Logo

5. Hukuk Dairesi2022/9424 E. 2023/229 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalı site yönetimine fazla ödediğini iddia ettiği ortak gider aidatlarının iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan yargılama ve dosya kapsamına göre fazla ödenen ortak giderin tespit edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasındaki istirdat davasında yapılan yargılama sonunda mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; fazla ödediği ortak gider aidat alacağının tespiti ile istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesi istenilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2019/20 Esas, 2021/60 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonucunda, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmaması ve gecikme tazminatı yönünden araştırılmadan karar verilmesi gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2019/20 Esas, 2021/60 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; ödeme definde bulunduklarını, davacının gecikme tazminatından sorumlu olması gerektiğini, kararın eksik inceleme neticesinde verildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların davacının fazla ödediğini iddia ettiği ortak gider borcunun istirdadı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 72. maddesinin ilgili hükmü şöyledir;

''İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.

İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.

(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. (1)

(Değişik: 9/11/1988-3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1)

Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.

Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.

Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazımgelmediğini ispata mecburdur''

3. Değerlendirme

1. Davacı, davalı site yönetimi aleyhine açtığı istirdat davasında fazladan ödediği aidat bedelinin tespiti ile iadesine karar verilmesini istemiştir.

2. Dosya kapsamı ile mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde fazla ödenen ortak giderin tespit edilerek davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,11.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.