"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hâle getirme davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.01.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının maliki olduğu ayrık nizam iki ayrı villayı birleştirmek sureti ile tek bağımsız bölüm hâline getirdiğini, ayrıca mimari projeye aykırı olarak yüzme havuzu inşa ettiği gerekçesiyle mahkemece davalının müdahalesinin menî ile yapının eski hâle getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; aykırılığın mevcut olmadığını, öncelikle Kat Malikleri Kuruluna başvurulması gerektiğini, davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin 11.09.2014 tarihli ve 2011/1784 Esas, 2014/1303 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, davacının bağımsız bölümlerin birleştirilmesi talebi hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmemiş olması gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Birinci Karar
Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin 09.02.2016 tarihli ve 2015/1248 Esas, 2016/178 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin havuza ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden ise bağımsız bölümlerin birleştirilmesi hususunun ana gayrimenkule ait geçerli mimari projenin tespiti ile mahallinde yeniden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre işin esasının incelenmesinin gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, yapılan imalatlara ilişkin yapı kayıt belgesi alındığını, yapının mimari projesine uygun olduğunu, dava dışı Orman Müdürlüğünün dava konusu taşınmazın bulunduğu parsele ilişkin tapu iptal davası açtığını ve bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığı, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, ana gayrimenkulde mimari projeye aykırı imalatların eski hâle getirilmesi ve müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanunun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
1.634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) "Anagayrimenkulün bakımı, korunması ve zarardan sorumluluk" kenar başlıklı 19 uncu maddesi şöyledir:
"Kat malikleri, anagayrimenkulün bakımına ve mimarı durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar.
(Değişik ikinci fıkra: 14/11/2007-5711/8 md.) Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz. Ancak, ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluğun anayapıya veya bağımsız bir bölüme veya bölümlere zarar verdiğinin ve acilen onarılması gerektiğinin veya anayapının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmiş olması halinde, bu onarım ve güçlendirmenin projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması konusunda kat maliklerinin rızası aranmaz. Kat maliki kendi bağımsız bölümünde anayapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bulunan bağımsız bölümlerin bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile anayapıya zarar vermeyecek onarım, tesis ve değişiklik yapılabilir.
Her kat maliki anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumludur.
"
3. Değerlendirme
1. Dava konusu ana gayrimenkulde davalının ilgili Belediyesinde bulunan ana mimari projeye aykırı olarak B tipi ayrık nizam iki ayrı villayı birleştirmek sureti ile ayrıca yine sadece kullanım hakkı olup ana taşınmazın yönetim planına göre değişiklik hakkı bulunmayan "sorumluluk alanına" havuz imalatı yaptığı, yapılan müdahaleye ilişkin herhangi bir tadilat projesi yahut kat maliklerinin muvafakat verdiğine ilişkin belgenin dosyaya sunulamadığı anlaşılmaktadır.
2. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi uyarınca her kat maliki ana gayrimenkulün mimari durum ve güzelliğini korumaya mecbur olup, dosya kapsamı ile aksinin ispatlanamadığı gözetildiğinde mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.
3. Davalının yapı kayıt belgesi alındığına ilişkin temyiz itirazları yönünden; 3194 sayılı İmar Kanunu'nun Geçici 16 ncı maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre, üçüncü kişilere ait özel mülkiyete konu taşınmazlarda bulunan yapılar ile Hazineye ait sosyal donatı için tahsisli araziler üzerinde bulunan yapılar bu madde hükümlerinden yararlandırılmaz.
4. Ana gayrimenkulde kat mülkiyeti kurulu olup, 634 sayılı Kanuna tabidir. Kat mülkiyeti, arsa payı ve ana gayrimenkuldeki ortak yerlerle bağlantılı özel bir mülkiyettir ve kat malikleri anagayrimenkulün bütün ortak yerlerine, arsa payları oranında, ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar. Kat malikleri ortak yerlerde kullanma hakkına da sahiptirler. Yapı kayıt belgesinin düzenlendiği 3194 sayılı Kanun'un Geçici 16 ncı maddesinde, 634 sayılı Kanun'un uygulanmayacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi, dokuzuncu fıkrasında bu maddenin üçüncü kişilere ait özel mülkiyete konu taşınmazlarda uygulanamayacağı düzenlenmiştir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle, temyiz olunan kararın ONANMASINA,
Aleyhine temyiz olunan davacı yararına 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin temyiz edenden alınmasına,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, 24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.