Logo

5. Hukuk Dairesi2022/6991 E. 2023/2810 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve yol olarak terkini davasında, tespit edilen bedelin ve işletilecek faizin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi gereğince davanın dört ay içinde sonuçlanmaması sebebiyle tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında bloke edilen bedelin mahsubu ile fark bedele yasal faiz yürütülmesi ve davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinin davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 14.03.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat ... geldi, davacı idare vekili duruşmaya katılmamışlardır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Ağrı ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 204 ada 31 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kıymetini etkileyen bütün nitelik ve unsurların ayrı ayrı değerlendirilerek taşınmazın hakkaniyete uygun gerçek karşılığının tespit edilerek, ifrazı yapılarak kamulaştırılacak taşınmazın gerçek yüzölçümünün değerinin tespiti ve taşınmaz üzerindeki yapıların yüzölçümünün net olarak hesaplanarak yıpranma oranın tespitinde daha dikkatli davranılması gerektiğini ileri sürmüştür.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalıya ödenmesine ve dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın yeri, konumu dikkate alınmadan bilirkişiler tarafından aynı bölgedeki tüm taşınmazlar için aynı bedel belirlendiğinden raporun hükümsüz olduğunu, metrekare birim fiyatının fahiş hesaplandığını, kamulaştırma sonrası arta kalan kısımda değer kaybı belirlenirken yol yapımının bölgedeki ticari faaliyetleri ve yoğunluğu artıracağı hususu gözönünde bulundurulmadan eksik incelemeye dayalı bedel belirlendiğini ileri sürerek temyiz itirazında bulunmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve fen bilirkişi raporunda B harfi ile gösterilen kısmın bedelinin verilmesinin aynı bölgeden geçen dosyalar gözönünde tutularak doğru olduğunu, dava dört ay içinde sonuçlanmadığından kanun gereği faize hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz itirazında bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.

2. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu, 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılmak suretiyle değer biçilip adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalıya ödenmesine, hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda A ve B harfi ile gösterilen kısımlarda davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında diğer nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

4. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesine 6459 sayılı İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 6 ncı maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesinin 19.12.2013 tarihli ve 2013/817 başvuru numaralı 1. Bölüm kararı da göz önüne alınarak, tespit edilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında bloke edilen bedelin mahsubu ile fark bedele 15.09.2012 tarihinden, karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirir.

5. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanun'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddeinin 7 nci bendi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan Ağrı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/395 Esas, 2013/335 Karar sayılı kararına ayrı bir bent eklenerek ''fark kamulaştırma bedeli olan 410.029,56 TL'ye 15.09.2012 tarihinden karar tarihi olan 18.06.2013 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine'' ibaresinin yazılmasına, (7) nolu bendinin tümü ile hükümden çıkarılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz eden davalı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edenden alınmasına,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

21.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.