Logo

5. Hukuk Dairesi2022/1742 E. 2022/16551 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kıyı kenar çizgisinde kalması nedeniyle tespit dışı bırakılan taşınmazın bedelinin tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının tapulu taşınmazının bir kısmının kıyı kenar çizgisinde kalması sebebiyle tespit dışı bırakıldığı, kadastro mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi üzerine genel mahkemede açılan tazminat davasında, taşınmazın bedelinin net gelir metoduna göre hesaplanmasında isabetsizlik görülmediği, ancak faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

- K A R A R -

Dava, kadastro çalışmaları sırasında kıyı kenar çizgisinde kalması nedeniyle tespit dışı bırakılan taşınmaz bedelinin 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.

Mahkemece uyulan bozma kararı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.

Dosya kapsamından; dava konusu taşınmazın dayanak tapu kaydının 6.413,00 m² olmasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında 1.885,01 m²lik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması nedeniyle tespit dışı bırakıldığı, davacılar tarafından açılan kadastro tespitine itiraz davasında, ... Kadastro Mahkemesinin 22.01.2009 tarihli ve 2008/41 Esas, 2009/18 Karar sayılı kararı ile tutanak tanzim edilmeyen taşınmazlara ilişkin uyuşmazlıkların genel mahkemelerde çözümlenmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verildiği ve kararın temyiz incelemesinden geçerek 15.06.2010 tarihinde kesinleştiği, taşınmazın davacılar adına 953 ada 22 parsel sayısı ile 4.527,90 m² olarak 17.08.2010 tarihinde hükmen tapuya tescil edildiği ve davanın 10 yıllık dava zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.

Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, dayanak tapu kaydına göre 6.413,00 m² olan taşınmazın, kıyı kenar çizgisi içinde bulunması nedeniyle tespit dışı bırakılan 1.885,01 m²lik kısmına net gelir metoduna göre değer biçilerek tazminata hükmolunmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

Mahkemece bozma ilamına uyularak dava tarihi esas alınmak suretiyle belirlenen taşınmaz bedeline dava tarihi yerine önceki tarihten faiz uygulanması,

Doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,

Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 no.lu bendinde yer alan (17.08.2010) tarihinin çıkartılmasına, yerine (15.09.2015) tarihinin yazılmasına,

Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.