Logo

5. Hukuk Dairesi2022/3353 E. 2023/713 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ana gayrimenkuldeki bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığı ve bu payların düzeltilerek tapuya tescili.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından arsa paylarının düzeltilmesi için vekâlet verilmesi, uzman bilirkişi raporları ve kat malikleri kurulu toplantısında konunun görüşülmesi birlikte değerlendirilerek, davanın kabulü yönündeki yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki bağımsız bölümlere özgülenen arsa paylarının düzeltilerek tapuya tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Davalı ... tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.01.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili ve davalı duruşmaya katılmadıklarından incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verilmiştir.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; ana gayrimenkulde bulunan bağımsız bölümlere, değerleriyle doğru orantılı arsa payı verilmediği gerekçesiyle mahkemece arsa paylarının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde; dava açılmasına sebebiyet vermediğini hatta arsa paylarının düzeltilmesi için vekâlet düzenlediğini belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul Anadolu 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.12.2017 tarihli ve 2016/523 Esas, 2017/938 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı istinaf dilekçesinde özetle; davanın haksız olduğu, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulduğunu belirtilerek kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesinin 02.07.2020 tarihli ve 2018/1060 Esas, 2020/1127 Karar sayılı kararı ile mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 08.02.2021 tarihli ve 2020/9570 Esas, 2021/1105 Karar sayılı kararı ile açıkta arsa payı bırakılamayacağı gözetilmeksizin kabul kararı verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İstanbul Anadolu 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İstanbul Anadolu 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı temyiz dilekçesinde özetle, uzunca bir süre arsa paylarına davacılar tarafından itiraz edilmediğini, tapuya güven ilkesinin zedelendiğini, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde bağımsız bölümlerin arsa paylarının değerleriyle orantılı olup olmadığının tespiti ile yeni arsa paylarının tapu siciline tesciline ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Kat Mülkiyeti Kanunu'nun "Kat mülkiyetinin ve kat irtifakının niteliği" kenar başlıklı 3 üncü maddesi şöyledir:

"Kat mülkiyeti, arsa payı ve ana gayrimenkuldeki ortak yerlerle bağlantılı özel bir mülkiyettir.

(Değişik ikinci fıkra: 14/11/2007-5711/1 md.) Kat mülkiyeti ve kat irtifakı, bu mülkiyete konu olan ana gayrimenkulün bağımsız bölümlerinden her birinin konum ve büyüklüklerine göre hesaplanan değerleri ile oranlı olarak projesinde tahsis edilen arsa payının ortak mülkiyet esaslarına göre açıkça gösterilmesi suretiyle kurulur. Arsa paylarının bağımsız bölümlerin payları ile oranlı olarak tahsis edilmediği hâllerde, her kat maliki veya kat irtifakı sahibi, arsa paylarının yeniden düzenlenmesi için mahkemeye başvurabilir. Bağımsız bölümlerden her birine bu fıkra uyarınca tahsis edilen arsa payı, o bölümlerin değerinde sonradan meydana gelen çoğalma veya azalma sebebiyle değiştirilemez. 44 üncü madde hükmü saklıdır.

(Değişik üçüncü fıkra: 23/6/2009-5912/1 md.) Kat irtifakı arsa payına bağlı bir irtifak çeşidi olup, yapının tamamı için düzenlenecek yapı kullanma izin belgesine dayalı olarak, bu Kanunda gösterilen şartlar uyarınca kat mülkiyetine resen çevrilir. Bu işlem, arsa malikinin veya kat irtifakına sahip ortak maliklerden birinin istemi ile dahi gerçekleştirilebilir."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu ana gayrimenkulde 1980 yılında kat mülkiyetinin tesis edildiği hususunda uyuşmazlık yoktur.

3. Ana gayrimenkulde arsa paylarında orantısızlık olduğu hususunun kat malikleri kurulu toplantısında görüşüldüğü, davalının arsa payının düzetilmesi hususunda verdiği vekâletname ve uzman bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı tarafın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, 24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.