Logo

5. Hukuk Dairesi2022/9952 E. 2023/45 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve el atılmayan kısımda değer düşüklüğü olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, el atılan kısmın bedelinin tespitinde usul ve yasaya uygunluk görürken, el atılmayan kısmın konumu, yüzölçümü ve geometrik durumunun otoyol yapımı nedeniyle kısıtlandığı gerekçesiyle değer düşüklüğü konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasının gerekliliği gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar ve davalı idare vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 202 ada 83 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde fiilen yol olarak kullanmak suretiyle el atıldığını, bu nedenle taşınmazın el atılan kısmının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın ... Otoyolu bağlantı yollarından oluşan proje kapsamında 19.08.2016 tarihli ve 2016/192 sayılı kamu yararı kararı ile kamulaştırılmasına karar verildiği, dava konusu taşınmaz hakkında kamulaştırma bedelinin tespiti istemi ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2019/94 Esas numarası ile bedel tespiti ve tescili davası açıldığı ancak tespit edilen kamulaştırma bedeli bloke edilemediğinden davanın reddine karar verildiği, verilen kararın 29.10.2019 tarihinde kesinleştiği, öncelikle davanın reddine karar verilmesi, kabul kararı verilecek ise acele el koyma dosyasında ödenen bedelin dikkate alınması gerektiği, dava konusu taşınmazın tapu kaydında vakıf, haciz, ipotek irtifak gibi takyidat olup olmadığının tespit edilmesini ve söz konusu takyidatların kamulaştırma bedeline yansıtılması ile tapu kaydına dava sonuna kadar tedbir konulmasına karar verilmesi gerektiği yönünde beyanda bulunup davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile taşınmaz bedelinin dava ve ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın değeri dava tarihi itibarıyla belirlendiğinden tazminat bedelinin tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken ıslah edilen miktara ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, yargılama giderlerinin yanlış hesaplandığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun usulüne uygun olmadığını, dava konusu taşınmaza ilişkin acele kamulaştırma kararı alındığını, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/279 Esas sayılı dosyasında davacılar adına bloke edilen 1.427.530,48 TL karşılığında acele el koyma kararı verildiğini, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/94 Esas sayılı dosyasında kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açtıklarını, usulüne uygun kamulaştırma yapıldığından kamulaştırmasız el atma bulunmadığını ve davanın reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazın arsa niteliği taşımadığını, emsal incelemesinin usulüne uygun olmadığını, takdir edilen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinin, taşınmazın bir kısmına yol yapılmak suretiyle el atıldığı gözetilerek davalı idareden tahsil edilmesinin doğru olduğunu, bu hususta taraf vekillerinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini; ancak dava konusu taşınmazın el atmadan arta kalan 10.498,71 m²lik kısmının yüz ölçümü ve yol ile bağlantısının devam ettiği de dikkate alınarak el atmadan arta kalan kısım için değer düşüklüğü oluşmayacağı kanaatine varıldığından %7 oranındaki değer düşüklüğü bedeli kaldırılarak ve taşınmazın değeri dava tarihi itibarıyla belirlendiğinden hükmedilen bedelin tamamına dava tarihinden faiz işletilmesi gerektiğinden ve harç yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin kamulaştırmadan arta kalan alanda yol ile bağlantısının devam ettiği gerekçesi ile değer düşüklüğü olmayacağı yönündeki tespitinin yerinde olmadığı, kalan kısmın otoyol yapımı nedeni ile yol ile bağlantısının kesildiği, elektrik direği ve trafo kaldırıldığından kuyunun da çalıştırılamadığından sulama yapılamadığı, dava konusu taşınmazın 7 metre yukarısından yol geçtiği ve yol ile bağlantısının kalmadığından davanın kabulü gerekirken kısmen kabulü ile aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin hatalı olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; tespit edilen bedelin fahiş olduğunu, değer tespitinin eksik incelemeye dayalı yapıldığını, emlak vergi değerleri arasında fahiş fark bulunduğunu, dava konusu taşınmaz ile somut emsal arasında gerekçeli ve somut sebeplere dayalı bir mukayese yapılmadığını, dava konusu taşınmazın yapılaşmaya ve belediye hizmetlerinden çok uzak olduğunu ileri sürülerek resen belirlenecek nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemi ile arta kalan alanda değer azalışı oluşup oluşmayacağına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10, 11 ve 12 nci maddeleri,

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu arsa niteliğindeki İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 202 ada 83 parsel sayılı taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak üzerindeki yapıya aynı maddenin (h) bendi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle değer biçilmesinde tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve Kanun'a uygun olup, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen neden ile davalı vekilinin (3) nolu paragraf dışında belirtilen temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.

3. Dava konusu taşınmazın ... otoyolu kapsamında 6.256,29 m²lik kısmının kamulaştırıldığı, arta kalan ve A harfi ile gösterilen 10.498,71 m²lik kısmının yol kenarında olmakla birlikte otoyol kamulaştırması nedeniyle kullanımının kısıtlandığı, parsel sorgu sisteminden yapılan incelemede otoyol yapımı nedeni ile kot farkının oluştuğu, arta kalan kısmın konumu, yüzölçümü ve geometrik durumu nazar alındığında, bilirkişi kurulundan makul düzeyde değer düşüklüğü belirlenmesi yönünden rapor alınması gerektiği gözetildiğinde bu yönüyle hükmün bozulması yoluna gidilmesi gerektiğinden, bu husus bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi..