Logo

5. Hukuk Dairesi2022/6782 E. 2022/13407 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesi uyarınca tapu kaydının iptali ve davalı idare adına tescili istemine ilişkin açılan davada, taşınmaz malikinin ölümü nedeniyle mirasçılarının davaya dahil edilip edilmeyeceği ve idarenin tapu iptal tescil davası açma hakkının bulunup bulunmadığı hususları uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz malikinin ölümünün dava açılmadan önce gerçekleştiğinin tespiti, Kamulaştırma Kanunu'nun 14/5. maddesi uyarınca mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerektiği, ayrıca Anayasa Mahkemesi kararı ve 5999 sayılı Yasa ile idarenin tapu iptal tescil davası açma hakkının ortadan kalktığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi, davalının mirasçıları vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesi uyarınca tapu kaydının iptali ve davalı idare adına tescili istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalının mirasçıları vekilince temyiz edilmiştir.

Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davalının karar tarihinden önce öldüğü, bu nedenle yapılan tebligatların geçersiz olduğu, sehven kesinleştirme şerhi verildiği anlaşılmıştır.

Kesinleşme şerhi verilerek kararın şeklen kesinleştirilmiş olması kararın yasal olarak kesinleştiği anlamına gelmez.

Bu nedenle, 13.09.2001 tarihli kesinleşme şerhinin kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;

Dosyadaki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmaz maliki ...’ın dava açıldığı esnada ölü olduğu anlaşılmakla, Kamulaştırma Kanunu'nun 14/5. maddesine göre taşınmazın gerçek malikinin daha önce öldüğü sabit olursa, mirasçıları davaya dahil edilmek suretiyle devam olunacağı hüküm altına alındığından; ölü olduğu anlaşılan tapu malikinin mirasçıları tespit edilip adlarına dava dilekçesi tebliğ edilmek suretiyle taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam olunması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi;

İdarelere Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteme hakkını veren Kanun hükmü, Anayasa Mahkemesinin 04.11.2003 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan kararı ile iptal olmuştur.

30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen geçici 6. madde ile; “Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, mülkiyet hakkından doğan talepler, bedel talep edilmesi hâlinde bedel tespiti ve diğer işlemler bu madde hükümlerine göre yapılır. Bu maddeye göre yapılacak işlemlerde öncelikle uzlaşma usulünün uygulanması dava şartıdır." hükmü getirildiğinden, hak sahiplerine idare ile uzlaşma ve uzlaşılmaması halinde dava açma hakkı tanınmış olup, idarenin Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası hakkı kalmamıştır.

Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Davalının mirasçıları vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 05.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.