlaşılmış olup, dava konusu taşınmazdan geçen irtifak alanına ilişkin çelişkinin giderilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır.

5. Davacı idare tarafından depo edilen fark bedel 1.470,73 TL olduğu hâlde kararda 1.470,03 TL olarak hatalı yazılması bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 25.11.2022 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. Davacı idare vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacı idareye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.