"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/219 Esas, 2023/1110 Karar
KARAR : Esastan ret
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 17 nci maddesine dayanan tapu iptal ve tescili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçesinde özetle; DSİ Genel Müdürlüğünün ... Projesi İnşaatı nedeniyle İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi ... ve ... parsel sayılı taşınmazın idarece kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedellerinin yatırıldığını ve noter tebligatlarının kamulaştırma tarihindeki malik adına çıkartıldığını; ancak ferağ işlemi yapılmadığından taşınmazın idare adına tescil edilemediğini ileri sürerek 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi gereğince taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın tapu sicil müdürlüğünde işlem yapılmak üzere müvekkilini tapu sicil müdürlüğüne davet etmediği gibi, işlemlerin yapılmasının üzerinden 24 yıl sonra hiçbir ihbar ve ihtarda bulunmaksızın huzurdaki davanın açılarak yargılama gideri, masraf ve vekalet ücretleri talebinin haksız, mesnetsiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, usule, yasaya aykırı, haksız ve mesnetsiz olarak talep edilen mahkeme masraf ve vekalet ücretleri taleplerinin reddi ile varsa tescili gereken hissenin kurum adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın, müvekkili idarece kamulaştırıldığını, kamulaştırma bedelinin 17.11.1993 tarihli ve ... sayılı makbuzla Ziraat Bankası ... Şubesine bloke edildiğini, davalı murise ... .... Noterliğinin 11.07.1994 tarih ve ... yevmiye numaralı noter tebligatı çekildiğini, buna ilişkin noter tebligatının dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulduğunu, dolayısıyla kamulaştırma işleminin kesinleştiğini, ancak davalı muris veya mirasçıları tarrafından tapuda ferağ işlemini yaptırılmadığından taşınmazın müvekkil idare adına tescilinin mümkün olamadığını, bedeli yatırılan ve kamulaştırılması kesinleşen taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un mülga 17 nci maddesi gereğince idare adına takyidatlarından ari olarak tescili gerekmekte iken davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürmüştür,
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleştirilen davada tapu maliki olan muris ...'a kamulaştırma belgelerinin tebliği 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21 inci maddesi uyarınca gerçekleştirilmiş ise de, murisin veraset ilamına göre bu tebliğden çok önce vefat ettiği, dava konusu parseller için açılan tezyidi bedel davalarında muris hisselerinin dava konusu olmadığı, muris hisselerine ait kamulaştırma bedelinin de hak sahipleri adına bankaya bloke edildiği ya da ödendiği davacı tarafça ispatlanamadığından 17 nci maddedeki yasal koşulların oluşmadığı, her ne kadar Mahkeme kararının başlığında dahili davalılardan ...'in vasisine ve birleştirilen dosyada müteveffa mirasçılarına yer verilmemiş ise de bu hususun her zaman mahallinde giderilebilecek maddi hata niteliğini taşıdığı sonucuna varıldığından davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan esastan dair hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususları tekrar etmekle beraber, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırılan dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ile 371 inci maddeleri
2. 2942 sayılı Kanun'un 17 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.