Logo

5. Hukuk Dairesi2022/2046 E. 2022/12776 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tescili istemine ilişkin davada, bazı davalılara yapılan tebligatların geçerliliği ve davacı idarenin kazanılmış hakkı.

Gerekçe ve Sonuç: Bazı davalılara yapılan tebligatlarda Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine aykırı şekilde adreste bulunmama nedeninin belirtilmemesi nedeniyle bu tebligatların geçersiz olduğu, ancak daha önceki Yargıtay kararında tebligatın geçerli olduğunun kabul edildiği davalı yönünden davacı idarenin kazanılmış hakkının gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, tüm davalılar yönünden reddedilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, 6830 sayılı Kanun’un 17 nci maddesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.

Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.

Yapılan incelemede; kamulaştırma tarihinde malik olan davalılardan ... ile diğer davalılar murisleri ..., ... ve ...’e anneleri ...’ten intikal eden ve davanın konusunu oluşturan paylar için çıkartılan noter tebligatlarından ... adına çıkartılanın 20.01.1976 tarihinde “birlikte bulunduğu yeğeni ...” imzasına (7 Ocak 1976 tarihli 711 yevmiye nolu), ... adına çıkartılanın 20.01.1976 tarihinden “kardeşi ...” imzasına, (7 Ocak 707 yevmiye nolu), ... adına çıkartılanın 17.01.1976 tarihinde “birlikte oturduğu eşi ...” imzasına (7 Ocak 1976 tarihli 708 yevmiye nolu), ... adına çıkartılanın ise 17.01.1976 tarihinde “birlikte oturduğu ehil oğlu ...” imzasına (7 Ocak 1976 tarihli 709 yevmiye nolu) tebliğ edildiği anlaşılmıştır.

Tebligatın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 16 ncı maddesi “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan aile efradından veya hizmetçilerinden birine yapılır.” şeklinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre tebligatın üzerinde muhatabın adreste bulunmama nedeninin yazılması gerekli olup, kamulaştırma tarihinde malik olan davalılardan ... ile diğer davalılar murisleri ..., ... ve ...’e anneleri ...’ten intikal eden ve davanın konusunu oluşturan paylar için çıkartılan tebligatlarda, muhatapların adreste bulunmama nedeninin tebligatların üzerine yazılmadığı anlaşıldığından, adı geçenlere yapılan tebligatlar geçersiz olup, adı geçen davalı ile davalılar murislerinden intikal eden paylar yönünden davanın reddine karar verilmesinde sonucu itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

Mahkemece verilen ilk karar davalı ... ile bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmiş olup, Dairemizin uyulmasına karar verilen 20.06.2019 tarih ve 2019/883 Esas, 2019/12158 Karar sayılı bozma kararında, kararı temyiz eden davalı ...’e hem kendi hissesi hem de kamulaştırmadan önce vefat eden annesi ...’ten intikal eden payı için ayrı ayrı çıkartılan noter tebligatlarının 20.01.1976 tarihinde “kendisine” usule uygun olarak tebliğ edildiği (7 Ocak 1976 tarihli, 644 ve 710 yevmiye numaralı noter tebligatları) anlaşıldığından adı geçen davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği belirtildiği halde, bozma kararı sonrasında davacı idarenin usulü kazanılmış hakkı gözetilerek adı geçen davalı yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde, davanın tümüyle reddine ilişkin hüküm kurulması,

Doğru görülmemiştir.

Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.