"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, 1850 parsel 12280 m² ve zeytinlik vasfı ile 26.12.1983 tarihinde hükmen ve 2040 parsel ise 3850 m2 ve zeytinlik vasfı ile kadastro komisyon kararı sonucu 24/08/1983 tarihinde ... ve ... adına ½ eşit paylarla tescil edilmiş iken 09/05/1997 tarih,1268 yevmiye numaralı işlemle bu iki parselin tevhidi sonucu (12280 m2+ 3850m2) oluşan 376 ada 2 parsel sayılı taşınmaz tapuya 6130 m2 olarak tescil edilmiş (aslında iki parselin toplamı 16130 m2 olduğu ve tevhide ilişkin belgede bu şekilde yazdığı halde tapuya 6130 m2 olarak tescil edilmiştir.) aynı işlemle tekrar ifraz edilmiş ve 376 ada 3 parsel 9990 m2 olarak ..., ... ve ... adına ve 376 ada 4 parsel ise 6140 m2 olarak Emine Sekmen adına tescil edilmiştir. Tevhidle oluşan 376 ada 2 parsel ifrazla 376 ada 3 ve 4 parsellere gittiği halde, 376 ada 2 parselin tapu kaydı kapatılmadığından davacı 376 ada 2 parsel maliklerinden olan ... ve ...'dan toplam 1200/2400 hissesini 30.11.2005 tarihinde satın almış ve tapuda 6130 m2 yüzölçümü ile kayıtlı olan 376 ada 2 parselin 1200/2400 hissesi davacı adına 30.11.2005 tarihinde tescil edilmiştir.
376 ada 2 parsel sayılı taşınmaza 22/12/2011 tarihinde “bu sayfa kapatılmadığından inceleme başlatılmış olup işlem yapılamaz” şerhi, 17/05/2012 tarihinde ise” sayfanın tevhid, ifraz taksim nedeni ile kapatılması gerekirken kapatılmadığı tespit edilmiş olup işlem yapılamaz” şerhi yazıldığı anlaşılmıştır
TMK'nın 1024. maddesi “Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.
Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.
Böyle bir tescil yüzünden aynî hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir” hükmünü içermektedir.
Davacının, davaya konu taşınmazın ifraz ve tevhid işlemleri sırasında ... Belediyesi fen işlerinde fen memuru olarak görev yaptığı, ifraz ve tevhid dayanağı 15/04/1997 tarih 96 sayılı belediye encümeni kararında imzasının bulunduğu anlaşıldığından bu nedenle davacının iyiniyet iddiasına itibar edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 29/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.