Logo

5. Hukuk Dairesi2022/9625 E. 2023/911 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve taşınmazın tapudan terkini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın niteliği, üzerindeki ağaçların durumu, uygulanacak kapitalizasyon oranı ve objektif değer artışı değerlendirilerek, fazla depo edilen bedelin iadesine ve vekâlet ücretine ilişkin hususlarda düzeltilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kulp Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Diyarbakır ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde tapuya kayıtlı 234 ada 45 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kurumun yapmış olduğu değer tespit çalışmasında 2015 yılı verileri baz alınarak hesaplanma yapıldığını, oysa ki 2016 yılında dava açılmakla 2016 yılı verileri baz alınarak değer tespiti yapılması gerektiğini, dava konusu taşınmazda var olan ağaçların eksik ve yaşlarının yanlış tespit edildiğini, dava konusu taşınmazların olduğu bölgede bu taşınmazların sulanması amacıyla damlama sulama sisteminin kurulmasına ve çit olmasına rağmen davacı kurum tarafından hesaplama yapılırken bunların hiç birinin hesaba katılmadığını, yapıların düşük hesaplandığını, dut ağaçlarının ipek böceği koza üretiminde kullanıldığının dikkate alınmadığını, objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, davacı kurumca yapılan hesaplamada uygulanan kapitalizasyon faiz oranının en az 0,03 ve 0,04 olması gerektiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan uydu görüntülerin dikkate alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile hisseleri oranında davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle davacı idare lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda kullanılan Kulp İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin Tarım ve Orman Bakanlığının Tarımsal Maliyet Sistemi (TAMSİS) veri tabanında yer almayan denetimden geçmemiş veriler olması nedeniyle mevzuat hükümlerine aykırı olduğunu, bu veriler ortalama değerleri içermediğinden yapılan hesaplama ile kamulaştırma bedelinin taşınmaz değerinden daha fazla hesaplandığını, 2016 yılı Kulp İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin geriye dönük son 5 yılın verilerinin ortalama üç kat üzerinde olduğunu, dava konusu taşınmaz büyük bir arazi olduğundan tamamında sebze ürünlerinin üretilmesi mümkün olmadığı gibi 500 metrekareden büyük arazilerde sebze münavebesinin uygulanabilmesi için hâl faturalarının bulunması gerektiğini, taşınmazın kuru tarla vasfında olduğunu, bağ, badem ve dut gibi ürünler için sulu ve kuru olmak üzere iki farklı maliyet cetveli oluşturulması gerekirken bu yönde herhangi bir ayrıma gidilmediğini, net gelir analizinde esas alınan verimlerde en az son üç ya da beş yılın ortalamasının alınması gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının % 8 alınması gerektiğini, kamu yararı kararının son ilan tarihindeki uydu fotoğraflarında görülmeyen ürün ve mütemmim cüzler için bilirkişilerce hesaplama yapıldığını, taşınmaz üzerindeki omca henüz verime yatma döneminde olduğundan verim verme yaşına gelmeyen ağaçların değerlendirilmesinde kullanılan maliyet yönteminin kullanılması gerektiğini, yapı bedellerinin yüksek olduğunu, dava konusu taşınmazın tamamı ekili olmadığı halde tamamının bağ ve bahçe olarak kabul edilmesinin bilimsel verilere ve mevzuat hükümlerine aykırı olduğunu belirtmiştir.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararının tebliğ edilmediğini, itiraz ve talepleriyle birlikte belgelerini sunma imkânlarının kısıtlandığını, üretim masraflarının brüt gelirinin 1/3'ünü aşacak şekilde hesap edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tütün ekiminin ve ipek böcekçiliği üretiminin bölgede yaygın olduğundan kamulaştırma bedeli hesaplanırken bu hususun göz önüne alınması gerektiğini, hesaplama yapılırken mısır ürünün münavebe planına alınmasının hatalı olduğu gibi mısır ürünün samanının hesaplamaya dahil edilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz kapama meyve bahçesi vasfında olmasına rağmen bilirkişilerin hükme esas alınan raporda bulunan metrekare birim bedelinin maktu ağaç bedelinden düşük olduğunu, İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinin dosya içerisinde bulunan tarımsal ürünlere ilişkin veri cetvelindeki çelişki giderilip il ve ilçe verilerinin ortalamasının alınarak kamulaştırma bedelinin hesaplanması gerektiğini, TAMSİS verilerinin kurumun talebi ile hazırlandığını ve ilçe verileri alınmaksızın bilimsel verilerden uzak hazırlandığını, TAMSİS verilerinin davanın açılmasından ve keşiflerin yapılmış olmasından çok sonrasına ait 23.08.2017 tarihinde oluşturulduğunu, öncesinde buna ilişkin herhangi bir veri tabanının oluşturulmadığını ve keşiften sonraki bir tarihte verilerin baz alınmasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın özellikleri dikkate alınarak en az % 50 objektif değer artışının uygulanması gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemine göre değer biçilmesinin yerinde olduğu belirtilerek, fazla depo edilen bedelin davacı idareye iadesine ilişkin hükümler yönünden ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılmak suretiyle düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ayrıca keşifte taşınmaz üzerinde yapı tespit edildiği hâlde bedelinin hesaplanmadığını ve 2019 Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne (AAÜT) göre vekâlet ücreti takdir edildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların yaşı, sayısı ve kapladıkları alan dikkate alınarak dava konusu taşınmazın kapama karışık meyve bahçesi niteliğinde tespit edilmesi uygun görülmüştür.

4. Değerlendirme tarihli Diyarbakır İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün veri cetveli esas alınarak hesaplama yapılması uygun görülmüştür.

5. Dava konusu taşınmaza ilişkin keşif tutanağındaki mahkeme gözlemi ile beyanlar ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan açıklamalar uyarınca taşınmazın sulu arazi vasfında olduğu anlaşılmaktadır.

6. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artışının uygulanmaması uygun görülmüştür.

7. Dava konusu taşınmaz üzerinde mütemmim cüz bulunmadığı, omca bulunmadığı ve yapı bulunmadığı tespit edilmiştir.

8. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

9. Davacı idare tarafından fazla depo edilen bedelin ve iade edilecek bedelin miktarının hatalı gösterilerek infazda tereddüt oluşturulması ve Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yürürlükten kalkan tarifeye göre vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekili tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalılar vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (II) inci fıkrasının 2 numaralı bendinin (b) harfli alt bendindeki "ödenmesine" kelimesinden sonraki kısmının hükümden çıkartılmasına, 3 numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine "Davacı kurum tarafından depo edilen 111.231,58 TL bedelden, kamulaştırma bedeli olan 74.339,65 TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 36.891,93 TL bedelin, davalılar tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte davalılardan hissesi oranında alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine," ibaresinin yazılmasına, 8 numaralı bendinde yer alan "2.725,00" sayısının hükümden çıkartılmasına, yerine "5.100,00" sayısının yazılması suretiyle suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, istek hâlinde peşin alınan temyiz harcının davalılara iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.