Logo

5. Hukuk Dairesi2022/6896 E. 2022/18430 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve kamulaştırma nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz üzerindeki fidanların sayısının ve değerinin tespitinde şüphelerin giderilmemesi, ileride süs bitkisi yetiştirilebileceği varsayımıyla gelir kaybına hükmedilmesi ve davalı tarafından iade edilen kamulaştırma bedelinin mahsubu yapılmadan hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

İLK DERECE

MAHKEMESİ : Büyükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

- K A R A R -

Dava, 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili, birleştirilen dava kamulaştırma nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.

İlk derece mahkemesince davanın ve birleştirilen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesince davacı idare yönünden esastan reddine davalı yönünden kısmen kabulü ile HMK'nın 353/l-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine ilişkin hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, Büyükçekmece Merkez Mahallesi 69, 4568 ve 4570 parsel sayılı taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı davalı vekilince yapılan istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile vekalet ücreti yönünden 6100 sayılı HMK'nın 353/l-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak,

1- Dosya arasında bulunan Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/85 D. İş dosyasında taşınmazın çok bakımsız olduğu, yoğun yabani hardal bitkisi nedeniyle fidanların görülemediği ancak 2 yaşındaki repikaj alanına dikilmiş fakat bakımı yapılmamış 2500-3000 adet zeytin fidanı olduğunun belirtildiği, Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/792 Esas sayılı dosyasında aldırılan fen bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların otluk ve sazlık olduğu, araziler incelenerek ve tespit raporuna göre 141.000 adet fidan olduğunun belirtildiği, ancak bu tespitin nasıl yapıldığına ilişkin somut veri sunulmadığı, eldeki dosyada hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise bilimsel metotla fidan yetiştiriciliği yapılması durumunda 1 metrekarede 2 adet süs bitkisi yetiştirilebileceği belirtilerek 56492 adet muhtelif süs bitkisi ve zeytin fidanının gelir kaybı hesaplanmıştır.

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11 maddesinin 3. fıkrasına göre, taşınmaz malın değerinin tespitinde, kamulaştırmayı gerektiren imar ve hizmet teşebbüsünün sebep olacağı değer artışları ile ilerisi için düşünülen kullanma şekillerine göre getireceği kar dikkate alınmaz.

Buna göre dava konusu taşınmazın üzerinde bulunduğu ileri sürülen fidanların sayısı her türlü şüpheden uzak bir biçimde belirlendikten sonra bilirkişilerce tespit edilecek bedeline, maktu değerlerine ilişkin resmi veriler İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporunun denetlendikten sonra hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, ileride süs bitkisi yetiştirileceği varsayımı ile gelir kaybına hükmedilmesi,

2- Davacı tarafça açılan Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/792 Esas sayılı dosyasında ilk kararla hükmedilen ve karar kesinleşmeksizin icraya konulan 2.091.640,98 TL’nin davalı tarafça faiziyle davacı idareye iade edildiği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,

Doğru görülmemiştir.

Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi hükmünün yukarıda açıklanan gerekçelerle HMK'nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 15.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.