Logo

5. Hukuk Dairesi2022/3997 E. 2023/664 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, davalı idarenin kamulaştırmasız el koyduğu taşınmaz bedeli karşılığında tazminat talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma tebligatının usulüne uygun yapılmadığı ve kamulaştırma işleminin kesinleşmediği, davalı idarenin taşınmaza fiilen el koyduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Davalı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Dairemizce kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen karar, davalı idare vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu Diyarbakır ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 43 parsel sayılı taşınmaza davalı idarece kamulaştırılmadan fiilen el atıldığını beyan ederek, 100.000.00 TL tazminatın ödenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, dava konusu taşınmaza 09 Ekim 1956 tarihinden önce el atıldığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEMEİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 02.05.2016 tarihli ve 2014/531 Esas, 2016/552 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde isabetsizlik görülmeyerek, taşınmazın 14.400 m²lik kısmına ilişkin kamulaştırma tebligatının o tarihte malik olan ... oğlu ...’e (muhataba) 15.10.1969 tarihinde tebliğ edildiğine dair evrak arkasına şerh verildiğinden, ... oğlu ...’in açık kimlik bilgilerinin tespit edilmesi, noter tebligatının örneğinin ilgili Noterlikten istenilmesi, bloke edilen bedelin ilgilisine çekilip çekilmediğinin ilgili bankadan sorulması ile kamulaştırma işleminin kesinleşmiş olduğunun anlaşılması halinde kamulaştırmaya konu edilen 14.400 m²lik bölüm dışında kalan kısmın bedeline hükmedilmesi ve kabule göre de; taşınmazın Hazine adına tescil edilmesi gerektiğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemesinin 04.11.2021 tarihli ve 2019/597 Esas, 2021/748 Karar kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma giderlerinin ödendiğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, emsal karşılaştırmasının uygun olmadığını, lehe vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, tescilin Hazine adına yapılması gerektiğini ileri sürerek mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin belirlenmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Yapılan incelemede; kamulaştırma tebligatının yapıldığı ... oğlu ...’in açık kimlik bilgilerine ulaşılamadığı, kamulaştırma evrakına ilişkin tebliğ evrakının arkasında birlikte sakin ibaresi ile okunamayan bir ismin ilk harfi ile soyadının yazılı olduğu, başkaca bir bilginin bulunmadığı, kamulaştırma bedelinin ödenmesine ilişkin bilgiye de ulaşılamadığı anlaşıldığından, kamulaştırma evrakının tebliğinin usulüne uygun olarak yapılmadığından ve bu itibarla kamulaştırma işleminin kesinleşmemesinden dolayı davalı idarece fiilen el atılan dava konusu Diyarbakır ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 43 parsel sayılı taşınmazdaki davacı hissesi karşılığına hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Taşınmazın m² birim bedelinin fazla olduğuna ilişkin temyiz itirazları, m2 birim bedeli bozma ile kesinleştiğinden yerinde görülmemiştir.

4.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5- Davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususta karar verilmediği gibi, taşınmazın Hazine adına tescili gerekirken yazılı şekilde davalı idare adına tescil edilmesi ve taşınmazın tapu kaydında yer alan takyidatların hüküm altına alınan bedele yansıtılmaması hususları bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı idare vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile;

2. Temyiz olunan Mahkemesi kararına ayrı bir bent olarak; “Davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 13/3 maddesi uyarınca maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, davalı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin davacı lehine hükmedilen vekalet ücretini geçemeyeceği de gözetilerek, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine” cümlesinin,

3. Kararın 2 No lu bendinde yer alan “davalı kurum” ibaresinin çıkartılarak, yerine “Hazine” kelimesinin,

4. Karara ayrı bir bent olarak “Taşınmazın tapu kaydında yer alan takyidatların hüküm altına alınan bedele yansıtılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,24.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.