Logo

5. Hukuk Dairesi2022/5893 E. 2023/665 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli davasında 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Ek-3. maddenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek-3. maddesinin, kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedellerine ilişkin davalarda uygulanması gerektiği, ancak davada usulsüz tebligat nedeniyle malikin kamulaştırma işleminden haberdar olmadığı ve taşınmazın idare adına tescilinin yolsuz tescil niteliğinde olduğu hususlarının araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Davanın Reddine

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız elatılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Dairemizce kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen karar, davalı ... Belediye Başkanlığı vekilince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; ... ilçesi, ... 302 parsel sayılı taşınmazın Çatalca 1. Asliye Hukuk 1985/354 Esas, 1986/165 Karar sayılı kararı ile Belediye adına hükmen tescil edildiğini, tebligat yapılmadığını, idareler tarafından taşınmaza fiilen elatıldığını beyan ederek, 10.000.00 TL tazminatın ödenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların tapu maliki olmadıklarını, husumetin kendilerine düşmediğini, uzlaşmanın bulunmadığını, davanın idari yargıda çözümlenmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekcesinde özetle; davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Davalı ... vekili cevap dilekcesinde özetle; davanın 221 sayılı Kanuna göre ret edilmesi gerektiğini, kamulaştırmasız el atılmadığını, özel parselasyon yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, devir protokolü olup olmadığının araştırılması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 25.05.2015 tarihli ve 2013/244 Esas, 2015/285 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; usulüne uygun kamulaştırma tebligatı yapılmadığından ve taşınmaza fiilen elatılmış olduğundan işin esasına girilerek karar verilmesi gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 13.01.2021 tarihli ve 2019/270 Esas, 2021/12 Karar kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın, taleple bağlı kalınarak Büyükçekmece Belediye Başkanlığı yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın idareleri adına tesciline karar verilen dosyaya ilişkin kararın, davacılar ve davacılar murisine usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davanın 10.000,00 TL ile sınırlı tutulmasının hayatın olağan akışına ters düştüğünü, taktir olunan bedelin fahiş olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na (2942 sayılı Kanun) ek-3, geçici 15 ve 17 nci maddeleri gereği yeniden rapor alınması gerektiğini ileri sürerek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin belirlenmesi ve bedelinin idarelerden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.

3. 2942 sayılı Kanun'un Ek-3, Geçici 15 ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Yapılan incelemede; dava konusu kök 302 parsel sayılı taşınmazın Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1985/354 Esas, 1986/165 Karar sayılı kararı ile anılan davanın davacısı Büyükçekmece Belediye Başkanlığı adına, 2942 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesi uyarınca tescil edildiği, hükmün 03.11.1986 tarihinde kesinleştiği ve taşınmazın Büyükçekmece Belediye Başkanlığı adına 1755 yevmiye numarası ile 17.03.1988 tarihinde hükmen tescil edildiği anlaşılmıştır.

3. 21.12.2019 tarihinde kabul edilerek 24.12.2019 tarihli 30988 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7201 sayılı Kanun'un 6 ve 7 nci maddeleri ve 09.06.2021 tarihinde kabul edilerek 19.06.2021 tarihli 31516 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7327 sayılı Kanun'un 20 nci ve 22 nci maddeleri ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen ek-3, geçici 15 ve 17 nci maddeleri ile;

Ek-3 maddesi ile "Mülga 31.08.1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlâk Kanunu'nun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılacak her türlü davada değer; taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih, değerleme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) tablosundaki aylık değişim oranları esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenir ve ortaya çıkan bedel hak sahibine ödenir. (Ek cümle: 09.06.2021- 7327/20 md.) Bu hüküm, tebliği dâhil eksik veya hatalı kamulaştırma işlemleri bulunmasına rağmen idare adına tescil edilmiş olan taşınmazlar hakkında da uygulanır."

Geçici 15. maddesi ile “ Mülga 6830 sayılı Kanunun 16 ncı ve 17 nci maddeleri ile bu Kanunun mülga 16 ncı ve 17 nci maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılmış ve devam eden davalar, ek 3 üncü madde hükmü uygulanarak sonuçlandırılır.”

Geçici 17. maddesi ile “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla bu Kanunun ek 3 üncü maddesine eklenen cümle, bu cümleyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kanun yolu incelemesindekiler dâhil görülmekte olan davalarda da uygulanır ”

Hükümleri getirilmiştir.

Bu durumda yukarıda açıklanan hususta rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, temyiz olunan Mahkemenin kararının sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA,

Davalı ... Belediye Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davalı idare vekili tarafından temyizi üzerine Dairenin çoğunluk görüşü doğrultusunda 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Ek-Madde 3 gereğinin yerine getirilmesi yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de, bu görüşe katılmamaktayım. Şöyle ki;

Dairenin yerleşmiş uygulamalarına göre 6450 Sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önce 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’na göre yapılan kamulaştırmalarda malikin kamulaştırma tebliğinden veya ferağdan itibaren 30 günlük süre içerisinde bedele karşı dava açabilmesi mümkün iken (AYM’nin 2002/112 E., 2003/3-KT 10/04-2003) (AYM 2013/3667 E. 10.06.2015 tarihli kararlarında) kesinleşmiş kamulaştırma işleminde hak düşürücü sürelerin geçmesiyle malikin her türlü dava açma hakkının engellenmesi ve taşınmazın hiçbir karşılık ödenmeden idareye geçmesi mülkiyeti hakkının sınırlarını aşan, hakkın özünü zedeleyen ve Anayasanın 35. maddesinin ihlali niteliğinde bir durum olduğunun kabulü ile bankaya bloke edilen ihtilafsız kamulaştırma bedelinin ödenmesi yönünden açılan davalarda da kamulaştırmasız el atma olgusunun kabul edildiği gözetildiğinde 21.12.2019 tarihinde kabul edilerek 24.12.2019 gün 30988 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7201 sayılı Kanun'un 6. ve 7. maddesi ve 09.06.2021 tarihinde kabul edilerek 19.06.2021 gün 31516 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7327 sayılı Kanunun 20. ve 27. maddeleri ile 2942 sayılı Yasaya eklenen Ek-3 ve Geçici 15. maddeleri ile getirilen düzenlemenin;

Mülga 31.08.1956 tarihli 6830 sayılı İstimlâk Kanununun 16. ve 17. maddeleri ile 2942 sayılı Kanun'un Mülga 16. ve 17. maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların, eski malikleri tarafından; idareler aleyhine kamu bankalarına bloke edilen ancak kendilerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedellerinin ödenmesi talebi ile açacakları davalarda uygulanması gereken hesaplama yöntemine ilişkin olduğunu kabulü gerekir.

Aynı maddenin sonuna 09.06.2021 tarih ve 7327 sayılı Yasanın 20. maddesi ile getirilen ek cümle de “Bu hüküm” sözcükleri ile başlamakta olup ilk fıkrasına atıfta bulunarak kamu bankalarına bloke edilen ancak malike ödenmeyen ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğu açıktır.

Bu durumda sözü edilen ek maddenin 16. ve 17. maddelere istinaden tescil edilen taşınmazlara ait ihtilafsız kamulaştırma bedeline ilişkin olduğunda şüphe yoktur. Bundan ayrı malike yapılan tebliğatın usulsüz olması gibi malikten kaynaklanmayan ve malike kusur izafe edilmesi de mümkün olmayan sebeplerle malikin kamulaştırma işlemlerinden haberdar olmaması mümkündür. (Eldeki davada olduğu gibi). Usulsüz tebligatlar geçerli kabul edilerek Kamulaştırma Kanunu'nun 16. ve 17. maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edilmesi yolsuz tescil niteliğindedir ve malik her her zaman tapu kaydının iptali ile adına tescil isteme hakkına sahiptir. Kaldı ki eldeki dosyada, Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesine dayalı olarak açılan tescil dosyasında verilen kararın usul ve yasaya uygun olarak kesinleştiği saptanmamış olup bu hususun araştırılması gerekir.

Bu durumda ihtilafsız kamulaştırma bedelinin tahsiline ilişkin olmayan idare adına Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca tescil edilen taşınmazla ilgili olarak açılan bu davada tescil dosyası getirtilip kararın usul ve Yasa'ya uygun şekilde kesinleştiği tespit edilmeden Kamulaştırma Kanunu'nun eklenen Ek-3 maddesinin uygulanması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.