Logo

5. Hukuk Dairesi2022/5393 E. 2022/12253 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Orman sınırları içinde kalan ve tapu kaydı iptal edilen taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasında, zararın tespiti için hangi tarihin esas alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptali ve Hazine adına tescil kararının kesinleşme tarihi yerine, dava tarihinin esas alınarak taşınmazın değerinin belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

İLK DERECE

MAHKEMESİ : Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığından, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.

İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Aşağıda açıklanan gerekçelerle Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra, Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/98 Esas - 2021/398 Karar sayılı kararının incelenmesinde;

Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Köyü, 104 ada, 4 parsel sayılı 13.653,24 m² yüzölçümlü taşınmazın Hazine tarafından açılan dava sonucunda Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/168 Esas, 2012/368 Karar sayılı ilamı ile tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verildiği, kararın taraflarca temyiz edilmeyerek 16.07.2014 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 19.03.2020 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.

Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve taşınmazın gerçek bedelinin TMK'nın 1007. maddesi gereğince davalı Hazine'den tahsiline karar verilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir.

Bu nedenle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.

Davacılar vekilinin temyizine gelince;

Dairemizin yerleşik içtihatları gereği, dava konusu taşınmazın değeri belirlenirken dava tarihine göre değerlendirme yapılması gerekirken, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline ilişkin kararın kesinleşme tarihi esas alınarak değer belirleyen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,

Doğru görülmemiştir.

Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/98 Esas - 2021/398 Karar sayılı hükmünün HMK’nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 19/09/2022 tarinde oy birliğiyle karar verildi.