Logo

5. Hukuk Dairesi2022/2694 E. 2023/711 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kat malikleri tarafından, ana gayrimenkuldeki bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olmadığı iddiasıyla açılan arsa paylarının düzeltilmesi ve tapuya tescili davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, bağımsız bölümlere ait arsa paylarının kat irtifakı kurulduğu tarihte değeriyle orantılı olarak verilmediğini somut olarak ispatlayamamaları ve mevcut arsa payına uzun süre itiraz etmemeleri gözetilerek, davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki bağımsız bölümlere özgülenen arsa paylarının düzeltilerek tapuya tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.01.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat ... ve aleyhine temyiz olunan davalı asıllar ... ve ... geldiler, diğer davalılar vekili duruşmaya katılmamışlardır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın ve davalı asılların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ana gayrimenkulde bulunan bağımsız bölümlere, değerleriyle doğru orantılı arsa payı verilmediği, belediyedeki proje ile tapuya verilen mimari proje arasında kendi bağımsız bölümüne özgülenen arsa payının farklı olduğu gerekçesiyle mahkemece arsa paylarının düzeltilmesine karar verilmesi talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... ve bir kısım davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya ait arsa payının ilk tapu kaydında 40/160 iken 20/180 olarak yazıldığını, 11.08.1978 tarihli ilk mimari projede 40/160 olan payın 1985 tarihinde 20/180 olduğunu, 1978 yılındaki paylara göre veya 04.07.1985 tarihli Belediye Röleve Projesine göre payların düzeltilmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların iddiaları doğrultusunda bağımsız bölümlerin değeriyle orantılı arsa payı verilmediğine ilişkin hususun ispat edilmediği, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın eksik inceleme neticesinde verildiğini, haklılığın dosya kapsamı ile ispatlandığını, davacıya ait arsa payının ilk tapu kaydında 40/160 iken 20/180 olarak yazıldığını, 11.08.1978 tarihli ilk mimari projede 40/160 olan payın 1985 tarihinde 20/180 olduğunu, 1978 yılındaki paylara göre veya 04.07.1985 tarihli Belediye Röleve Projesine göre payların düzeltilmesi gerekmesine rağmen istinaf taleplerinin incelenmediğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığının tespiti ile yeni arsa paylarının tapu siciline tesciline ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun "Kat mülkiyetinin ve kat irtifakının niteliği" kenar başlıklı 3 üncü maddesi şöyledir:

"Kat mülkiyeti, arsa payı ve anagayrimenkuldeki ortak yerlerle bağlantılı özel bir mülkiyettir.

(Değişik ikinci fıkra: 14/11/2007-5711/1 md.) Kat mülkiyeti ve kat irtifakı, bu mülkiyete konu olan ana gayrimenkulün bağımsız bölümlerinden her birinin konum ve büyüklüklerine göre hesaplanan değerleri ile oranlı olarak projesinde tahsis edilen arsa payının ortak mülkiyet esaslarına göre açıkça gösterilmesi suretiyle kurulur. Arsa paylarının bağımsız bölümlerin payları ile oranlı olarak tahsis edilmediği hallerde, her kat maliki veya kat irtifakı sahibi, arsa paylarının yeniden düzenlenmesi için mahkemeye başvurabilir. Bağımsız bölümlerden her birine bu fıkra uyarınca tahsis edilen arsa payı, o bölümlerin değerinde sonradan meydana gelen çoğalma veya azalma sebebiyle değiştirilemez. 44 üncü madde hükmü saklıdır.

(Değişik üçüncü fıkra: 23/6/2009-5912/1 md.) Kat irtifakı arsa payına bağlı bir irtifak çeşidi olup, yapının tamamı için düzenlenecek yapı kullanma izin belgesine dayalı olarak, bu Kanunda gösterilen şartlar uyarınca kat mülkiyetine resen çevrilir. Bu işlem, arsa malikinin veya kat irtifakına sahip ortak maliklerden birinin istemi ile dahi gerçekleştirilebilir."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu ana gayrimenkulde 1985 yılında kat mülkiyetinin tesis edildiği hususunda uyuşmazlık yoktur.

3. Davacı kat maliklerinin her ne kadar kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisi işlemlerinde bizzat bulunmadıkları dosya kapsamı ile sabit ise de, malik oldukları bağımsız bölüme ait arsa payının kat irtifakı kurulduğu tarihte değeriyle doğru orantılı verilmediğini somut olarak ispat edemedikleri ve uzunca müddet mevcut arsa payına itiraz etmedikleri görülmüştür.

4. Yukarıda yapılan açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.