"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca duruşmalı incelenmesi davacılar vekilince istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 06.12.2022 günü temyiz eden davacılar vekili ve aleyhine temyiz olunan davalı Hazine vekilinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
- K A R A R -
Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı Hazine vekilince yapılan istinaf başvurusunun Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince kabulü ile dava konusu taşınmazın kesin olarak orman sınırları içinde kaldığının araştırılmaması ve tapu kaydının iptal edilip Hazine adına tescilinin yapılmamış olması nedeniyle davacı aleyhine zararın doğduğundan bahsedilemeyeceğinden davanın reddine ilişkin HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında verilen karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; Altınova İlçesi, Ayazma Köyü, 129 ada 3 parsel sayılı taşınmazın taksim nedeniyle 1981 yılında davacılar adına tescil edildiği, 20.01.2014 tarihinde tapuya ''tamamı ormanda kalmaktadır' şerhi konduğu, orman şerhi içerisinde kaldığından işbu davanın 30.10.2017 tarihinde açıldığı ancak Hazine tarafından açılan tapu iptal tescil davası olmadığı ve taşınmazın halen davacılar üzerine kayıtlı olduğu tespit edilmiş ise de, davacıların temyiz dilekçelerine ekli Yalova 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/332 Esas, 2020/342 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tescil edildiği, kararın istinaf edilmemesi üzerine 13.04.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bu nedenle, somut olayda 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan sorumluluk şartlarının oluştuğu anlaşıldığından işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenle HMK'nın 371 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyiz eden davacılar yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 8.400,00 TL vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 06.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.