Logo

5. Hukuk Dairesi2022/8334 E. 2023/4624 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arsa niteliğindeki taşınmazın zemin değerinin emsal taşınmazlar kıyaslanarak, üzerindeki ağaçların değerinin ise net gelirinden mutad münavebe ürününün değeri düşülerek hesaplanmasında bir isabetsizlik görülmediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.05.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ve davacı idare vekili Avukat ... gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... mevki, 335 ada 7 ve 353 ada 8 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda gerek emsal seçimi, gerekse seçilen emsalin analizi ve emsalin dava konusu taşınmazlarla karşılaştırmasında hatalar bulunduğunu, bilirkişi raporunda yalnız bir adet satışın emsal olarak değerlendirilmesinin yerinde olmadığını, dava konusu taşınmazların konum olarak karayolu ile Yusufeli ilçe merkezine 8 km uzaklıkta ve ... Karayoluna yaklaşık 1,3 km uzaklıkta olduğunu, ayrıca dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede bulunan ulaşım yolunun Yusufeli Barajı ve HES Projesi nedeniyle yapılan karayolu relokasyonu inşaatları sırasında ilgili firma tarafından iyileştirildiğini ve bilirkişi raporunda bu durum göz ardı edilerek ulaşım yolunun belediye hizmeti olarak kabul edildiğini, keşif zamanında alınan görüntülerin irdelenmesi hâlinde taşınmazların yakın çevresinde gelişme eğiliminin oldukça zayıf olduğu ve taşınmaz varlığının çoğunluğunun fiilen tarım arazisi olarak kullanıldığının görüleceğini, davalı idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişilerce dosyaya sunulan kök raporda 5 adet emsal üzerinden değerlendirme yapılmış olup bu emsaller arasında Bölge Adliye Mahkemesi kararında dikkate alınmaması gerektiği açıkça belirtilen ... Mahallesi 237 ada 23 parsel sayılı taşınmazın incelemeye alındığını, emsal taşınmazların satışları özel amaçlı satış olup değerlendirmeye alınmaması gerektiğini, bilirkişi raporunda dava konusu parselin asgari beyan değerinin 2017 yılı için 353,20 TL olduğunun belirtildiğini, raporda tespit edilen m² birim değeri ile asgari beyan değerleri arasında karşılaştırma yapılmadığını, ayrıca bilirkişi ek raporlarında Yusufeli ilçesinde 2015 yılı ile 2019 yılı arasındaki emlak vergi değerlerindeki artışın kamulaştırma kararının alınmış olmasına bağlamış ise de bu hususun hatalı olduğunu, kamu yararı kararı Yusufeli Barajı ve HES Projesi için ilk olarak 1997 yılında alındığını, daha sonrasında bu kararın 2005 yılında yenilendiğini, 2012 yılında da barajın temelinin atıldığını, bilirkişi raporunda tespit edilen m² birim değerinin emlak rayiç değerinin altında olduğunu, Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/27 Esas sayılı dosyası ile 130 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlar hakkında 2006 yılı değerleri ile arsa m² bedeli 874,00 TL olarak belirlendiğini ve bu bedelin Yargıtay incelemesinden geçerek onandığını, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmaz arasında yapılan karılaştırmada soyut ifadeler ile hiçbir bilimsel veriye dayanmadan dava konusu taşınmaza değer azalışı verildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazların arsa olarak kabul edilmesinde, zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesine uygun, emsal esasına göre değer biçilmesinde, kapama karışık meyve bahçesi olarak bulunan değerinden, zemininin tarım arazisi olarak ekilebilecek münavebe ürün gelirine göre biçilecek değeri düşülmek suretiyle ağaçların bedellerinin tespit edilmesinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da gözönüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmediği, ancak İlk Derece Mahkemesinin ilk kararı ile peşin ödenen kamulaştırma bedeline davanın açılmasından 4 ay sonra başlamak üzere ilk karar tarihine, üçer aylık vadeli hesapta bekletilen bakiye bedele ise davanın açılmasından 4 ay sonra başlamak üzere ikinci karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, tamamına ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesi ve fazla depo edilen bedelin varsa nemalarıyla birlikte davacı tarafa iadesine karar verilmesi gerektiğinden bahisle 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilip yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmazların zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak; üzerindeki ağaçlara kapama karışık meyve net gelirine göre belirlenen bedelden mutad münavebe ürününe göre belirlenen bedel indirilmek suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.