Logo

5. Hukuk Dairesi2022/9023 E. 2022/18354 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kat mülkiyeti tesisi sırasında belirlenen arsa paylarının düzeltilmesi talebiyle açılan davanın kabulü.

Gerekçe ve Sonuç: Kat mülkiyetinin tesis tarihinden itibaren uzun süre geçmiş olması, arsa paylarının davacının murisi tarafından belirlenmiş olması ve bozma kararına rağmen arsa paylarındaki orantısızlığı ortaya koyacak somut delillerin sunulmaması ve bu hususların mahkemece değerlendirilmemesi gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda; kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi, bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

- K A R A R -

Dava dilekçesinde, anagayrımenkulün depreme dayanıksız olması nedeniyle 6306 sayılı Kanun kapsamında yıkılarak yeniden inşa edilmesinin söz konusu olduğu, bu aşamada müteahhidin tekliflerini maliklerin arsa payları çerçevesinde oluşturduğu ancak kat mülkiyeti tesisi aşamasında binanın bağımsız bölümlerine tekabül edecek arsa paylarında büyük oranda hatalar yapıldığının taraflarından tespit edildiği, bu durumun davacı kısıtlının zarara uğramasına sebebiyet verdiği belirtilerek dava konusu gayrimenkulde bulunan apartmanın bağımsız bölümleri arasındaki arsa payları açısından eşitsizliğin giderilmesi ve arsa paylarının düzeltilmesi istenilmiştir.

Mahkemenin davanın kabulüne dair verdiği 03.05.2016 tarihli kararın bir kısım davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 2017/3560 Esas, 2018/4554 Karar sayılı ilâmı ile "...Somut olayda; dava konusu taşınmazda 12.08.1987 tarihinde kat mülkiyeti kurulduğu, bilirkişi raporunda kat mülkiyetine geçiş tarihi olan 12.08.1987 tarihinde arsa paylarının orantılı olarak dağıtılmadığı belirtilmişse de; bağımsız bölümlerin değerinde ve dolayısıyla arsa paylarının tespitinde dikkate alınmayan bu nedenle arsa payları arasında orantısızlığa yol açan somut ve haklı nedenler ortaya konulmamıştır. Dava konusu taşınmazda 1987 yılında kat mülkiyeti kurulduğu dikkate alındığında aradan geçen süre zarfında taşınmazda arsa paylarına herhangi bir itiraz olmadığı, bağımsız bölümlerin, kat mülkiyetinin kurulduğu tarihteki değerlerinin yukarıda açıklanan unsurları ve bu belirlemeye göre tapu sicilinde kayıtlı arsa paylarında düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olduğu konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme ve gerekçe içermeyen soyut ve genel ifadeli bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmediği” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile arsa paylarının düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece bozma ilâmına uyulmuş ise de, gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.

Şöyle ki;

Bozma sonrası alınan uzman bilirkişi raporunda incelemenin kat mülkiyeti tarihi esas alınarak yapıldığı belirtilmiş ise de, somut olarak kat mülkiyeti tarihinde bağımsız bölümlerin değerini etkileyecek anataşınmazın o dönemki konumu ve şartlarını gösterir bir bilgi ve belge dosya kapsamına alınmamıştır. Ayrıca Dairemizin geri çevirme kararından sonra dosya arasına alınan kat mülkiyeti kurulmasına esas belgelerde arsa paylarının bizzat davacının murisi tarafından düzenlendiği görülmekle, mahkemece bu durumun davacıya sirayet edip etmeyeceği, davacının iyiniyetli olup olmadığı hususunda bir değerlendirme yapılmaksızın karar verilmiştir. Anagayrımenkulde kat mülkiyetinin 1987 tarihinde tesis edildiği gözetilerek aradan geçen uzunca süre kapsamında itiraz olmadığı da dikkate alındığında tüm bu hususlar birlikte değerlendirilerek arsa paylarında orantısızlık iddiasının somut veri ve deliller ile ortaya konması durumunda kat mülkiyeti tesisi tarihi esas alınarak yeni arsa paylarının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma neticesinde yazılı olduğu şekilde karar verilmesi,

Doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bir kısım davalılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 14.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.