"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalılar ... vd. vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.05.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı idare vekili Avukat ... , davalılardan ... vd. vekili Avukat ... ile davalı asıllar ... ve ... gelmiş, diğer davalılar vekilleri duruşmaya katılmamıştır.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, ... ilçesi, Yukarı Mahalle 68 ada 80 ve 6 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ve taşınmazların kamulaştırılan kısmınındaki davalılar paylarının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar ... vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazların Organize Sanayi Bölgesine yakınlığının ve sağlık koruma bandı kapsamında oluşunun dikkate alınıp arsa vasfında değerlendirilerek gerçek değerinin tespitini talep etmiştir.
2. Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; idare tarafından teklif edilen bedelin taşınmazların gerçek değerinden düşük olduğunu, belirtilen kamulaştırma bedeline itiraz ettiklerini, taşınmazın çevre teşekkülü, merkezlere mesafesi, sosyal alanlara yakınlığı, tarımsal verimi, ticari getirisi, cephe durumu, çevredeki yapılaşma durumu ve ayrıca bölgeye olan talepler ve bu taleplerle oluşan serbest alım satım şartları, projeye olan katkısı göz önünde bulundurularak emsal taşınmazlarla ayrı ayrı mukayese ve irdelemesi yapılarak bedelin buna göre belirlenmesini talep etmiştir.
3. Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların ... Belediye sınırları içerisinde kaldığını, tüm belediye hizmetlerinden yararlandığını, davacı kurum tarafından taşınmazların tüm nitelikleri göz ardı edilerek pazarlık komisyonu kurulduğunu, taşınmazların arsa vasfında olduğunu ve değerinin oldukça yüksek olduğunu, davanın 4 ay içinde sonuçlanmaması hâlinde 6459 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası gereği faize hükmedilmesi gerektiğini belirtmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 22.05.2014 tarihli ve 2013/160 Esas, 2014/309 Karar sayılı kararı ile tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazların kamulaştırılan kısımlarındaki davalı paylarının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ile bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 04.10.2018 tarihli ve 2017/12314 Esas, 2018/16421 Karar sayılı bozma ilâmı ile Mahkemece 2013 yılında ... İlçesinde olağandışı durumlar nedeniyle verim düşüklüğü olduğundan bahisle indirim yapılmadan taşınmazın normal veriminin alındığı yıllar ortalamasına göre bedelinin tespit edilmesi gerektiği, taşınmazın kuru tarım arazisi niteliği, konumu ve yüzölçümü dikkate alındığında değeri belirlenirken kapitalizasyon faiz oranının %5 uygulanması, dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatına ilave edilecek objektif değer artırıcı unsurun %250 oranında uygulanması, dava konusu 68 ada 80 parsel sayılı taşınmazın kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik şekli dikkate alındığında kamulaştırmadan arta kalan bölümünde herhangi bir değer kaybı olmayacağı gözetilmeden, kalan alanın bir kısmı için değer azalışı hesaplayan bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle ve dava konusu 68 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan ve fen bilirkişi rapor ve krokisinde (C) harfi ile gösterilen 534,77 m²lik kısmın konumu, yüzölçümü ve geometrik durumu nazarı alındığında, bu bölümde %40 oranında, değer kaybı olacağı gözetilmeden fazlaya hükmedildiği, tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin dolduğu tarihi takip eden 22.07.2013 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerektiği ve 7139 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinde yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir
3. Dairemizin 04.10.2018 tarihli ve 2017/12314 Esas, 2018/16421 Karar sayılı bozma ilâmına karşı süresi içinde davacı idare ile bir kısım davalılar vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
4. Dairemizin 26.11.2019 tarihli ve 2019/2376 Esas, 2019/19029 Karar sayılı kararı ile Dairemizin diğer bozma nedenleri hususunda yapılan karar düzeltme nedenlerinin reddi ile dava konusu taşınmazın bilirkişi kurulu raporunda belirtilen verim miktarları ve dekar başına üretim masrafının uygun olduğu yapılan incelemede anlaşıldığından; Dairemiz bozma ilâmının (1) nolu bozma nedeninin kaldırılmasına diğer bozma nedenlerinin aynen muhafazası ile Mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüyle kamulaştırma bedelinin tespiti ile dava konusu taşınmazların kamulaştırılan kısımlarının tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare, davalılar ... vd., davalılar ... vd. ve davalılar ... vd. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda verim, fiyat ve gelir yüksek alınmışken giderler oldukça düşük alınmak suretiyle metrekare birim fiyatının hakkaniyete aykırı olarak yüksek belirlendiğini, arta kalan kısımlar için değer düşüklüğü verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, aleylerine harca hükmedilmesi doğru olmadığı gibi lehlerine vekâlet ücreti verilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz itirazında bulunmuştur.
2. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların arsa niteliğinde olduğunu, kapitalizasyon faizinin %3, objektif değer artış oranının %350-500 olarak uygulanmasını, masrafların brüt gelirin 1/3 oranından fazla olamayacağını, bilirkişi raporunda münavebe planına ilişkin yapılan hesaplamalarda 2013 yılının baz alınmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, dava konusu 80 parselin kamulaştırmadan arta kalan kısmına değer azalışı verilmesi gerektiği gibi 6 parselin kamulaştırmadan arta kalan kısmına verilen %40 değer azalışının oldukça düşük olduğunu ileri sürerek temyiz itirazında bulunmuştur.
3. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunu, kamulaştırma bedelinin düşük hesaplandığını ileri sürerek temyiz itirazında bulunmuştur.
4. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; öncelikle her davacıya ödenecek kamulaştırma bedelinin açık ve net bir şekilde ne miktar olduğunun bankaya bildirilmesi için müzekkere yazılması hususunda dosyanın geri çevrilmesine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazların arsa niteliğinde olduğunu, aynı bölgeden Daireniz denetiminden geçen dosyalarda daha yüksek verim ve objektif artırıcı unsur uygulanmak suretiyle metrekare birim fiyatları belirlendiği hâlde bilirkişi raporunda eksik ve hatalı inceleme ile kamulaştırma bedelinin eksik tespit edildiğini, emsal Anayasa Mahkemesi kararı gereğince 8 yıl gibi uzun süren yargılama nedeniyle son kez karar çıkmadan önceki taşınmazların değerinin tespit edilmesi ve taraflarına ödenmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz itirazında bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kapama kiraz bahçesniteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi uyarınca net geliri esas alınmak suretiyle değer biçilerek adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare, davalılar ... vd., davalılar ... vd. ve davalılar ... vd. vekillerinin temyiz itirazı yerinde görülmediğinden usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde iadesine, davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.